Öcalan mektubuna Salih Müslim yorumu: Çağrı bize değil

Suriye’de süreksiz hükümetin cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile terör örgütü PKK’nın Suriye’deki kelamda yapılanması YPG/PYD’nin elebaşı Ferhad Abdi Şahin ortasında sekiz unsurluk muahede imzalandı.

YPG’nin kelamda askeri yapılanması PYD’nin kelamda sorumlusu Salih Müslim, hem muahedenin ayrıntılarını hem de terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın, PKK’nın Suriye’de işgal ettiği topraklar olan Rojava’ya gönderdiği mektuba ait örgüte yakın ANF’nin sorularını yanıtladı.

“TÜM TARAFLARIYLA BU DEVLETİN ORTAĞIYIZ”

“Bu mutabakat metni ile Rojava İhtilali perçinlendi diyebiliriz. Bundan sonra biz hem içeride hem dışarıda, tüm taraflarıyla bu devletin ortağıyız. Memleketler arası manada da arabulucu güçler vardı, o güçler de hisselerine düşeni yapacaktır” diyen Salih Müslim, bu mutabakat metninin Öcalan’ın Rojava’ya gönderdiği mektupla uyumlu olduğunu söyledi. Müslim, kimi çevrelerin sav ettiği üzere Apo’nun Rojava için muhakkak silahsızlanmadan bahsetmediğini söz etti.

Salih Müslim, mutabakatın PKK’nın Suriye’deki kelamda çatı oluşumu SDG’nin ortak toplantısında kararlaştırıldığının altını çizdi. Müslim, “7-8 unsurluk bir mutabakat olacağı kararlaştırılmıştı. Komiteler oluşturulacak ve ayrıntılar o komiteler ortasında konuşulacak” dedi.

“BU DEVLETİN HER ŞEYİNE ORTAK OLUYORUZ”

Müslim, “Bu mutabakat ile Rojava İhtilali perçinlendi diyebilir miyiz? En azından bölgesel manada Rojava statü kazandı diyebilir miyiz?” sorusuna, “Evet, perçinlendi diyebiliriz. Biz bu kadar savaştık ve bu kadar gayret ettikten sonuçta artık her şeye ortak oluyoruz; bunu diyebiliriz. Bu devletin her şeyine ortak oluyoruz. İdaresine, anayasasına, hayatına, iktisadına, her şeyine ortak oluyoruz” diye cevap verdi.

“ROJOVA TÜM SURİYE’YE UYGULANACAK”

“Birinci unsur ile başlayalım, ‘Tüm Suriyelilerin dini ve etnik kökenlerine bakılmaksızın siyasi sürece ve tüm devlet kurumlarına yetki ve sorumluluk temelinde temsil ve iştirak haklarının garanti altına alınması.’ Bu aslında Rojava’da uygulanan tüm toplumsal kesitlerin birlikte ömrünü hedefleyen bir projeydi. Bu proje tüm Suriye’nin geneline mi uygulanacak yoksa yalnızca Rojava için mi konuşulmuş?” sorusuna Salih Müslim, “Hayır, yalnızca Özerk İdare için değil, tüm Suriye için uygulanacak. Ayrıntılar konuşulacak fakat bu tüm Suriye içindir” diye cevap verdi.

Kürtlerin Suriye’de eşit vatandaşlık haklarının hepsini elde edeceklerinin altını çizen Salih Müslim, “Çeteler akınlarına devam ederse birlikte savaşmayı gerektirir” dedi.

“SINIRLARI BİR ARADA YÖNETECEĞİZ”

“Kuzey ve Doğu Suriye’deki tüm sivil ve askeri kurumların hudut kapılarının, havaalanları, petrol ve doğal gaz alanları dahil olmak üzere Suriye devletinin idaresine entegre edilmesi. Bu hususa ait ne söylersiniz?” sorusuna Salih Müslim, Nusaybin ve El-Yaarubiye üzere hudut kapılarını Şam hükümetiyle bir arada yöneteceklerini açıklarken, “Buralardan gelen gelirlerin dağılımına, idaresine birlikte karar vereceğiz. Yani bu da kanunlara ve mutabakatlara bağlı olacak. Muahedelerde bunların ayrıntıları oluşturulacaktır” sözlerini kullandı.

TÜRKİYE’NİN DENETİM ETTİĞİ TOPRAKLAR: “İŞGALDEN KURTARIYORUZ”

“Bir öbür unsur ise, yerlerinden edilmiş tüm Suriyelilerin kendi kasaba ve köylerine geri dönmelerinin sağlanması ve Suriye devleti tarafından korunmalarının sağlanması. Bilhassa burada birinci akla gelen Afrin, Tel Abyad ve Resulayn. Bu bölgelere dönük plan nedir? Bu muahededen ne anlıyoruz?” sorusuna Salih Müslim şöyle cevap verdi:

“Herkesin kendi yerine dönmesi sağlanacak. Kimilerinin meskenlerine el konulmuş, dışardan gelenler yerleştirilmiş. Bu beşerler eski yerlerine dönecekler.”

Salih Müslim, Türkiye’nin denetim ettiği topraklar için “işgal” iftirasını atarak, “Bir manada buraların Türkiye işgalinden kurtulması demektir” formunda konuştu.

GEÇİCİ ANAYASA REFERANDUMU

Baas rejiminden kalanların yeni periyotta yer bulamayacağının altının çizen Salih Müslim, “Sekiz unsurun her bir unsuru için bir komite oluşturulacak. Silahlı güçlerin bir komitesi olacak. Silahlı güçlerin nasıl katılacağını tartışacak. Bir mutabakata varılacak, ondan sonra idarenin nasıl olacağına ait tartışma olacak. Bu komiteler bir yıl içinde tüm bu muahedeyi sağlamış olacak. Bunun içinde anayasa sorunu de olabilir, bir süreksiz anayasa da olabilir. Daha sonra bu süreksiz anayasa referanduma tabi tutulur” dedi.

“NE VARSA ORTAK OLUYORUZ”

Salih Müslim, milletlerarası güçlerin mutabakatta arabulucu olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

“Hem bizim idaremizin hem de Suriye idaresinin arabulucuları vardı. Demek ki bu arabulucular onaylamış ve burada herkes kendi hissesine düşeni yapacaktır. Yani biz resmen bu devletin bir ortağıyız. Biz bu devletin işlerinde hem içerde hem dışarda ne varsa ortak oluyoruz.”

“APO’NUN BELİRTTİĞİ NOKTALARIN DIŞINA ÇIKMIŞ DEĞİLİZ”

Salih Müslim, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın Rojava’ya gönderdiği mektupla ilgili şu sözleri kullandı:

“O mektup idareye geldi. Velhasıl benim bildiğim kadarıyla, o mektup bizim yanlışsız yolda olduğumuzu gösteriyor. Yani Suriye’nin bir kesimi olmak, birlikte olmak, barışı sağlamak. Yani biz o mektupta söylenenlerin dışında değiliz. Yani Apo’nun belirttiği noktaların dışına çıkmış değiliz.”

“KEŞKE TÜRKİYE’NİN GÜNEYDOĞUSUNDA DA BU TÜRLÜ BİR ŞEY OLSAYDI”

“Siz mektubu okudunuz mu?” sorusuna Müslim, şunları söyledi:

“Mektubun içeriği bana iletildi, o mektupta neler olduğunu duydum. Biz prensip olarak barışmayı ve bu devletin bir kesimi olmayı kabul ediyoruz. Doğal kendi haklarımızı, özgünlüklerimizi korumak kaidesiyle bu devletin içinde yerimizi alacağız. Zati biz baştan beri de bunu söylüyorduk. Yani bunun dışında çıkmış değiliz. Artık siz yandaş medyadan bahsediyorsunuz. Yandaş medya, bugün yapılan bu muahedeyi ‘teslimiyet’ olarak görecektir yahut bu türlü propaganda yapacaktır. Lakin gerçek o denli değildir. Bu türlü bir mutabakata varılması bizim için büyük bir kazanımdır. Keşke Türkiye’nin güneydoğusunda da bu türlü bir şey olsaydı, çok âlâ olurdu.”

“SİLAHSIZLANMA YOK”

“Apo, Rojava’ya ait gönderdiği mektupta rastgele bir silahsızlanmadan yahut öz savunmanızdan geri adım atmanıza dair bir söylemi var mı?” sorusuna Salih Müslim, “Hayır, o denli bir şey yok. Mutlaka yok” dedi.

“Peki ortaya çıkan bu muahede metni Apo’nun Rojava’ya ait tahayyül ettiği perspektife uygun diyebilir miyiz?” sorusuyla ilgili şunları dedi:

“Suriye’nin bir kesimiyiz. Birlikte yaşamak istiyoruz. Kendi özgünlüğümüzü korumak istiyoruz. Bunların hepsi bu muahede metninin içinde var.”

DEM PARTİ KÜME BAŞKANVEKİLİ KOÇYİĞİT, SURİYE’DEKİ GELİŞMELERİ DEĞERLENDİRDİ

DEM Parti Küme Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, DEM Parti milletvekilleriyle Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Suriye’deki gelişmelere ait değerlendirmelerde bulundu.

Suriye idaresinin, Lazkiye’de yaşanan olaylar nedeniyle komite kurulacağını söz ettiğini aktaran Koçyiğit, bunun kıymetli bir gelişme olduğunu söyledi.

Şara ile Şahin ortasında imzalanan mutabakata değinen Koçyiğit, bu muahedenin, Suriye’de yaşayan bütün halkların, inançların, Suriye idaresine katılması ve haklarının anayasal garantiye alınması açısından da çok kıymetli bir başlangıç olduğunu belirtti.

Anlaşmayı, “Suriye demokrasisi için kıymetli, yeni bir periyodun kapısını aralayacak kadar güçlü bir adım” olarak nitelendiren Koçyiğit, “Bu mutabakatın natürel ki Türkiye’ye de olumlu, olumlu katkılarının olacağının, bölge barışına değerli katkılar sunacağının altını çizmek istiyorum” sözünü kullandı.

Bir soru üzerine Koçyiğit, şöyle konuştu:

“YPG ile ilgili tartışmaların, ben artık büyük oranda en azından gündemimizden çıkacağını düşünüyorum. Suriye’deki Kürt sıkıntısının kendisi, Suriyelilerin meselesidir. ‘Suriyeliler, kendi dinamikleri içerisinde kendi tartışmalarını yürüteceklerdir ve en nihayetinde bir yol bulacaklardır’ diye söylemiştik. Bizim buradan bir diğer ülkenin iç işlerine karışmamız, bir öbür ülkenin süreçlerine müdahil olmamız kelam konusu değildir.”