Yunanistan’dan Mavi Vatan’a karşı hamle… 12 mil sinyali

Yunanistan’daki Panteion Üniversitesi Milletlerarası İlgiler Enstitüsü İcra Yöneticisi Prof. Dr. Konstantinos Filis, SKAI Tv’de katıldığı bir programda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Önümüzdeki günlerde “çok beğenilen bir duyuru” yapılacağını belirten Prof. Filis, bunun yaz aylarında çok sayıda insanı bölgeden “kaçıracağını” söyledi. Filis’in detay vermediği bu açıklamayı yaptığı esnada Yunanistan-Libya ihtilafı konuşuluyordu.

Pentapostagma gazetesi ise Filis’in kelamlarını aktardığı haberinde, ülkenin Girit’in güneyindeki karasularını 12 mile genişletebileceğini argüman etti. Bu atağın iki temel nedene dayandığını belirten Pentapostagma, “Birincisi, Türk Hükümeti’nin OPEKEPE skandalı ile çalkalanan Yunan Hükümeti üzerinde ek ruhsal baskı kurmak için kışkırtıcı tavrını sürdürmesi; ikincisi de Türkiye’nin yardımı ve Meloni’nin kuşkulu oyunuyla Gavdos ve Girit’e gelen binlerce göçmeni denetim etmek için Libya’ya en uygun yasal reaksiyonun verilebilmesi” tabirlerini kullandı.

Ayrıca Fransa’dan alınan fırkateynlere dikkat çekilen haberde, “Anlaşılan 15 Ağustos’a kadar olan periyot, 1974’ten bu yana Türk-Yunan münasebetlerindeki en sıcak periyot olacak” değerlendirmesine yer verildi. Haberdeki şu vurgular dikkat çekti:

“Savunma açısından tükenmiş Libyalılar, bizden Münhasır Ekonomik Bölgemizi (MEB) istiyor. Trablus Hükûmeti, birinci sefer Birleşmiş Milletler (BM)’e resmi bir evrak sundu. BM’ye yapılan bildirimde, Girit’in güney ve batısındaki deniz alanlarına ait Yunanistan tarafından belirlenen ortay hatta direkt itiraz edildi. 20 Haziran’da sunulan ve 3 Temmuz’da yayınlanan bildirim (A/79/860), Türkiye ile imzalanan Mutabakat Muhtırası’na dayanıyor ve Girit açıklarındaki bir sonlandırmanın Libya versiyonunu gösteren haritalar içeriyor. Bu haritalar, Girit’in güneyinde bir Yunan MEB’inin varlığını fiilen ortadan kaldırmaktadır.

Metin bu alanların iki ülke ortasında tahlile kavuşturulmamış bir uyuşmazlığa bahis olduğunu kabul etse de, buraları birebir vakitte ‘Libya deniz alanları’ olarak tanımlamaktadır. Lakin Libya, örneğin Bayan Meloni’nin İtalya’sı ve Sicilya’sı için birebir şeyi yapmamıştır. Bu da bize İtalyanlar, Türkler, Libyalılar ve öteki müttefiklerimiz ortasında Helenizm’e karşı büyük bir bilinmeyen muahedeyi ortaya koymaktadır.

Türk milliyetçiliği alanda hezimete uğratılmadığı sürece, hiçbir yerde ve hiç kimse için durmayacaktır; bu da yakında yeni Osmanlıcılığa ve onun daima ürettiği şiddete geri dönülmesine neden olacaktır.”

LİBYA’NIN NOTASI

Yunanistan’ın Girit’in güneyinde hidrokarbon arama ihaleleri açmasının akabinde Libya’nın Birleşmiş Milletler’e verdiği notada şu sözler yer alıyordu:

“Libya Ulusal Birlik Hükümeti, Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nin 12 Haziran 2025 tarihli ve 3335 sayılı nüshasında yer alan ve Yunanistan Cumhuriyeti’nin Girit Adası’nın güneyinde yer alan deniz alanlarında hidrokarbon arama ve işletme müsaadesi vermek üzere milletlerarası bir ihale daveti ilan ettiğini bildiren içeriği derin bir kaygıyla not etmiştir. Bu alanlar, Libya ile Yunanistan ortasında tahlile kavuşturulmamış bir uyuşmazlığa husus olan deniz bölgeleri içerisinde yer almaktadır. Libya Devleti Hükümeti, bu aksiyonu egemenlik haklarının açık bir ihlali ve rastgele bir yasal destekten yahut ikili muahededen mahrum tek taraflı bir teşebbüs olarak kıymetlendirmektedir. Bu teşebbüs, başta Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Kontratı kararları olmak üzere, milletlerarası hukukun önemli bir ihlalini teşkil etmekte ve karşılıklı hürmet ve uyuşmazlıkların barışçıl yollardan tahlili prensiplerine ziyan vermektedir”

DOSTANE MÜNASEBETLERİ “DENİZ PARKI” ZİNCİRİ

Öte yandan dün Yunanistan, Türk-Yunan alakaları ve “Dostane Münasebetler ve Uygun Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi” ile bağdaşmayan “Deniz Parkı” ilan etti. Bu kapsamda, biri Yunanistan’ın batısında Adriyatik Denizi’nde, oburu ise “Güney Siklad” ismiyle orta ve güney Ege’de olmak üzere toplamda 27.500 kilometrekarelik iki farklı deniz parkı alanı duyuruldu. Ege’de ilan edilen park, yaklaşık 9.477 kilometrekarelik bir alanı ve 73 coğrafik formasyonu (ada, adacık, kayalık) kapsıyor.

Atina idaresi, bu teşebbüsün denizleri müdafaa, çok avlanmayı tedbire ve çevresel sıhhati gözetme gayesi taşıdığını savunurken kelam konusu harita incelendiğinde, parkın daha evvel Yunan medyasında yayınlanan gayri resmi haritalardaki birtakım alanları kapsadığı görüldü. Kelam konusu yasanın yıl sonuna kadar yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Bu tek taraflı adıma reaksiyon gösteren Türkiye’nin ise önümüzdeki günlerde Ege’de kendi deniz muhafaza alanlarını ilan edeceği belirtildi.