Yunan komünistlerinden Türkiye anlaşmasına tepki

Türkiye Ulusal Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya nazaran, Türkiye ve İngiltere Savunma Bakanları, İstanbul’da düzenlenen 17. Milletlerarası Savunma Sanayii Fuarı’nda, “iki ülke ortasındaki alakaları resmileştiren ve Tayfun konusunda kapsamlı bir mutabakata bir adım daha yaklaştıran bir “iş birliği zaptı” imzaladı.

Avrupa-Atlantik sözcülerinin, ülkenin emperyalist ittifaklara ve ölümcül Avrupa-Atlantik planlarına iştirakinin halkın “egemenlik haklarını” ve “güvenliğini” garanti altına aldığını tez ederek çöpe atılması artık günlük bir olay. Türkiye Ulusal Savunma Bakanı’nın “Türkiye’nin Typhoon kullanıcısı olarak kabul edilmesi, kilit NATO müttefikleri ortasında onlarca yıldır gelişen dostluk bağlarını daha da güçlendirecek ve Türkiye’nin muharebe alanındaki gelişmiş hava yeteneklerini güçlendirme yolunda değerli bir adım teşkil edecektir ” halindeki açıklaması dikkat cazibeli.

Elbette, ülke savunmasıyla hiçbir ilgisi olmayan sermaye silahlarını hayal edenler de heba oluyor, zira bunlar temel olarak Avrupa-Atlantik misyonlarına iştirakin ağırlaştırılması için tasarlanmış. Bu özel gelişmeyle, yani bir NATO müttefiki olan İngiltere’nin NATO Türkiye’sine Eurofighter satması ve başka “müttefik” Almanya’nın da olumlu bir formda kendini söz etmesiyle, ND’nin sürdürdüğü çağdaş askeri teçhizat alımının Türk tarafından yeni siparişlere ve Türk tarafından da yeni siparişlere yol açtığı doğrulanıyor. Bunu tüm hükümetler periyodunda deneyimledik. Bu “dipsiz bir kuyu” ve burjuva analistlerin savunduğu üzere “süper silahlara” ulaşmak bir ütopya ve yeni tansiyonların oluşumunun bir modülü.

İki halk da bunun bedelini ağır ödüyor ve bu temel sıkıntıyı sadece KKE öne çıkarıyor . Başka siyasi güçler, PASOK, SYRIZA ve Velopoulos’un partisi, Yeni Demokrasi hükümetinin yanında yer alarak devlet bütçesinde askeri harcamalara onay verdi.