Yavaş’tan yanıt: Çifte standardı eleştirdim
Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Saraçhane’deki Ekrem İmamoğlu’na dayanak mitinginde “Dün doğuda bir yerde bana nazaran paçavra olan bayraklar sallanırken mitinge gidenlere polisler pamuk şekeri verirken, buradaki gençlere de pamuk şekeri vermelerini bekliyoruz” dedi.
DEM Partili Pervin Buldan, Yavaş için “Faşo” derken CHP lideri Özgür Özel ise “Bu Nevruz haftasında barışın, kardeşliğin, yeni yılın umudunda bugün de İstanbul’da Nevruz kutlandı. Bugün Nevruz’un kutlandığı alandan ufak tefek sitemler, kalp kırıklıkları duydum. Buradan oraya gerçek şunu söylemem lazım. Bu kürsüde, bu meydanda beş gündür çok konuştuk. Çok kelam kusursuz olmaz. Her kim bu kürsüden konuştuysa, söylediği bir kelam söz kimi kırdıysa ondan helallik istemek partinin genel başkanı adına bendendir. Bütün Kürt kardeşlerimin Nevruzunu bir sefer daha kutluyorum” kelamlarıyla özür diledi.
“KÜRT KARDEŞLERİMİZİ TERÖRLE BİREBİR KEFEYE KOYAN ANLAYIŞA DAİMA KARŞI DURDUM”
Tartışmaların akabinde Mansur Yavaş, toplumsal medya hesabından bir paylaşım yaptı.
“Saraçhane’de yaptığım konuşmayı çarpıtarak siyasallaştırmaya çalışanları dikkatle izliyorum. Konuşmam çok açık: Anayasa ile garanti altına alınmış şov hakkına yönelik ikili standardı eleştirdim” diyen Yavaş’ın paylaşımı şöyle:
“Polisin bir mitingde sergilediği müsamahanın, İstanbul Saraçhane’de ya da Ankara Kızılay’da gösterilmemesini ve gençlerimize biber gazı, tazyikli suyla müdahale edilmesini eleştirdim. Bu tenkidimiz, anayasal haklara yönelik farklı muameleyedir. Biz, herkese eşit uygulama istiyoruz.
Maalesef tekrar algı operasyonuyla, karalama kampanyası başlatmaya başladılar. Dün “PKK sevdalısı” dediler, bugün “Kürt düşmanı” diye maksat gösteriyorlar fakat kimse heveslenmesin: Ne bu algılara teslim oluruz, ne halkımıza sırt çeviririz.
Kürt kardeşlerimizi terörle birebir kefeye koyan anlayışa daima karşı durdum. Bugün de birebir noktadayım.
Bu toprakları var eden her bir vatandaşımız üzere Kürt yurttaşlarımız da başımızın tacıdır.
Ankara’da Kürt nüfusun ağır olduğu ilçelerde aldığımız güçlü dayanak, halkımızın bu anlayışı sahiplendiğinin açık göstergesidir.”
“PAÇAVRA” SÖZÜNE FARKLI PARANTEZ
Aynı formda, PKK üzere eli kanlı bir terör örgütüne karşı duruşumuz da nettir; dün ne dediysek bugün de birebir yerdeyiz.
Bu ülke bir hukuk devleti ise anayasa hepimizi bağlar.
Anayasa’nın 3. Unsuru açıktır: “Bayrağı, hali kanunda belirtilen beyaz ay yıldızlı al bayraktır.” Tek bayrağımız da budur, ismi Türk Bayrağı’dır.
Son olarak sonradan öğrendiğim kadarıyla engelli bir vatandaşımızı sevindiren polis memurumuzu gönülden kutluyorum.
Ülkemizin her yerinde hareket yapan vatandaşlarımıza yönelik, güvenlik güçlerimizden birebir şefkati beklediğimizi de tabir etmek isterim.”
PAMUK ŞEKER MESELESİ
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Lideri Felat Bozarslan, X hesabından, “Pamuk şeker” sorunu nedir?” başlıklı bir paylaşım yaparak olayın aslını anlattı.
Bozarslan, “Öncelikle olay emniyetin tertibi değil, büsbütün spontane gelişen bir durum. Şöyle oluyor, Cizre’de Nevruz kutlamasında vazifeli bir polis memuru engelli olan pamuk şekeri satıcını görüyor. Polis memuru, engelli kardeşimizin daha fazla yorulmaması için pamuk şekerlerin hepsini satın alıyor ve oradaki çocuklara dağıtıyor. Engelli pamuk şekeri satıcısı keyifli. Pamuk şekerini alan çocuklar memnun. Polis memuru mutlu” dedi.
BAKAN YERLİKAYA: “POLİSİMİZİN VİCDANINI BİR SEFER DAHA GÖSTERDİNİZ”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Cizre’de düzenlenen Nevruz kutlamalarında pamuk şeker satan engelli bireye yardım etmek emeliyle bütün pamuk şekerleri alan polis memuru Sinan Baydı ve Ali Talha Balbal’ın o anlarına ait bir görüntüye yer verdi. Bakan Yerlikaya, paylaşımında şu tabirleri kullandı:
“Cizre’de düzenlenen Nevruz kutlamalarında iki polisimiz Sinan Baydı ve Ali Talha Balbal’ın pamuk şekeri satan engelli kardeşimiz Barış’a yaptıkları yardım hepimizi duygulandırdı. Pamuk şekerlerinin hepsini satın alarak, etraftaki çocuklara dağıttı. Sinan ve Ali Talha kardeşlerim, sizlerle iftihar ediyorum. Bu mübarek günlerde yalnızca Barış’ı sevindirmediniz; polislerimizin vicdanını ve asaletini de bir kere daha gösterdiniz”
