Ümit Özdağ’dan iddianame yanıtı: ‘Videoda suç unsuru bulunmamış’
Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ, Silivri Cezaevi’nden yaptığı açıklamada, 78 gündür tutuklu bulunduğu belgede iddianamenin hazırlandığını söyledi. 9 sayfalık iddianamede, Kayseri’de 30 Haziran 2024’te yaşanan olayları kışkırttığı gerekçesiyle hakkında dava açıldığını belirten Özdağ, kanıt olarak 34 X (Twitter) paylaşımının sunulduğunu açıkladı.
Özdağ, bu paylaşımların sadece üç adedinin yorumsuz yine paylaşımlar olduğunu, öteki 25’inin ise 2020-2024 yılları ortasında yaptığı ve Kayseri ile ilgisi olmayan gönderiler olduğunu söyledi. Kayseri ile ilgili sadece olaylardan iki ay evvel yapılan bir görüntü paylaşımının bulunduğunu belirten Özdağ, bu görüntüye ait Kayseri Başsavcılığı’nın daha evvel takipsizlik kararı verdiğini de belirtti. İşte o paylaşım:
“78 gündür tutuklu olarak beklediğim iddianame sonunda geldi. 9 sayfa. Kayseri’de 30 Haziran’da çıkan olayların çıkmasını kışkırttığım ileri sürülen 34 adet X paylaşımım kanıt olarak sunulmuş.
Bu X paylaşımlarının 3 tanesi yorumsuz tekrar paylaşım. 25 tanesi benim 2020-2024 ortasında yapmış olduğum paylaşımlar. Hiçbirisi bırakın Kayseri olayları ile Kayseri ile bile ilgili değil.
Kayseri ile ilgili yalnızca olaylardan 2 ay evvel bir Kayserili yurttaşımızın yapmış olduğu bir görüntü paylaşımım var. Bu görüntü ile ilgili Kayseri Başsavcılığı takipsizlik kararı vermiş. Yani görüntüde bir hata ögesi bulunmamış.
Ayrıca Kayseri olayları sırasında yapmış olduğum ve vatandaşları meskenlerine dönmeye çağıran 2 X paylaşımıma da hiç yer verilmemiş.
Savcılığın Kayseri’deki olayları kışkırttığımı argüman ettiği birkaç X’i aşağıda hassas kamuoyunun takdirine sunuyorum:
18/4/2020 tarihinde “Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş tepki gösterdi. Suriyeliler ekime uygun arazi almaya başladı”
18/5/2020 tarihinde “Dün Ortadoğu, Pakistan, Afganistan’da 30 yıl savaş muhabirliği yapan S.A. ile konuştum. 1 ay evvel güney vilayetlerimizi gezmiş. 6 ay içinde çok ağır olaylar beklediğini söyledi. Afganistan-Irak-Suriye müşahedelerini anlattı. Soylu/Fidan WhatsApp görüşmesinin kaydını dinleyin. S.A ile görüşün.”
Bu paylaşımı izah edeyim. Londra’da yaşayan Türk savaş muhabiri S.A. çok değerli tahliller yaptı. Bakan Süleyman Soylu ve MİT Lideri Hakan Fidan’a söylüyorum. Benim whatsapp görüşmemi kaydediyorsunuz. Atlamayın bu görüşmeyi dinleyin ve S.A. ile de görüşün diyorum. Savcılık, dönemin İçişleri Bakanı ve MİT müsteşarının dikkatini çektiğim bu paylaşımın Kayseri olaylarını tahrik ettiğini söylüyor.
Ve son bir örnek: 18/8/2024 tarihinde “Yunus Cengiz, 18 yaşında bir Mersinli Türk genci. Dün Suriyeli bir küme tarafından iş yerinden bıçaklandı. 2 yara kalbe yakın bölgeden olduğu için ağır bakımda. Ağabeyi ‘Biz Mersin’in yerlisiyiz gençler patlamaya yakın durumda. Sıkıntı tutuyorum’ diyerek beni aradı. Sevgili gençler, itidalli bir formda soruşturmanın bitmesini bekleyin. Yunus için dua edin. Mersin emniyeti gerekeni yapacaktır. Zafer Partisi olayın takipçisi olacak.” formunda X paylaşımı konusunda Savcılık Mersin Emniyeti yalanladı diyor.
Peki Mersin Emniyeti neyi yalanladı. Yunus Cengiz’e bir küme saldırmadı mı? Yunus Cengiz yaralanmadı mı? Mersin Emniyeti Yunus Cengiz’i bıçaklayan bir Suriyeli değil, Türk diye açıklama yaptı. Fakat Mersin Emniyeti gerçeklerin yarısını söyledi. Yunus Cengiz’e 2 Suriyeli bir Türk saldırmış. Ağabeyi bunu bilmediği için bana Suriyeliler demiş. Bu ortada Toros İlçe Emniyet Müdürlüğü bir X paylaşımı yaparak Yunus Cengiz’e saldıran 2 Suriyeli ve 1 Türkün kimliğini vermiş. Bıçaklayan Türk’ün ve saldıran Suriyelilerden birisinin yakalandığını duyurmuş. Ben de bu X paylaşımını alıntılayarak kamuoyuna iletmişim.
Bu ve gibisi X paylaşımlarından ötürü 82 gündür anketlerde %8-9 bandında görünen Zafer Partisinin Genel Başkanı Silivri cezaevinde tek kişilik bir hücrede tutuklu. Ve bu 9 sayfalık iddianame 78 günde yazıldı.
İktidara, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir hukuk devleti olduğunu belirten Anayasamızın 2.nci unsuru ile herkesin; lisan, ırk, renk, cinsiyet, siyasi fikir, felsefi inanç, din, mezhep ve gibisi sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğunu düzenleyen 10. unsurunu hatırlatmak isterim. Türkiye’de 1960’larda ABD’nin güney eyaletlerinde polis ve yargının siyah Amerikalılara yaptığı muameleyi Türk vatandaşlarına yapamazsınız. İktidar bloğuna oy vermeyen seçmenlerle iktidar bloğuna oy veren seçmenler anayasa ve yasalar önünde EŞİT YURTTAŞLAR’dır.”
