Ümit Özdağ’a gençten mektup: ‘Sizin için okulda çetele tutuyoruz’
Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ’ın toplumsal medya hesabından yapılan paylaşımda, kendisine gönderilen bir mektup paylaşıldı. “Genç kardeşlerim, evlatlarım sizleri seviyorum. Sizler bu ülkenin geleceğisiniz!..” tabirleriyle paylaşılan o mektupta bir genç şunları söyledi:
“Sayın Liderim, sizin için okulda çetele tablosu tutuyoruz duvarda. Okul bitene kadar inşallah çıkarsınız. Hocalar soruyorlar ‘Bugün attınız mı çeltiğinizi’… Biz sizin yokluğunuzda sizin fikirlerinizi yaymaya devam ediyoruz.
Gelecek yıllarda mesleğimi elime aldığımda bu milletimiz için müzikler, türküler yazıp çalmak istiyorum, hedefliyorum. Sizinle yüz yüze gelip de size özel çalmak istiyorum.
Çıkın ki kaldığımız yerden daha yeterli bir halde devam edelim.”
ZAFER PARTİLİLER ADALET BAKANLIĞI ÖNÜNDE
Ümit Özdağ’a özgürlük isteyen partililer, Adalet Bakanlığı önünde toplandı. Genel Lider Vekili Ali Şehirlioğlu, “Onun mahpusluğu, Atatürk çizgisinde Türk Milliyetçiliğine vurulan pranga, Türklük onur ve erdemine yapılan bir suikast ve Türk devletine yapılan bir baskındır” dedi. Zafer Partisi Genel Lider Vekili Ali Şehirlioğlu, partisinin genel lider yardımcıları ve vilayet teşkilatı ile Adalet Bakanlığı önünde toplandı.
“TUTUKLULUĞU CEZAYA DÖNÜŞTÜRÜYORLAR”
“Ümit Özdağ’a Özgürlük” başlıklı basın açıklaması yapan Şehirlioğlu, şunları kaydetti:
“Zafer Partisi Genel Liderimiz Prof. Dr. Sayın Ümit Özdağ’ın esaretinin 86’ncı gününde Adalet Bakanlığının önündeyiz. Ümit Özdağ, yanında 3 resmi polis memuru varken operasyon ile gözaltına alındı. İlaçlarını almasına müsaade verilmeden apar-topar İstanbul’a kaçırıldı ve FETÖ devrini anımsatan bir formda hata uydurulup tutuklandı. Akabinde, dokuz sayfa lakin içi boş bir iddianame için 77 gün geçti. Artık ‘ilk duruşmaya kadar 144 gün demir parmaklıklar ardında rehinsin’ deyip, tutukluluğu cezaya dönüştürüyor ve düşman ceza hukuku uyguluyorlar.
Sayın Ümit Özdağ niçin esir alındı? Özdağ, 22 Ekim’de başlayan yeni açılımla, Öcalan teröristinin salıverilmesinin, Meclis’e gelip konuşabilmesinin, PKK teröristlerine af çıkarılmasının ve yeni bir anayasa ile devletimizi etnik temelde bölme teşebbüslerinin önündeki en önemli mani olduğu için esir alındı. Özdağ, kahraman gazilerimiz ve şehitlerimizin aziz anısına sahip çıktığı için içeri alındı. Özdağ, Sakarya ve Dumlupınar’da atalarımızın kanıyla kurulan Cumhuriyetimizin, kirli siyasi hesaplara alet edilmesine ve emperyalizme peşkeş çekilmesine karşı çıktığı için esir alındı. Bu nedenle onun esareti, milletine sadakat ve devletine hizmettir. Onun tutsaklığı, ulusal, üniter, laik devletin sigortasıdır. Onun mahpusluğu, Atatürk çizgisinde Türk Milliyetçiliğine vurulan pranga, Türklük onur ve gururuna yapılan bir suikast ve Türk devletine yapılan bir baskındır. Bu nedenle, onun Silivri’deki mevcudiyeti hem Türk devleti, hem de Türk milletine bağlılığın bir nişanesi hem de kahraman gazilerimize minnet, aziz şehitlerimize hürmet duruşudur.
“ZAFER PARTİSİ, TÜRK HALKININ ARTAN TAKVİYESİYLE, ARTIK DAHA GÜÇLÜ”
Ümit Özdağ’ı hukuksuzca tutuklayanlar, onu susturacağını, memleket çabasının son kalesi Zafer Partisinin dağılacağını zannettiler. Oysa Zafer Partisi, Türk halkının artan güç ve takviyesiyle, artık daha güçlü, daha azimli ve memleket uğraşında daha kararlı. İşte burada, Adalet Bakanlığı önünde, halkımızdan aldığımız güçle ilan ediyoruz, memleketi teröre teslim etmeyeceğiz. Öcalan’ın gelip Gazi Meclisimizi kirletmesine müsaade vermeyeceğiz. Etnik kimlikli, mezhep inançlı diye bölünmek yerine ‘bilim, birlik ve barış’ diyeceğiz.
“HER BİRİMİZ BİRER ÜMİT ÖZDAĞ’IZ”
Bilinmeli ki, hepimiz birer Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Dündar Taşer ve nihayetinde her birimiz birer Ümit Özdağ’ız. Hepimiz Mustafa Kemal’in Askerleriyiz. Gücümüzü, ulu tarihimizden, Türklük kültür, bilinçve gururundan ve damarlarımızdaki asil kandan alıyoruz.
Burada sizden adalet dilendiğimizi sanmayın. Adalet hakkımızdır. Buraya daha büyük bir azim ve inançla çabaya yemin ettiğimizi haykırmak için geldik. Gür sesimiz, karanlık sarayların köhne odalarına ve en tenha köşelerine kadar gidecektir ve yeniden bilinmeli ki, zafer büyük Türk milletinin olacak. Bizi öldürmeden susturamazsınız. Ne memnun Türküm diyene.”
