Türk yargısının temel sorununu Aytunç Erkin yazdı: Nedir bu preventive strike
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Balyoz kumpası davasında, emekli askerler Çetin Doğan, İhsan Balabanlı, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, Erdal Akyazan, Emin Küçükkılıç’a verilen mahpus cezalarını 15 yıl sonra onadı.
Bunun üzerine Nefes gazetesi müellifi Aytunç Erkin, “Balyoz kumpasında 15 yıl sonra onama” başlığıyla bir yazı kaleme aldı.
ABD’deki “Bush Doktrini”ni hatırlatan Erkin, “11 Eylül 2001… Dünya, ABD’de yaşanan İkiz Kule saldırısının akabinde ‘Bush Doktrini’ denilen bir kavramla tanıştı. ABD Başkanı oğul George W. Bush, 21 Mart 2002’de ‘Dünyayı daha barışçıl ve özgür yapmak için fırsat kaçırmayacağız’ dedi. Yeniden Bush, ABD Kara Kuvvetleri’ne subay yetiştiren Amerika Birleşik Devletleri Askeri Akademisi’nde (West Point) şöyle konuştu: ‘Amerika, pazarlığa tabi olmayan, ahlaki yükümlülüklerin yönlendirdiği ilahi bir ulustur.’ Doktrin de buna nazaran şekillenmişti: ‘Ön alıcı vuruş, önleyici savaş…’ Yani… Bir aksiyon gerçekleşmeden evvel, gaye ülkenin tehdit yeteneği kazanmadan tehdidin kaynağına yönelik yapılan müdahale önleyici saldırı!” diye yazdı.
ÖNLEYİCİ DARBE
Söz konusu kavramın, gazeteci Soner Yalçın’ın Ergenekon kumpasını anlattığı “Samizdat & Hakikatlere Dayanacak Gücünüz Var mı?” kitabında yer aldığını belirten Erkin, şöyle devam etti:
“Preventive strike/önleyici darbe’ üzerinden Irak’a savaş açan ABD’nin ‘önleyici tehdit’ üzerinden yarattığı ‘yeni kabahat türü’ydü bu! Ergenekon hukuku da ‘önleyici vuruş’ üzerinden şekillenmişti. Gelelim ‘Balyoz’ kumpasına.
Hatırlayın… 5-7 Mart 2003 tarihinde 1. Ordu Komutanlığı’nda bir seminer gerçekleşti. Seminer, Türkiye’nin hücuma maruz kalması durumunda askerin nasıl savunma yapacağını konuşuyordu. 10 yıl sonra FETÖ’nün yayın organı Taraf Gazetesi kendilerine ‘bavulla’ gelen kelamda dokümanları manşet yaptı, 11 Şubat 2011 günü 163 subay hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Bir yıl sonra da 325 asker mahkum edildi. 273’ünün cezası da onandı. Kanıtlarının düzmece olduğu kanıtlanan Balyoz’da yine yargılama kararı çıktı. İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin ‘Hak ihlali’ kararı üzerine yine yargılama yapılan Balyoz Ana Davası’nda 31 Mart 2015 tarihinde, ‘Yüklenen cürmün sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması’ nedeniyle sanıkların beraatına karar verdi. Beraat kararının akabinde gerekçeli kararın yazımı 36 günde tamamlandı. 6 Mayıs 2015 tarihli gerekçeli kararında aşağıdaki karar yer aldı: ‘Plan seminerinde Mümkünlüğü En Yüksek Tehlikeli Senaryo’da (OYTS) oynandığından, üstte belirtilen yerleşmiş Yargıtay kararları doğrultusunda seminerde yapılan konuşmalar bir bütün olarak ele alınıp cürüm tarihinde yürürlükte olan yasal mevzuat kapsamında kıymetlendirme yapıldığında sanıkların atılı kabahatleri isledikleri istikametinde bir sonuç ve kanaate varılamamıştır.’
CEZA YAĞDIRDI
Yargıtay, ‘hayır’ dedi. Herkesin beraatını onarken; Çetin Doğan’ın da ortalarında olduğu 7 askerin ‘suç için anlaşma’dan ceza almasını istedi. Geçen yıl, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi; Çetin Doğan’a 6 yıl 8 ay, Behzat Balta’ya 5 yıl 10 ay, Mehmet Kaya Varol ve İhsan Balabanlı’ya 5 yıl 5 ay, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç’a 5 yıl mahpus cezası verdi.
Ve tarih 20 Mart 2025.
Balyoz kumpas davasında, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 6 asker için verilen cezaları onadı. 3. Daire’nin kararında deniliyor ki:
‘… İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24 Mart 2023 tarihli kararı ile sanıklar hakkında hata için mutabakat cürmünden mahkumiyet kararı kurulduğu belirlenerek yapılan incelemede… Demokratik bir toplumda kabullenilmesi ve katlanılması mümkün olmayan ve TSK’nın misyon, yetki ve sorumlulukları ile bağdaşmayan, direkt hükümeti cebren ıskata yönelen içerikte konuştukları… Kararın onanmasına…” Yargıtay 3. Ceza Dairesi, sanıkların bu cürmü işlemek için bir ortaya gelip konuştuklarını tez ediyor. Pekala ya “suç işlendi mi?” Hayır! Alın size “11 Eylül hukuku!”
