30 Ağustos merasimlerinde kılıç çatarak, mevzuattan kaldırılan yemini okudukları gerekçesiyle ihraç edilen 5 teğmenin yargı süreci devam ederken, bir teğmenin de “Togg” ile ilgili eleştirel paylaşım yaptığı gerekçesiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edildiği ortaya çıktı.

Konya 3. Yönetim Mahkemesi, teğmenle ilgili ihraç kararını iptal etti.

ANKA Haber Ajansı’nın aldığı bilgiye nazaran, Kara Havacılık Okul Komutanlığı’nda vazife yapan bir kursiyer subayın, devre arkadaşlarının bulunduğu WhatsApp kümesinde, 5 Ağustos 2023’te, Türkiye’nin birinci yerli arabası olarak piyasaya sürülen Togg ile ilgili, “…sadece hükümet binebiliyor…” notunu içeren bir görseli paylaştığı için hakkında soruşturma başlatıldı. Kursiyer subayın tıpkı kümede yaptığı bir öbür paylaşımı da soruşturma konusu oldu.

SİYASİ PAYLAŞIM

Soruşturma sonucu, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Konseyi’nin, 11 Haziran 2024 tarihli kararıyla, teğmene, “hizmete mahzur davranışlarda bulunmak” aksiyonunun sübut bulunduğu gerekçesiyle “Silahlı Kuvvetlerden ayırma” cezası verildi. YDK’nın münasebetinde, “WhatsApp paylaşımlarının, siyasi içerik ve görüş taşıdığı, vatandaş alakaları ile iç ve dış siyasette tenkit boyutunu aşarak, Türk Silahlı Kuvvetlerinin prestijine ziyan verecek derecede olduğu, dolayısı ile hizmete mani davranışlarda bulunmak aksiyonunun sübut bulduğu” belirtildi.

OY BİRLİĞİYLE KARAR

Teğmen, YDK kararının iptal istemiyle dava açtı. Davaya bakan Konya 3. İdare Mahkemesi, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun ihraç kararını oy birliğiyle 16 Ocak 2025’te iptal etti.

İdare Mahkemesinin münasebetinde, ceza yaptırımına bağlanan her aksiyonun tarifinin yapılması ve yasanın ne tıp aksiyonları hata sayarak yasakladığının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek halde belirtilmesi gerektiği vurgulandı.

Sözü edilen cürüm tanımlaması yapıldıktan sonra, kabahatin karşılığı olan cezanın ve cürüm sayılan aksiyonu gerçekleştiren kamu görevlisinin hangi disiplin kuralını ihlal ettiğinin de açık bir biçimde ortaya konulmasının mecburî olduğu söz edilen münasebette, disiplin cezasına husus hareketler ile yaptırımlar ortasında adil bir istikrarın gözetilmesinin de hukuk devleti prensibinin bir gereği olduğuna işaret edildi.

SUÇ VE CEZA ORTASINDAKİ DENGE

Gerekçede, “İdareler, kamu vazifelileri hakkında disiplin cezasını tayin ve takdir ederken, hata ve ceza ortasındaki hassas dengeyi gözetmesi gerekmektedir. Disiplin cezası vermeye yetkili olan organlar, mevzuata bağlı kalmakla birlikte, üniversal hukuk normlarından olan ölçülülüğün alt prensipleri olan elverişlilik, gereklilik ve orantılılık ögelerini da göz önünde bulundurmalıdır” tespitleri yapıldı.

İdare Mahkemesinin münasebetinde, evraktaki bilgi ve dokümanlar ile soruşturma raporu ve eklerinin incelenmesinden, disiplin cezasına mevzu paylaşımların davacı tarafından yapıldığı konusunda ihtilaf bulunmadığı, davacının savunma beyanlarında kelam konusu paylaşımların kendisi tarafından yapıldığını kabul ettiği, lakin siyasi bir emelinin bulunmadığını ileri sürdüğü aktarıldı.

“SOMUT BİLGİ YOK”

Gerekçede, şunlar kaydedildi:

“Bu durumda, her ne kadar dava konusu süreçler tesis edilmiş ise de davalı yönetim tarafından, askerlik mesleğinin ciddiyeti ile bağdaşmadığı açık olan kelam konusu paylaşımların, siyasi bir gayeyle yapıldığını destekleyen somut bilgi ve dokümanların ortaya konulamadığı, kelam konusu paylaşımların devamında davacı tarafından siyasi içerikli rastgele bir yorum ve söze yer verilmediği, anılan fiille uygulanan ceza ortasında ölçülülük bulunmadığı ve bu haliyle de disiplin hukukundaki ‘ölçülülük’ unsuruna karşıt davranıldığı anlaşıldığından, dava konusu süreçlerin hukuka karşıt olduğu sonucuna varılmıştır.”

Odatv.com