Şimdi de bu çıktı: Kafelere ‘taksimetre’ ayarı

Restoranlarda menülere yapılan artırımlar, olmaması gereken servis fiyatlarının hesaba yüzde 10 formunda eklenmesiyle birlikte bir yeni fırsatçılık daha doğdu. Üniversitelerin bulunduğu bölgelerde yer alan restoran, kafe ve gibisi işletmeler, masalarına ‘taksimetre’ koydular.

Buna nazaran işletmeler, müşterilerin çay ya da kahve siparişi vermemesi durumunda oturdukları mühlete nazaran ekstra bir masa fiyatı yansıtmaya başladılar. Bu kapsamda müşteri hiçbir şey sipariş etmese dahi, masada oturduğu her yarım saat için 20 ila 50 TL ortasında masa kullanım fiyatı ödüyor. Kafe işletmecileri, masa tarifesi ve sipariş zorunluluğunu artan masraflardan ötürü yaptıklarını argüman ettiler.

İstanbul’da yaşayan ve burada tahsil gören İstanbul Üniversitesi öğrencisi M. K, “Sürekli bir sipariş baskısı yaşıyoruz. Bir de üstüne masa tarifesi eklenince kafelerde vakit geçirmek artık lüks bir aktivite oldu. Bilhassa üniversiteye çıkan sokaklarda çabucak her kafede masa tarifesi var” diyerek uygulamayı eleştirdi.

BİR ÖTEKİ NOKTA İZMİR

Söz konusu uygulamanın görüldüğü bir öbür yer ise İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi etrafında bulunan kafeler. İzmir’de bir kafe işletmecisi masalardaki taksimetre uygulaması için, “Kiralar, güç maliyetleri ve hammadde fiyatları o kadar arttı ki, yalnızca bir çayla saatlerce masa işgal eden müşterilerle bu iş sürdürülemez hale geldi. Artık masa başına aşikâr bir fiyat uygulamak zorundayız” tabirlerini kullandı.

ÖĞRENCİLER TEPKİLİ

Burada okuyan Z.K, bu durumun hem maddi hem de manevi olarak zorlayıcı olduğunu belirterek, “Bir kafeye gidip bir çay söyleyip ders çalışmak ya da arkadaşlarla sohbet etmek artık imkansız hale geldi. Bazen de garsonlar bize sormadan çay bırakıyor. Bazen de çay içmesek bile masa fiyatı ödüyoruz. Bu hem bütçemizi zorluyor hem de toplumsallaşma kültürümüzü yok ediyor” dedi.