Sessiz Kalan Evler: Ongunlar anlattı
19 Mart’ta gerçekleştirilen İBB operasyonları kapsamında tutuklanan şahısların aileleri tarafından kurulan Aile Dayanışma Ağı’nda, yaşanan sürecin aileler üzerindeki tesiri konuşuldu. İBB Medya A.Ş Başkanı Murat Ongun’un eşi Gözdem Ongun, kızı Lal Ongun ve Gözdem Ongun’un kız kardeşi ve yeniden tıpkı soruşturma kapsamında tutuklanan İbrahim Can Yaman’ın eşi Bükem Yaman, yaşadıkları ayrılığı ve gözaltına alınma anlarını paylaştı.
GÖZALTININ AKABİNDE YAŞANANLAR
Aile Dayanışma Ağı’nın Youtube hesabından yayınlanan görüntüde operasyonun gerçekleştiği 19 Mart sabahını anlatan Gözdem Ongun, yaşananları şu sözlerle aktardı:
“19 Mart sabahı bir gece evvel liderin diplomasına el konmuştu. O yüzden biz de uykusuz bir gece geçirmiştik. İçeriye bir anda 20 kişi yahut tahminen daha fazla doluşunca biz ortalarında yani trajik komik bir durum aslında. Kimse ilerleyemiyor konutun içinde. Zira herkes omuz omuzda duruyor. Yer yok konutun içinde”
Lal Ongun ise haberi yurtdışındayken aldığını belirterek, “Arkadaşlarım tarafından uyandırıldım. Gözümü açmamla bunu duymam bir oldu. O günden beri hiçbir şey tıpkı olmadı” tabirlerini kullandı.
AİLE DAYANIŞMASININ GÜCÜ
Süreç boyunca aile dayanışmasının kritik bir rol oynadığını vurgulayan Bükem Yaman, “Ablamın yalnız geçirmesine müsaade veremeyiz dedik. Zira biz bir aileyiz ve aile olmak bizim için bunu gerektirir” dedi.
Gözdem Ongun, bu şiddetli periyotta dostların ve ailenin dayanağının kendilerini nasıl ayakta tuttuğunu şöyle anlattı:
“Biz yalnız kalmadık. Hiç de kalmayacağız. Bu meskeni hiç boş bırakmadılar. Doldular. Doldular. Taştılar. Ve ben anladım ki biz makûs beşerler olsaydık bu söylenenleri hak etseydik bunların hiçbiri olmazdı.”
“ARTIK BU KONUTUN ERKEĞİ BENİM”
Operasyonun çocuklar üzerindeki tesiri ise en çarpıcı kısımlardan biri oldu. Lal Ongun, kardeşi Koray’ın yaşadıklarını anlattı:
“Kardeşim çok duygusal bir çocuktur. Babamın küçük versiyonu üzeredir. Ben yurt dışından meskene birinci geldiğim gün beni odasına çağırdı ve 15 yaşındaki bir çocuk beni oturtturup ‘artık bu meskenin erkeği benim, para biriktirip faturaları ben ödeyeceğim’ diye bir konuşma yaptı. Bu ne kadar tatlı, ne kadar sempatik olsa da bir yandan çok can yakıcı.”
Gözdem Ongun ise oğlunun bir gece yaşadığı duygusal çöküşü şu sözlerle paylaştı:
“Bir gece ufak çaplı bir hudut krizi yaşadı ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Titreye titreye. ‘Anne ben babamı çok özledim. Anne ben babamsız ne yapacağım? Anne babama çok gereksinimim var. Anne bu ne vakit bitecek?’ diye diye. Sonra da koynumda ağlaya ağlaya uyuya kaldı.”
GÖZDEM ONGUN GÖZALTINA ALINDIĞI SABAHI ANLATTI
Aynı gün Gözdem Ongun kendisinin birebir soruşturma kapsamında gözaltına alındığını açıkladı. Ongun gözaltına alındığı anları şöyle anlattı:
“Beni almaya geldikleri; çok komik geliyor beşere. Beni almaya geldikleri aklımızdan hiç geçmedi açıkçası. Ben takıcıyım. Ben tasarımcıyım. Sonra sabah 6’da tekrar zil çaldı. Ben oğlumun koynundan kalktım. Kapıda Zeynep Ayten Gözdem diyor biri. Ne alaka artık kimin için geldiniz? Sizin için geldik. Niçin geldiniz? Tekrar meskeni aradılar. Tekrar baktılar. Ziynet eşyalarımı almak istediler. Müsaade vermedim yani. Sonuçta bir tanesi alyansım. Öbürü işte düğünde bana takılan şey. Oğlumun baş ucundan parasını aldılar. Oğlanın parası lütfen ellemeyin diyorum. Onu da aldılar. O gün beni almaya geldiklerinde polislere tek söylediğim şey daima ve hiç susmadım galiba bu mevzuda. Lütfen oğlumu uyandırmayın. Yani Allah’tan uyanmadı ya. Bir de o halde oğluma veda edemezdim ben.”
“KIDEMLİ OLDUK”
Bükem Yaman eşi İbrahim Can Yaman’ın gözaltına alındığı gün sabah 6’da kapının çalmasını duyunca verdiği yansıyı anlattı. Yaman eşi için gelen polisler ile ortalarında geçen diyaloğu ve tutuklanmaya giden süreci beklemediklerini açıkladı.
“Sabah kapı çaldı ve ben direkt telefona baktım. Saatin 6 olduğunu gördüm ve istemsiz olarak polis geldi kalkın dedim. Yani kim sabah 6’da kapı çaldığında bu türlü bir cümle kurabilir ki evdekilere? Kapıyı açtım. Bir evvelki ablamı almaya geldiklerinde de ben açmıştım. Hatta polisler bana dedi ki ya siz hani uyanık mıydınız? Hani nasıl bu kadar hani dinçsiniz. Hayır dedim bize bunu üçüncü defa yaşattığınız için biz kıdemli olduk artık. Açıkçası Can’ın da e hiç tutuklanacağını düşünmedim. Bu dört günlük bir süreç. Can 4 gün sonra meskene gelecek diye hepimiz de birebir halde düşündük. Tutuklanma anı benim için bir yıkım oldu.”
TOPLUMDAN GELEN DAYANAK MESAJLARI
Bükem Yaman, “Ne vakit dışarı çıksam ve beni tanıyan birileriyle karşılaşsam, o insanların o beni sarmalayışı ve ‘her şeyin farkındayız. Hiç merak etmeyin’ üzere konuşmaları bana umut oluyor açıkçası. Diyorum ki biz yalnız değiliz. Biz azınlık da değiliz. Biz çoğunluğuz” dedi.
“ÜZGÜN DEĞİL ÖFKELİYİZ”
Yaşananların akabinde hislerin kederden öfkeye evrildiğini söyleyen Gözdem Ongun, kelamlarını şöyle sonlandırdı:
“Ben üzülme noktasını da geçtim bu ortada. Ben üzülmüyorum. Ben hırslıyım ve ben şu an çok sinirliyim. Her şeyden çok öfkeliyim. Herkes bizi üzgün zannediyor. Hayır, biz üzgün değiliz. Biz öfkeliyiz artık. Karşılık istiyoruz. Hukuk istiyoruz, demokrasi istiyoruz.”
