Son yıllarda, PKK’nın yurt içinde silahlı bir gücü kalmadığı için “Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde öldürülen teröristler” haberlerini okuyoruz… “Kırmızı listedeki şu isme çizik… gri kategorideki o terörist etkisizleştirildi… Şehidimizin kanı yerde kalmadı vs.” TSK ve MİT’in ortak operasyonlarında, PKK fotoğraflarındakilerin üzerine sırayla çarpı işareti konuluyor.

İşte bugün yayımlanan haber:

Dikkatinizi çekmiş olabilir, bu tıp operasyonlardan çabucak sonra, kelam konusu PKK’lının fotoğrafları karşımızda beliriyor. Fotoğraflar, sadece örgütün kayıtlarına geçirdiği vesikalıklar değil… İster Suriye’de etkisizleştirilsin, ister Irak’ta, neredeyse hepsinin Kandil’deki kelamda yöneticilerle yan yana çekilmiş kareleri var. Bazen küme halinde bazen ikili… birinde dağdaki kamplarda, başkasında kelamda bir toplantıda… Bir karede Murat Karayılan, başkasında Cemil Bayık, öbüründe Duran Kalkan… İsimler değişiyor fakat fotoğraf makinesi daima çalışıyor. Fotoğrafların kompozisyonu, öldürülen PKK’lının da ne derece üst seviye bir terörist olduğuna dair bize ipucu veriyor.

PKK’NIN FOTOĞRAF GEÇMİŞİ

Yeni bir uygulamadan bahsetmiyoruz, PKK’nın fotoğraf geleneği uzun yıllardı var. Kamplarına dışarıdan bir isim geldiğinde, deklanşörlere daima basıldı… Terör örgütünün bunu kendi propagandası için de kullandığı oldu…

Ancak, örgütün üst seviye isimlerine yönelik operasyonlar artınca, o bölgeden şu bölgeye, kelamda sorumlular tek tek temizlenirken akıllara bir nokta takılıyor…

ÖRGÜT DAVRANIŞI… POZ VERMEK

PKK’lıların, kendilerini çekmeden duramayan ‘sosyal medya’ fenomenleri üzere davranması nereden ileri geliyor. Karşısındakinden kimliğini ve anlık bilgilerini saklayan militan yahut örgüt davranışına benzemiyor. Olağan şartlarda “fotoğraf”, eli silahlı örgütlerin “mesaj vermek için kullandığı” bir araçtır… O kareye kimlerin ne biçimde gireceği hepsi evvelden muhakkaktır.

İşin öbür yanı, fotoğrafların paylaşılması… PKK nerdeyse hiçbir kareyi, kendi mahrem belgesinde, çekmecesinde saklamıyor… bilakis hepsini instagram öyküsü üzere paylaşıyor. Bilindiği üzere, fotoğraf makinesine basan ile servis eden ortasında bir irtibat, bir ortak hedef vardır. Öcalan da Beka’dayken farklı vakitlerde fotoğraflar çektirdi… İşine gelenleri, kendisine yaracağını düşündüklerini Türk basınına servis etti, gelmeyenleri sakladı. Pekala bugün Kandil’deki makinenin düğmesine kim bastırıyor… Teröristlere “durun şu anı bir ölümsüzleştirelim” diyen ve servis eden kim?

TERÖR ÖRGÜTÜ KAN KAYBINDA

PKK’nın kelamda idaresi, sancılı bir süreç yaşıyor. O fotoğraflarda birlikte poz verdiği terörist takımlarını hem Suriye’de hem Irak’ta kaybediyor. Kırmızısına da grisine de mavisine de… fotoğraftakilere sırayla çarpılar atılıyor. Örgüt, ağır bir kan kaybı içinde… Artık de Kandil’in en büyük korkusu, Ankara’nın Suriye’de YPG’ye yönelik askeri hazırlıkları… PKK’yı kanatları altına girdiği ABD kurtarabilecek mi…

Böyle bir süreçte, Kandil’in çektiği ve müsaade verdiği fotoğrafların izini sürmek bizi hangi bilgilere ulaştıracak, bunu da göreceğiz.

Osman Erbil
Odatv.com