Özkök’ten gündemi değiştirecek özel görüşme notları: İşte Öcalan’ın sözleri

Yazacağım bilgiyi, bundan bir ay evvel aldım
Bugüne kadar yazmadım.
Ama DEM dün “Öcalan tarihi açıklamayı yakında yapacak” bilgisini verince, artık yazabilirim.
Bu anlatacaklarım, katiyen İmralı’da Devletin Öcalan’la yaptığı bir yazılı mutabakat değil.
Benim güvendiğim kaynaklardan topladığım bilgi.
Ama varılan kelamlı bir “Görüş birliği” alarak kıymetlendirilebilir.

DEVLETİN ÇOK ÜST SEVİYE BİR YETKİLİSİ İMRALI’DA ÖCALAN’LA GÖRÜŞTÜ

BİR: Devletin çok üst seviye bir yetkilisi, İmralı’da Abdullah Öcalan’la yüz yüze görüştü.
İKİ: Bu görüşmede Öcalan’a bir açıklama yapma konusu açıldı.
ÜÇ: Kendisine en açık lisanla şu koşul söylendi:
‘Yapacağın açıklama, çok net olmalı. İçinde oraya buraya çekilecek, bâtın bir bildiri olarak yorumlanabilecek, kripto söz yahut bir cümle olmamalı… Çok net bir silahları bırakma daveti olmalı.’

DÖRT TIP SİLAH BIRAKMA DAVETİNDEN HANGİSİ YAPILACAK

DÖRT: Bu açıklamayı yapmadan evvel “Silah bırakmakla ilgili neyin kastedildiği” konusunda da bir görüş birliğine varılacak.
Devlet yetkilisi Öcalan’a açıkça şunu da söyledi:
“Silah bırakma denince, dünya pratiklerinde akla 4 başka uygulama geliyor… Biri silahları gömme, biri çatışmasızlık, biri ateşkes. Biz bu üçünü kastetmiyoruz… Kastedilen şey, örgütün elindeki silahları kayıtsız koşulsuz getirip teslim etmesidir.”

AÇIKLAMA KATİYEN NEVROZ VAKTİNE GETİRİLMEYECEK

BEŞ: Bu çağrıyı mümkün olan en kısa müddette yapmanı bekliyoruz… Ancak bir koşulumuz var. Davet mutlaka Nevroz periyoduna rastlatılmayacak.

ÇAĞRI YAPARSA ÖCALAN NETFLİX SEYREDEBİLECEK Mİ

ALTI: O görüşmede kesin karara bağlanan bir nokta daha var.
Öcalan’ın Meclis’e gelip konuşması diye bir şey olmayacak. Bir af yahut İmralı dışında mesken mahpusu de kelam konusu olmayacak.

İMRALI DIŞINDA DEVLET BİLE GÜVENLİĞİNİ SIKINTI SAĞLAR

YEDİ: Öcalan’a “Dışarda senin güvenliğini biz bile sağlamakta zorluk çekeriz” dendi.
Öcalan “Benim de o denli bir talebim yok” dedi.
Peki bulunan tahlil neydi?
İmralı’da daha rahat bir yer sağlanacak. Dışarı ile bağlantı imkanları kolaylaştırılacak. İstediği insanların gelip ziyaret etmesi mümkün olacak.
Herhalde Netflix, Disney Plus, Prime Görüntü, BlueTV, Olağan üzere streaming platformları izlemesine de müsaade verilecek varsayım ediyorum.
Yani yeni hayatında cümbüş kısmı daha fazla olabilecek.

ÖYLE BİR AÇIKLAMA YAPMALIYIM Kİ KİMSE BANA ‘HAİN’ DEMEMELİ

SEKİZ: Öcalan bunları dinledikten sonra ne karşılık verdi.
O da mealen şöyle konuştu:
(*) “Ben barış getirecek bu türlü bir çağrıyı yaparım. Fakat bu çağrıyı yaptıktan sonra kimse çıkıp bana “Hain” diyememeli. Onun için sağlam bir görüş birliği olması gerekir. Ondan sonra bu çağrıyı yaparım.”
Peki Öcalan’a kim “Hain” diyebilirdi ki…
Öcalan kimden çekindiğini de şöyle anlattı:

DÖRT FARKLI PKK KANADI VAR ÜÇÜNÜ İKNA EDEBİLİRİM

Bugün PKK’nın dört farklı kanadı var.
Biri Suriye’dekiler. Öteki Kandil Dağındakiler.
Üç, Avrupa kanadı.
Dört, Türkiye kısmı.
Öcalan devlet yetkilisine, her birinin durumunu şöyle anlattı:
“Suriye’deki kısmı ben ikna edebilirim. Oradaki benim oğlum üzeredir. Avrupa kanadı bu teşebbüse evet der. Türkiye kanadı da olumlu bakar. Fakat Kandil’den ne yanıt gelir tam emin değilim.”
Kısaca o görüşmede devlet yetkilisi çok açık ve net konuştu.
Öcalan da çok net ve açık karşılık verdi.

ÇAĞRI 21 MART TARİHİNDE EVVEL YAPILACAK

Bu bilgileri aldığımda, davetin ne vakit yapılacağı konusunda bir katılık yoktu.
Bana “Bu hafta da olabilir, Şubat’ın 15’ine gerçek da olabilir, ay sonuna da kalabilir. Ancak kesin olan Nevruz’a gelmeyecek” dendi.
Nevruz 21 Mart Cuma…
Yani davet yapılırsa, kesin o tarihten önce olacak.

DEM’İN DÜNKÜ AÇIKLAMASI “KANDİL DE EVET DEDİ” MANASINA MI GELİYOR

Şu ana kadar Kandil’den gelecek bir garanti bekleniyordu.
DEM’in açıklaması o karşılığın olumlu geleceği biçiminde yorumlanabilir mi tam emin değilim.
Kandil’den Öcalan’ı “Hain” ilan etmeyeceklerine dair o kesin açıklama gelinceye kadar İmralı’dan gelecek açıklamanın da katılık kazanmayacağı görüşündeyim.

HÜKÜMET VE BAHÇELİ BAHADIR VE HAKİKAT BİR ADIM ATTI

Şunu kabul edelim Hükümet bu teşebbüsüyle çok kıymetli ve mert bir adım attı.
Devlet Bahçeli cüreti ile bu teşebbüsü “Gerçekleşme menziline” soktu.
Yani bu teşebbüsü bozma ihtimali en yüksek kısmı bu işin içine katarak, milliyetçi bölümden gelebilecek itirazları da azaltabilecek.

ERDOĞAN BUNU ŞAHSİ İKBALİ İÇİN Mİ YAPTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu “Şahsi ikbali” için mi yaptı?
Olabilir…
Ama bu da siyaseten yasal bir adımdır.
Yine de bilelim ki, siyaset açısından getirisi evvelce basitçe kestirilecek bir hareket değil bu.
Türkiye bu kere bu sorunu barışçı biçimde çözebilirse, emin olalım bundan herkes karlı çıkacaktır.

BENİM İTİRAZIN ŞU: TOPLUMUN ÖTEKİ KISMINA DE AÇILIM KURAL.

Benim gözümde ise bu teşebbüs eksik ve tek ayaklı.
Sadece Kürt bölümünün hassasiyetine dikkat ederek Türkiye’ye huzur getirmek mümkün mü…
Kürtlerle barış yaparken, Türkiye’nin öteki bölümündeki insanların üzerindeki baskıyı insafsızca arttırırsanız, tam huzur gelmeyecektir.
“Önce Kürt sorununu çözelim, sonra Türk sıkıntısına bakarız” da diyemezsiniz.
Öcalan’la görüşüp, onu rahatlatırken, Selahattin Demirtaş mahpusta çürümeye devam ederse bunu ne vicdan sahibi Kürtlere ne de vicdan sahibi Türklere anlatabilirsiniz.
Siyasi Kürt mahkumları özgür bırakırken, Osman Kavala, Çiğdem Mater, Can Atalay üzere yalnızca toplumsal şova katıldı diye Türkleri mahpusta çürütmeye devam ederseniz, Kürtlerle yaptığınız barışın da bir manası kalmaz.
Yani tek başına bir Kürt açılımı Türkiye’ye huzur getirmez, iktidarı da demokratikleştirmez.

Odatv.com