Özkök dünyanın konuştuğu olayla ilgili tavsiyelerini sıraladı: Türk siyasetçiler de Kiss cam’e yakalandı

Önümüzdeki 30 Temmuz akşamı İstanbul’da bu yılın en mega konseri var.
Justin Timberlake sahneye çıkıyor.
Duyduğuma nazaran yurtdışından 12 bin kişinin konsere gelmesi bekleniyormuş.
Tabi herkesin başında bir “Kiss.Cam” olayı var.
Ben, çok eski ve oldukça kıdemli bir konser uzmanıyım.
Yılların oluşturduğu birtakım tavsiyelerim olabilir.
Ama evvel olay ne onu kısaca özetleyeyim.

BU YIL OASIS YILIYDI FAKAT COLDPLAY ROL ÇALDI

Coldplay ne yaptı yaptı, bu yıl tekrar rol çaldı.
Konser dünyasında hiç kuşkusuz bu yılın olayı “Oasis” konserleriydi.
Noel ve Liam Gallagher kardeşler tekrar bir ortaya gelmiş ve Manchester’dan başlayarak bu yaza damgalarını vurmuşlardı.
Bütün yorumlar olağanüstüydü.
Yaz konserlerine bilet bulamamıştım lakin 28 Eylül’de Londra’da Wembley’de onları dinlemeyle hazırlanıyordum.
Bence Rock tarihini yazılmış en hoş müziklerinden biri olan “Wonderwall’u” dinleyerek mest olacaktım.
Ama Coldplay konserinde o denli bir şey oldu ki…
Geçen haftadan beri bütün dünya onu konuşuyor.

BİR KİSS.CAM KAZASINDA YAPILMAYACAK BİRİNCİ ÜÇ ŞEY

BİR; Kiss.Cam’e yakalanan çiftler her vakit sevinç çığlığı atarlar. Fakat evli CEO ve evli sevgilisi farlara yakalanmış tavşan üzere donup kaldılar.
İKİ; Sonra yüzlerini kapatarak saklamaya çalıştılar. Yani hiç yapılmaması gereken ikinci hareketi yaptılar.
Çünkü bunu gören rejideki Kiss.Cam’cı anında oraya konsantre oldu.
ÜÇ; Kamera üstlerinden ayrılmayınca bu kere yapılmaması gereken son hareketi yaptılar ve kameranın alış açısının dışına çıkmak için kaçmaya kalktılar.
Bu da yapılmaması gereken üçüncü hareketti.
Çünkü bu kez olayı fark ededen Coldplay’in Frontman’i Chris Martin devreye girdi.

KİLL BİLL’DEKİ BEŞ ÖLDÜRÜCÜ VURUŞUN ÜÇÜ

Böylece Kill Bill’de anlatılan beş vuruşluk öldürücü darbenin üçü gerçekleşmiş oldu ki yetti.
Dün günümün büyük kısmı Instagram ve toplumsal medyadaki Kiss.cam mavralarını izlemekle geçti.
Aman Allah’ım toplumsal medya yapay zekayı kullanarak kimleri öpücük kamerasını yakalattı bir görseniz.
Clinton ve Monica; Kennedy ve Marlyn Monroe; Trump ve Epstein; Trump ve Elon Musk…
Simpsons’dan, PD Paradise’ın, Harika Mario’nun karakterlerine kadar bildiğimiz çizgi romanların kahramanları…
Hepsi de öpücük kamerasına “Yasak aşk” durumunda yakalandı.

TÜRK SİYASETÇİLERİ DE KİSS.CAM’DEN NASİBİNİ ALDI

Bu ortada birçok Türk siyasetçisi de bu mavradan hissesini aldı.
Ama kim olduklarını kesinlikle yazmam.
Fatih Altaylı’nın günlük mükemmel yorumlarından Silivri hakkında gereğince bilgi alıyorum.
Neyse olaya döneyim.

ETİK BİR TARTIŞMA: ÖZEL HAYAT MI KAMUSAL ALAN MI

Önce bir etik tartışma…
Kiss.Cam özel hayata müdahele midir?
Yoksa konser bir kamusal alan mıdır…
Kiss.Cam olayı Amerikan NBA Basket maçlarında başladı.
Şimdi konserlere yayıldı.
Bilelim ki, Kiss.Cam artık toplu eğlencelerimizin kaçınılmaz cümbüşü olacak.
Sanıyorum hem NBA yayıncıları hem konser cümbüşü yöneticileri bir müddet bunu tartışacak.

COLDPLAY KONSERİ CÜMBÜŞE ÇEVİREN BÜYÜK İHTİLALİ YAPTI

Bugüne kadar şahit olduğum en büyük müzik olayı Covid öncesi Paris’te Stade de France’daki Coldplay konseriydi.
Henüz dünyada Coldplay histerisi başlamamıştı.
Ama daha o yıl Coldplay’in dünya konser tarihini bir daha geri dönmemek üzere değiştirdiğini fark edip yazmıştım.
Covid ise insanlığın cümbüşe, bir ortaya geliş psikolojisini esaslı biçimde değiştirdi.

COVİD SONRASI KONSERLER ARTIK BİRER GLOBAL AYİN

Covid sonrası Coldplay konserleri artık bir konser olmaktan çıkıp “Toplu Global ayinlere” dönüştü.
Orada oluşan “Birlikte olma” duygusu, sosyolojinin klasik “Cemaat”, “Cemiyet”; “Toplum”, “Topluluk” biçimlerinin çok dışına çıktı.
“Being there”, yani “Orada olma” hissini farklı bir boyuta taşıdı.

COLDPLAY KONSERLERİ BU POPÜLİST KARANLIKTA EN ÖZGÜR ALEMİMİZ

Coldplay konserleri bir cins “Katarsis” haline geldi.
Kitle içinde bu yeni bulunma biçimi, 21’inci Yüzyılda bir yandan Covid’in yarattığı baskı, yaşlı popülist başkanların yarattığı diktatörlüğün sonundaki siyasal ve ahlaki baskılarla birleşince, insan kendine sığınacak özgürlük alanları aramaya başladı.
Coldplay konserleri, iki üç saat için bile olsa, beşere aradığı bu süreksiz vahaları yarattı…
Bu da yeni bir “Psikolojik hal” doğurdu…

“KENDİMİZ OLARAK” YAKALANMAYA EN MÜSAİT ANIMIZ BU KOLLEKTİF AYİN

İşte bu kendimizi en özgür bıraktığımız an, “Kendimiz olarak yakalanmaya” en uygun zamanımızdır.
Ama itiraf edeyim hoş bir anımız bu.
Hak ettiğimiz bir an.

KİSS.CAM DIŞINDA PUSUDA ÖBÜRLERİ DA VAR

İşte bu atmosfer bize bu türlü tatsız sürprizler de hazırlar.
Her an, bir “Kiss.Cam’e” takılabiliriz.
Her an bâtın bir hasetin akıllı telefonuna yakalanabiliriz.
Veya çok suçsuz bir konser delisinin çekip paylaştığı düzgün niyetli bir kameranın kurbanı olabiliriz.
Gelelim tavsiyelere…

SAKIN OLA KENDİZİ “EL ALEM NE DER” LOBİSİNE TESLİM ETMEYİN

Çoğunlukla şöyle bir hissiyatımız vardır.
“Gidip şöyle bir dağıtayım kendimi…”
Yani “Biraz yoldan çıkayım…”
Çok da hoş bir histir bu ve sakın bu türlü Kiss.Cam falan var diye kendinizi yine “El alem ne der” baskısına kurban etmeyin.

BİR COLDPLAY KONSERİ EN KOLAY KAYBOLUNACAK YER DEĞİLDİR

Ama şunları da unutmayın.
Bir Coldplay konseri en rahat “In cognito” olabileceğiniz, yani tanınmayacağınız alemdir diye düşünmeyin.

KİSS.CAM’E YAKALANANLARI KURTARACAK ÜÇ HAYAT ÖPÜCÜĞÜ

(*) BİR Kamera üzerinize çevrilmiş ve siz dev ekranda görünmüşseniz, olağan hareketlerinize devam edin. Hatta yakalandığınıza sevinmiş üzere yapın.
Normalleştirin hareketi.
Bırakın ne rejideki adam ne de Chris Martin fark etsin bir tuhaflık olduğunu.

HEMEN BİR ÖTEKİ ERKEĞE YAHUT BAYANA SARILIN

(*) İKİ Mümkünse yakın birini daha çekip ona da sarılın.
Hatta erkekseniz bir erkeğe, bayansanız bir bayana sarılın.
Sarılın ki hiç olmazsa “Yahu orada herkes birbirine sarılıyordu müzikten kendimizden geçmiştik falan” diyebilesiniz…
Gerçi, akıllı bir eş yahut sevgili bunları yutmaz, çabucak anlar fakat hiç olmazsa palavrada ısrara bir kulp bulmuş olursunuz.
ve o palavrada ısrar edin.

ASIL DEĞERLİ TAVSİYE: ÖNLEYİCİ TEDBİRLER

Ne var ki, bunların hepsi palyatif şeylerdir.
Asıl kıymetlisi önleyici önlemlerdir.
(*) DÖRT Bir daha bâtın sevgilinizle Coldplay konserine giderseniz…
Mümkünse ortaya üç beş koltuk fark koyun.
Locada ise Kiss.Cam alış açısı içinde olmayacak kadar aralıklı durun.

ARAYA 5-8 METRE ARA KORSANIZ TIPKI KAREYE GİRMEZSİNİZ

Sizin için küçük bir ChatGPT çalışması da yaptım.
Şu soruyu sordum:
Coldplay konserinde bilinmeyen sevgilimle kaç metre ortayla oturursam tıpkı kareye girmem?
Cevap şuydu:
“5-8 metre ortayla oturursanız birebir kareye girmezsiniz.”

İKİ BAŞKA DURUM İÇİN İKİ BAŞKA ARALIK KURALI

Yani formül şu:
(*) Tıpkı kareye girmemek için 5-8 metre.
(*) Şehvetli bir formda sarmaş dolaş yakalanmamak için en az 3 metre.
Eh 3 metreden de saklı sevgilinize geriden şehvetle sarılamayacağınıza nazaran, bence hiç problem çıkmaz.
Birinci ara kuralını da ihmal etmeyin. Birtakım eşler birebir kareden bile sıkıntı çıkarabilir.
Konserden sonra gidip iç rahatlığı ile sevişirsiniz.”

SAKIN HA COLDPLAY KONSERİNE GİTMEKTEN ASLA VAZGEÇMEYİN

Yani diyeceğim sakın ola konsere gitmekten vazgeçmeyin.
Hatta saklı sevgilinizle de gidin.
Bir iki ufak önlemle tekrar dağıtın.
Bazen kalkıp gitmek yeterlidir.
Bazen de dağıtmak düzgündür.
Hatta kalkıp gitmekten bile daha güzeldir.

Ertuğrul Özkök