Oscar adayı aktörün büyük tutkusu: Brooklyn’deki evini Türkiye’den getirdiği eşyalarla donattı
Architectural Digest’e konuşan Shannon, eski bir kiliseden dönüştürülmüş apartman dairesini huzurlu bir hayat alanına çevirmek için dizayncı Colleen Newell ile iş birliği yaptı.
Sonuç: Türkiye’den nesnelerin ve halıların başrolde olduğu, ruhu olan bir ömür alanı…
Shannon’ın Türk kültürüne ilgisi aslında ailesinden geliyor.
Oyuncunun büyükannesi, Türkiye’de yaşadığı devirde antika halılar ve el işi nesneler toplamış.
Bu miras bugün onun konutunun birçok köşesinde kendine yer buluyor.
Evin salonunda yer alan antika Türk halıları, Afgan desenleriyle birleşerek oturma alanına sıcaklık katarken, girişte sergilenen eski bir Osmanlı tabancası ve hançer de dikkat çekiyor.
Yatak odasının tavanında yer alan ve bir vakitler kaybettiği Türkmen halısının desenlerinden ilhamla yapılan el boyaması mural ise Shannon’ın konutundaki en özel ayrıntılardan biri. Dizayncı Newell, bu görsel motifin oyuncuya meditasyon tesiri yarattığını ve bir çeşit “görsel mantra” fonksiyonu gördüğünü söylüyor.
Shannon’ın yemek alanında da Türk tesiri devam ediyor. Antika bir niş, artık eski gümüş kadehleri ve Türk sürahilerini sergileyen bir raf ünitesine dönüştürülmüş.
Evin genelinde kullanılan Venedik sıvası duvarlar, metal yüzeyler ve çağdaş mobilyalarla birlikte doğu ile batı estetiğini bir ortaya getiriyor.
Evin geri kalanı da Shannon’ın geçmişiyle bağ kurmasına imkan tanıyor. Eski bir tavla seti, Budapeşte’den alınmış bir satranç ekibi ve babasının çizdiği bir portre, hayat alanını ferdî bir anılar müzesine dönüştürüyor.
Kızları için tasarlanan odalarda ise renkler ve ışık oyunları ön planda. “Gün doğumu/gün batımı” odası, sıcak sarı ve pastel tonlarla bezenmiş. Küçük kızına ayrılan bambu perdeli köşe ise “hafif psikedelik, biraz da perili” olarak tanımlanıyor.
Shannon, AD’ye “Colleen’le çalışmadan evvel burası bir konut üzere hissettirmiyordu. Lakin artık her köşe, her nesne yerli yerinde. Burası artık benim yuvam” diyor…
Ünlü oyuncunun ömür alanı, yalnızca bir dekorasyon başarısı değil; birebir vakitte Türkiye’ye, aile köklerine ve geçmişe duyulan hürmetin da samimi bir tabiri.
MICHAEL SHANNON KİMDİR
Michael Corbett Shannon, 7 Ağustos 1974’te Kentucky’nin Lexington kentinde dünyaya geldi. Oyunculuk mesleğine tiyatro sahnelerinde başlayan Shannon, kısa müddette hem bağımsız sinema hem de Hollywood ana akım sinemalarında kendine sağlam bir yer edindi. Derinlikli karakter oyunculuğu, ağır içsel performansları ve etkileyici yüz sözüyle tanınan Shannon, çağdaş Amerikan sinemasının en özgün aktörlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Oyunculuk mesleğine Chicago’daki tiyatro topluluklarında başlayan Shannon, birinci sinema tecrübesini 1993 yılında Groundhog Day (Bugün Aslında Dündü) sinemasında küçük bir rolle yaşadı. 2000’li yıllarda ise 8 Mile, Vanilla Sky, Pearl Harbor ve Bad Boys II üzere üretimlerde yan rollerde görünmeye başladı. Lakin asıl çıkışını, 2006 üretimi Bug (Yönetmen: William Friedkin) ve 2008’de Revolutionary Road ile yaptı.
Michael Shannon, Revolutionary Road (2008) ve Nocturnal Animals (2016) sinemalarındaki performansıyla iki sefer En Âlâ Yardımcı Erkek Oyuncu kolunda Oscar’a aday gösterildi:
Shannon, Hulu imali Nine Perfect Strangers dizisinde “Napoleon Marconi” karakterini canlandırdı. Dizi, Liane Moriarty’nin tıpkı isimli romanından uyarlandı ve Nicole Kidman’ın başrolünde olduğu bir takımla dikkat çekti.
Dizide Shannon’ın his yüklü, denetimli ancak içsel olarak yıkılmış performansı öne çıkıyor. Dramla mizahı harmanlayan bu rol, oyuncunun televizyon alanındaki en değerli işlerinden biri olarak kabul ediliyor.
