Müsavat Dervişoğlu Ekrem İmamoğlu’na destek verdi

İYİ Parti başkanı Dervişoğlu, CHP Genel Merkezi’nde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i ziyaret etti. Dervişoğlu’na İYİ Parti Genel Sekreteri ve Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, TBMM Küme Başkanvekili ve Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ve İYİ Parti İstanbul Milletvekili Cihan Paçacı eşlik etti. Dervişoğlu ve beraberindeki heyeti; CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Küme Başkanvekili Murat Buyruk ve Genel Lider Yardımcısı Sevgi Kılıç karşıladı.

Görüşmenin akabinde iki Genel Lider ortak basın toplantısı düzenledi. Müsavat Dervişoğlu, görüşmeye ait şu sözleri kullandı:
“Aramızda özel de bir hukuk var. TBMM’deki vazifemiz münasebetiyle mevkidaştık. İkimizin de meslek planında tahminen olmayan lakin Cenabıallah’ın nasibiyle Türkiye’nin geleceğiyle alakalı olarak farklı sorumluluk alanlarında misyon üstlendik. Benimkisi aslında gecikmiş bir ziyaret. Bugün CHP Genel Merkezi’nde gerek partime gerekse şahsıma gösterilen misafirperverlik için de hem Sayın Genel Başkan’a hem de heyetine teşekkür ediyorum.

Türkiye’nin bütün sıkıntılarını kısa bir vakit dilimi içerisinde ele aldık. Önümezdeki periyotlarla ilgili yapılacak yahut yapılması gereken, mümkün olan şeyler üzerine de karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Çok verimli bir görüşme olduğunu tabir edebilirim. Türkiye’nin önünde bulunan meselelerin aşılabilmesi için birtakım alanlarda ortak hareket etme imkanı üzerinde de elbette ki değerlendirmelerde bulunduk. Türkiye’yi içinde bulunduğu zorluktan çıkarıp aydınlık ufuklarla buluşturabilecek yol haritası üzerinde kısa da olsa karşılıklı değerlendirmelerimiz oldu. Çok verimli bir görüşme olduğunu söyleyebilirim.”

“ERKEN SEÇİM TARTIŞMASININ YAŞANMASINA TARAF DEĞİLİM”

Açıklamaların akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Dervişoğlu, erken seçim gündemi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasına ait yaşanan tartışmalarla ilgili sorulara şöyle karşılık verdi:

“Türkiye’nin gündeminde bugün bir erken seçim tartışmasının yaşanmasına taraf değilim. Siyasette Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yine Cumhurbaşkanı seçilmesinin önünü açacak tartışmaların yenilenmemesi lazım, iştahının kabartılmasına vesile olabilecek adımların atılmaması lazım. Erken seçim konusunda bu vakte kadar söylediklerimin pek tabidir ki bugün de geçerli olduğu kanaatini taşıyorum. Zati iktidar tarafının dahil olmadığı bir süreçte erken seçim takvimini belirleyebilmek de mümkün değil. CHP’nin de geçmişe dönük hususla ilgili açıklamaları var. Münasebetiyle 2025 yılının sonbaharında yapılacak bir erken seçimin CHP’nin lakin onaylayacağı bir seçim takvimi olduğu tabir ediliyor. AK Parti’nin Genel Lider Vekili’nin yapmış olduğu 2027’nin sonbaharında yapılacak öne alınmış bir seçimden muhalefetin kaçmayacağına dair temennilerini söz etmiştir. Bize nazaran o erken seçim değildir. İYİ Parti olarak biz o denli bir takvimin yaşama geçirilmesine onay vermeyeceğimizi tabir ediyoruz.

Anayasa’ya bağlı bir değişiklik üzerinden adaylığının kelam konusu olması, TBMM’de erken seçim kararıyla aday olmasının önünün açılmasıyla alakalı olarak Sayın Tayyip Erdoğan’ın bütün siyasi entrika prosedürlerinden yararlanabileceği tasa taşıyorum. O sebeple Sayın Erdoğan’a bu fırsatı vermemek lazım. Dünkü konuşmasında söz etti, ‘Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken muhalefeti dönüştürme vazifemizi de adım adım yerine getirmekten kaçınmayacağız’ dedi. Sayın Özel’le ben, muhalefetin başat aktörlerinden ikisiyiz. Münasebetiyle Recep Tayyip Erdoğan’ın kurduğu tuzaklara düşmemize hem deneyimimiz manidir hem cumhuriyete olan bağlılığımız manidir hem de demokrasiye olan bağımlılığımız manidir. Bu iki siyasi başat aktörün varlığını nazarı prestije almasını temenni ediyorum. Muhalefetin içini dizayn etmeye yönelik atmaya çalıştığı adımlara demokrasiye, cumhuriyete ve Atatürk’ün ülkelerine olan bağlılığımız aslında karşı çıkmak için kafidir.

İMAMOĞLU’NA DAYANAK VERDİ

Ekrem Beyefendiyle alakalı olarak da tekrar iştah üzerinden bakacağım zira Sayın Ekrem İmamoğlu, Tayyip Erdoğan’ın doğal rakiplerinden biridir. Siyaseten onun önünü kesebilmek ismine tüm usullere kalkışacağını, her şeyi kullanmaya tevessül edeceğini -ki yargı buna dahildir- buna da demokratik teammüller ve gelenekler çerçevesinde İYİ Parti olarak karşı duracağımızı söz etmek isterim. Lakin Tayyip Erdoğan’ı makûs huylarından vazgeçirmek de çok mümkün olmuyor. Demokrasinin ortaya çıkardığı fazilet faktörünü çok dikkatli bir biçimde yaşama geçirmek, Tayyip Erdoğan’ın kabaran iştahının kapatılması için de bizim açımızdan kıymet arz ediyor.

“TENCERE YUVARLANMIŞ KAPAĞINI BULMUŞTUR”

“Dün AK Parti’nin listelerinde yönetici olarak seçilmiş milletvekillerinin biri hariç tamamı aylar evvel partimizden ayrılmış insanlardır. O periyot ayrılışlarıyla alakalı değerlendirmelerde bulunurken de olumsuz rastgele bir beyanı lisana getirmedim. Zira siyasi partilere mensup insanların almış oldukları oylarla TBMM’de misyon deruhte ettiklerini de tabir ettim. Kimi ayrılıkların bizim açımızdan bakıldığında özgürleşme olarak tanımlanması mümkündür. Ortaya çıkan algıya baktığımızda güya o arkadaşlar dün AK Parti’ye katılmış üzere gösteriliyor. Demokrasilerde vatandaşın kullandığı oy namustur. O namusu koruyacak olan da siyasetçinin namusudur. Kimsenin siyasi namusundan mesul olmadığının öncelikle bilinmesini isterim. Ayrıyeten aldıkları oya ihanet edenlerin yeri demokrasiye ve demografiye ihanet edenlerin yanıdır. Hiçbir kuşkuya yer yoktur ki aslında bir bakış açısıyla tencere yuvarlanmış kapağını bulmuştur. Ayrıyeten bende hiçbir rahatsızlık da yaratmaz.

AK Parti’nin insan kaynakları nokta-ı nazarından bir kıymetlendirme muhtaçlığı da hasıl oluyor. 25 yıldır AK Parti’ye emek verenlerin partinin MKYK’sına seçilenlere nasıl baktıkları da benim açımdan ziyadesiyle kıymetlidir. Siyasi sığınmacı çadırına döndürülmek istenmesi konusuna benden çok AK Parti’ye 25 yıldır emek verenlerin karşılığı kıymetlidir ve kamuoyu bunu merak etmektedir. AK Parti’nin insan kaynakları tükenmiş, DÜZGÜN Parti’den istifa etmiş AK Parti’nin siyasi sığınma çadırı olarak görenlerin şayet orada yer bulmuş olmaları hali benden daha çok AK Parti Genel Lideri ve partiye bu vakte kadar emek sarf edenlerin karşılığını aradığı bir soru olsa gerektir diye düşünüyorum.”