Mehmet Metiner bıraktı
Eski AKP milletvekili ve Yeni Şafak muharriri Mehmet Metiner, köşe yazılarında siyasete ve kamuoyuna yönelik değerlendirmelerine bir müddetliğine orta vereceğini açıkladı.
“ÇOK YORULDUM”
Metiner, “Bu köşede bugüne kadar yazdığım hiçbir kelamdan pişman değilim. Hiçbir sözümün de İslami akideye ve AK Parti’mizin kurucu prensiplerine alışılmamış olmadığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Hepsinin sonuna kadar arkasındayım” dedi.
Metiner yazısında şu tabirleri kullandı:
“Çok yoruldum.
Süreçle ilgili yazılar ayrıyeten yordu.
Söylenmesi gerekenleri söyledim.
Tarih hepimizin kelamlarını kayda geçiriyor.
Gelecek jenerasyonlara emanet ediyorum o kelamları.
Sürecin öngörülen doğrultuda başarılı olmasını yürekten diliyorum.
Burada söylediklerimin hepsi şahsî fikirlerimdi.
Benim sözlerim üzerinden AK Parti okuması yapmak hakikat değil, AK Parti’yi eleştirmek hiç yanlışsız değil.
AK Parti’nin üç periyot milletvekilliğini yapmış olsam bile AK Parti’yi temsil makamında değilim.
O yüzden söylediklerim sadece beni bağlar.
Söylediklerim AK Parti’nin kâr hanesine yazılacaksa bundan memnuniyet duyarım.
Sözlerimde varsa bir yanlışlık ve kusur onun üzerinden Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti’mizin suçlanmasını hem haksızlık hem de üzücü bir yanlışlık olarak görürüm.
Bu köşede bugüne kadar yazdığım hiçbir kelamdan pişman değilim.
Hiçbir sözümün de İslami akideye ve AK Parti’mizin kurucu unsurlarına alışılmamış olmadığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Hepsinin sonuna kadar gerisindeyim.
Çünkü söylediklerim İslami öğretimize uygun sözlerdi.
Adalet ve hakkaniyete uygun sözlerdi.
Demokrat duruşuma uygun sözlerdi.
Hiç kimseyi şad etmek için yazmadım.
Hiç kimseye ve hiçbir topluluğa hasımlık besleyerek de yazmadım.
Kişisel hasımlığa vaktim yok.
Bilirim ki şahsî hasımlık tüketir insanı.
Bir şahsa ve topluluğa duyduğum öfkenin beni adaletsizliğe sevketmesine müsaade vermedim.
Doğruya hakikat yanlışa yanlış dedim.
Bu vakte kadar onca kelam ettim.
Her bir kelam, yalnızca bugün yaşayanlara değil gelecek jenerasyonlara de bırakılmış bir emanettir.
Cesur olmak gerektiğine inandım.
Çünkü yılların ezberlerinin İslami akidemizi bulandırmış ve düşünsel kıblemizi değiştirmiş olduğunu görüp de sessiz kalmak yakışmazdı.
Korkakça davranmak da yakışmazdı.
Gördüm ki eski Türkiye’nin aklı ve ezberleri kolay kolay terk edilmiyor.
Söylediğiniz her yeni şey, hatta Kur’an ayetleri ve Peygamber (sav) sözleri bile olsa o duvara çarpıp geri dönüyor.
Çünkü resmî ideoloji büyük ölçüde zihnimize hâkim olmuş durumda.
Neo-ittihatçı ve Kemalist zihnin içselleştirilmiş olduğunu görmek elbette üzücü.
Gövdelerimiz Müslüman lakin zihnimiz İslami öğretiye ilişkin kavramlara ve düşünme biçimine oldukça vakittir kapalı.
Bunun farkında olmamak ayrıyeten üzücü.
İslami öğretinin/akidenin zıddı olan kavramlar üzerinden İslamiyet’e gömlek giydirmeye çalışanlar, Kur’an’ın nassları yerine Batı’dan ithal kavramları nas mertebesine oturtanların kelamlarının baş tacı edildiğine şahit olmak da ayrıyeten üzücü.”
NE OLMUŞTU
AKP’li eski milletvekili Mehmet Metiner, Ulusal Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu’nun “Biz Türkiyeli değil Türk’üz” çıkışına köşesinden cevap vererek, Afyoncu’nun süreci sabote ettiğini söylemişti.
AKP’li Metiner ayrıyeten Afyoncu’ya “kendinizi güya bu bahiste tek otorite imişsiniz üzere parmak sallayıcı ve üsttenci bir lisan kullanamazsınız. Afyoncu’nun bu anlayışı İslam’ın temel akidesine aykırıdır” diye seslenirken yazısında; “Milli Savunma Üniversite’mizde subaylarımız bu anlayış temelinde yetiştiriliyorlarsa Türkiye Yüzyılı projemiz bir hayalden ibaret kalır, biline!” tabirlerine yer vermişti.
