Masada üç zorlu konu: DEM-Adalet Bakanı görüşmesinde neler var

DEM Parti Eş Genel Lideri Tülay Hatimoğulları, TBMM’deki parti küme toplantısının akabinde gazetecilerin sorularını cevapladı.

“4 Mayıs’ta PKK’nın kongresini toplayarak kendini fesih kararı alacağı” tezinin sorulması üzerine Hatimoğlulları, “PKK’nın fesih kongresiyle ilgili tarihe ait bizde rastgele bir bilgi mevcut değil. Lakin bu sürecin kimi yasal adımların ve somut adımların atılmasıyla birlikte karşılıklı bir halde, fesih kongresinin gelişeceğine, yapılacağına dair bir genel bilgi var. Lakin onun dışında tarihe ait olarak bizde bir bilgi yok” dedi.

MASADA NELER VAR

Bir gazetecinin “Cemil Bayık da bir açıklama yapmış, bunun olabilmesi için somut şartları işaret etmiş. Adalet Bakanlığı’yla yapacağınız görüşme çerçevesinde mümkün bir infaz değişikliği, muhtemel bir Terörle Mücadele Kanunu değişikliği ve hatta ‘umut hakkının’ tekrar gündeme gelmesi üzere hangi başlıklar olacak? Biraz bize somutlaştırır mısınız?” sorusunu Hatimoğulları, şöyle cevapladı:

“Adalet Bakanlığı’yla yapılacak olan görüşmede elbette bahsettiğiniz bahisler da gündeme gelecek. Burada bu görüşmenin ana fikri, Türkiye’de demokratikleşmeyle ilgili, elbette aşikâr başlı adımların atılması çok değerli. Bunun için biraz evvelki küme konuşmasında da söz etmiştim. Başta hasta tutsaklar, infazları keyfekeder yakılmış olan mahpuslar olmak üzere bu hususta somut adımların atılması kıymetli. Bunun için özel olarak bir yasa yapmaya gerek yok. Mevcut olan Anayasa’nın uygulanması halinde aslında bütün bunlar hayata geçirilebilir. Bu bahislerde elbette kendileriyle ayrıntılı bir biçimde bir görüş alışverişinde bulunulacak.”

KİMLER KATILACAK

Hatimoğulları, Adalet Bakanlığı’nda yapılacak görüşmeye kimlerin katılacağı sorusuna, “Tabii heyetimizin iki üyesi Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Lider ile birlikte Küme Başkanvekillerimiz bu görüşmede hazır olacaklar” cevabını verdi.

Ahmet Türk’ün görüşmede yer almayacak olması dikkati çekti. Türk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın DEM Parti İmralı heyetini kabulde hastalığı nedeniyle yer almadı.

GRUP TOPLANTISINDA NELER DEDİ: TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINA TEK TEK KONUT ZİYARETLERİ YAPILACAK

Hatimoğullları, 1 Ekim’de başlayan ve İmralı ziyaretleriyle devam eden süreç kapsamında yürüttükleri çalışmaları da anlattı. Hatimoğulları, şöyle konuştu:

“1 Ekim’de başlayan ve 27 Şubat’ta Öcalan’ın tarihi davetiyle taçlanan barış ve demokratik toplum süreci üzerinden tam altı ay geçti. Bu altı ay boyunca bir gün bile yerimizde durmadık. Asya’dan Okyanusya’ya, Avrupa’ya dünyanın dört bir yanını dolaştık ve her yerde heyetlerimiz bu süreci dünya ülkeleriyle paylaştı. Birçok ülkenin temsilcisiyle, elçilikleriyle, kurumlarıyla bir ortaya geldik. Heyetlerimizle bu süreci anlattık ve tahlili tartıştık. Türkiye’nin dört bir yanında vilayet il, ilçe ilçe dolaştık, halklarımızla barışı konuştuk. 100 bine yakın yurttaşımızla barış için açık ve şeffaf haliyle toplantılar gerçekleştirdik. Artık de on binlerce barış gönüllüsüyle tek tek mesken ziyaretlerine başlıyoruz. Türkiye’nin ve Kürdistan’ın dört bir yanında. Barış elçisi on binin üzerinde arkadaşımızla, yoldaşımızla tek tek meskenleri ziyaret etmeye başladık. Yetişemediğimiz yerlere milyonlarca mektup yollayacağız, online toplantılar da yapacağız. Bugüne kadar yaptığımız onca çalışmanın bize gösterdiği bir tek gerçeklik var ki o da çok değerli. Toplum barış istiyor.

“GÜVEN YALNIZCA HOŞ SÖZLERLE OLMAZ”

Bakın en son Cumhurbaşkanı Erdoğan’la DEM Parti İmralı heyetimiz bir görüşme gerçekleştirdi. Daha evvel de kamuoyu ile paylaşıldığı üzere görüşme olumlu geçti. Heyetimiz toplumun başındaki soru işaretlerini, müşahedelerimizi, tekliflerimizi Erdoğan’a aktardı. Artık beklenti, bu görüşmenin barış sürecine sürat kazandırması tahlilin kapısının aralanmasıdır. Elimizde çok büyük bir fırsat var. Tarih yapma, tarihe geçme fırsatı. Ancak açık konuşalım ki ortadan iki ay geçmesine karşın davete denk düşen bir adım ve bir iradeyi şimdi göremedik. Toplum net ve makul konuşuyor. Bakın diyor ki ‘iktidar neden adım atmıyor? Bu süreç neden daima tek taraflı ilerliyor? Bir oyalama mı var?’ Biz de buradan yürütme erkine soruyoruz; tecrit sürerken, bir tek somut adım bile atılmazken, tam bilakis her gün yeni antidemokratik uygulamalar devreye girerken, kayyumlar devam ederken, sizce biz bu yurttaşlara ne yanıt verelim? Ne yanıt verelim? Bunlar çok büyük bir soru işareti olarak toplumun başında mevcudiyetini koyuyor. İtimat maalesef yalnızca hoş sözlerle değil. Pratik ve inanç verici somut bir tabanın tesis edilmesiyle olur. Bu taban nasıl sağlanır? Öcalan’ın çalışma ve irtibat özgürlüğünün sağlanmasıyla, Meclis’in silahsızlandırma süreci için bir yasa çıkarabilmesiyle, demokratik görüşün ve barış kanunu teklifinin hazırlanmasıyla, bu kanunu Meclis’ten daima birlikte çıkartmasıyla birinci adım olarak bunları yaparsak tüm Türkiye rahat bir nefes alır ve toplumun başındaki bu soru işaretleri az da olsa yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlar.”

“TOPLUM HASTA TUTSAKLARLA İLGİLİ ATILACAK ADIMLARI BEKLİYOR”

Hatimoğlulları, “Mahir Polat’ın tahliyesi hepimizi çok keyifli etti ve artık daha güzel şartlarda tedavi olacağına inanıyoruz. Buradan da kendisine geçmiş olsun dileklerimizi de iletiyorum. İçeride onun üzere yüzlerce ağır hasta tutsak var. Özge Özbek, Hatice Yıldız, Soydan Akan, Selver Yıldırım, Hatice Onaran üzere daha burada sayamayacağım yüzlerce insan hapishanede hem hapishane şartlarıyla hem de hastalıklarıyla boğuşmak durumunda. İktidara ve Meclis Başkanlığına sesleniyorum; itimat arttırıcı adımlar atabilirsiniz. İnsani ve hukuksal olan bu sorunda cesaretli davranabilirsiniz. Toplum hasta tutsaklarla, infazı keyfekeder bir formda yakılan mahpuslarla ilgili atılacak adımları beklemektedir” biçiminde konuştu.

“KAYYUM UYGULAMALARINI UNUTTUĞUMUZU KİMSE SANMASIN”

Çözüm ve barışı konuşuyoruz diye kayyum uygulamalarını unuttuğumuzu kimse sanmasın. Bakın Van için soruyorum. Kayyum, çocuklar için açılan kreşi kapattı. Neden? Kayyum bayanlara fiyatsız otobüs seyahati için verilmiş olan Jin kartı iptal etti. Neden? Kayyum yalnızca Van’da değil kayyum atanan bütün belediyelerde halkın faydasına olan bütün projeleri tek tek iptal etti. Neden? Bütün bunların cevabını bekliyoruz. Bunun fazlasını bekliyoruz. Kayyum siyasetleri derhal son bulmalı ve kayın atanan belediyelerin seçilmiş belediye eşbaşkanları ve liderleri kendi misyonlarına süratli bir biçimde iade edilmelidir.”