Komisyonda sona gelindi, yasal düzenleme ne zaman
“Terörsüz Türkiye” maksadı doğrultusunda TBMM’de kurulan Ulusal Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı.
TBMM Merasim Salonu’nda gerçekleşen 12’nci toplantının açılışında konuşan Kurtulmuş, kelamlarının başında, dün vefat eden ve kurulun 20 Ağustos’taki toplantısında görüşlerini paylaşan İHH Bölge Diplomasi Çalışmalarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Vahdettin Kaygan’a Allah’tan rahmet diledi.
Kaygan’ın cenazesinin bugün Bingöl’de toprağa verileceğini lisana getiren Kurtulmuş, “Hem kurula katkıları ve bizimle paylaştığı fikirleri münasebetiyle hem de bilhassa insani diplomasi konusunda şimdiye kadar yaptığı hizmetler hasebiyle kendisini rahmetle, hürmetle anıyoruz. Ailesine, dostlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum” tabirlerini kullandı.
“DİNLEMELER SONA GELİNDİ” DEDİ, YASAL DÜZENLEME İÇİN EKİM AYINI İŞARET ETTİ
TBMM Başkanı Kurtulmuş, komisyonun bugüne kadar gerçekleşen toplantılarında 80 kişinin dinlendiğini, yaklaşık 50 saati aşkın bir çalışmanın ortaya konulduğunu ve yaklaşık 830 sayfa tutanak tutulduğunu belirterek, 11 toplantıda olağanüstü verimli müzakereler yapıldığını kaydetti.
Dinlemelerin yavaş yavaş sonuna gelindiğini, öteki sivil toplum kuruluşlarını da dinledikten sonra ekim ayı içerisinde TBMM Genel Şurasına iletilecek tekliflerin, gerek yasal düzenlemelerin gerek komitenin çalışma raporunun hazırlığını yapacaklarını anlatan Kurtulmuş, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bizim açımızdan planladığımız üzere, hatta planladığımızdan daha disiplinli ve verimli geçen bir süreç oldu. Burada herkes kendi fikirlerini lisana getirdi, kimsenin fikirlerine, konuştuğuna müdahale etmedik, her birisi de kayda geçti. Ortak olarak söylenen konulardan birisi ‘Eğer bu kurul çalışmalarını muvaffakiyetle tamamlarsa hakikaten tarihi bir işlev icra etmiş olacak ve Türkiye siyaseti, Türkiye demokrasisi bakımından çok değerli bir eşik aşılmış olacak.’ Ümit ederim ki en kısa müddet içerisinde şimdiye kadar getirdiğimiz disiplin ve çalışma bütünlüğü içerisinde çalışmalarımızı tamamlayarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne millet ismine yaptığımız bu görevin bir sonucu olan görüşlerimizi bir rapor olarak iletmek mümkün olur.”
“HER TÜRLÜ TAKDİRİN ÜSTÜNDEDİR”
Son iki gündür New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda tarihi oturumlara şahit olunduğunu lisana getiren Kurtulmuş, “İlk kere Birleşmiş Milletler’de bu kadar büyük iştirakli Gazze oturumunun gerçekleşmiş olması ve 10 ülkenin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu münasebetiyle Filistin Devleti’ni tanıma kararını almış olması her türlü takdirin üstündedir. Bildiğiniz üzere bu kararlar alınırken ülkelerin meclislerinde onaylanıyor. Münasebetiyle Türkiye’deki ulusal iradenin merkezi olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi ismine bu kararı alan ülkelerin meclislerini ve hükümetlerini canıyürekten tebrik ediyorum. Kıymetli bir basamaktır. Bu toplantıların Filistin davası bakımından olağanüstü kıymetli bir geçiş periyodu olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
Birkaç sene evvel “Fransa, İngiltere, Avustralya, Kanada üzere ülkeler Filistin Devleti’ni tanıyacak” denilseydi, herkesin, bunun neredeyse imkansıza yakın bir şey olacağını söyleyeceğine işaret eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Uluslararası alanda, bu ülkeler de başta olmak üzere, insanlık cephesinin ortaya koyduğu olağanüstü güçlü direniş ve İsrail’in siyonist rejiminin ortaya koyduğu insanlık hatalarına karşı artık vicdanın, insanlığın sonlarının zorlanmış olması, dünyanın birçok yerinde Filistin davasına olan sempatiyi artırmış ve siyonist rejime karşı nefreti çoğaltmıştır. Batı ülkelerinin başşehrinde bile siyonist rejime karşı olan nefretin herhalde tarihi olarak en yüksek noktada olduğunu söylemek hiç de abartılı olmayacaktır. Esasen bu durum, insanlık cephesinin ortaya koyduğu bu hal, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na da yansımış, çok sayıda ülkenin temsilcisi Filistin davasına takviye verdiğini tabir etmiştir.
Bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanı’mızın milletimizin hislerine tercüman olarak, milletimizin çok ötesinde çok geniş bir coğrafyanın ve dünyanın çabucak her yerindeki mazlum milletlerin temsilcisi, sözcüsü olarak hem Gazze özel oturumunda hem Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yapmış olduğu konuşma, tarihi nitelikte konuşmalardır. Tarihe not düşülmüştür. Türk milletinin bütün olarak Filistin davasına vermiş olduğu takviye bir defa daha teyit edilmiş ve bu dayanak de her türlü siyasi manipülasyonun üstünde vicdani ve insani münasebetlerle ortaya konulmuştur. Biz de Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Lideri Sayın Cumhurbaşkanı’mızın her iki oturumda ortaya koyduğu bu hali olağanüstü kıymetli bulduğumuzu, sonuna kadar desteklediğimizi bir kez daha tabir etmek isterim.”
“ÖNEMLİ BİR KAZANIM OLDUĞUNUN ALTINI ÇİZMEK İSTİYORUM”
TBMM’nin, yaklaşık 700 günü aşkın müddettir devam eden İsrail’in soykırımları karşısında her vakit, her değerli olaydan sonra halini ortaya koyduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Bütün parti gruplarımız, istisnasız, bu hususta milletimizin ortak duruşunu sergiledi. Beş kıymetli karar Meclis Genel Konseyimizde oy birliğiyle kabul edilerek, milletimizin Filistin davasına verdiği dayanağını ve İsrail’in bu saldırganlığına karşı tutumunu milletlerarası kamuoyuna ilan etmiş oldu. Ümit ederim ki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu öncelikle acil bir ateşkesin sağlanması, barışın temin edilmesi ve maalesef açlıktan her gün ölümlerin arttığı Gazze Şeridi’nde artık insani yardımların hızla ulaştırılmasına vesile olsun ve Filistin Devleti’nin yalnızca kağıt üzerinde tanınan bir devlet değil, hakikatte var olan; toprak bütünlüğü sağlanmış, sonları belirli, egemenliği hiçbir biçimde tartışma konusu olmayan bir Filistin Devleti’nin kuruluşuna vesile olsun. Bu evrede, Birleşmiş Milletler’deki bu toplantıların değerli bir kazanım olduğunun da altını çizmek istiyorum.”
Komisyonda, TBMM Başkanı Kurtulmuş’un konuşmasının ardından fikir kuruluşları ve araştırma merkezlerinden temsilcilerin dinlenilmesine geçildi.
