Karaalioğlu yazdı: Erdoğan’ın gönlünde İmamoğlu’nun yeri ayrı
İktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak Gazetesi’nin eski genel yayın yönetmeni olan Karar muharriri Mustafa Karaalioğlu, “Erdoğan’ın gönlünde İmamoğlu’nun başka yeri var!” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Türkiye Belediyeler Birliği’nin Şam ziyaretinin iptal edilmesini eleştiren Karaalioğlu, kelam konusu iptalin Türkiye tarafından yaptırıldığını sav ederek şu tabirlere yer verdi;
“Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Belediyesi’nin Şam’a göndereceği yardım heyetin ziyareti -belli ki Türkiye’nin telkinleriyle- iptal edildi. Şam Valiliği, belediyeler heyetine lakin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye ziyaretinden sonra gelebileceklerini söyledi.
TBB, Dışişleri Bakanlığı dahil bütün yazışmaları tamamlıyor, buna nazaran program hazırlıyor. Şam Valiliği’nden de onay geliyor. Geliyor lakin geldiği üzere yalnızca 6 saat sonra gidiyor!
Bilin bakalım kim istedi de ziyaret iptal edildi…
Ne gerek var bunlara? Niçin ayakları üzerinde durmaya çalışan bir ülkeyi Türkiye’nin iç siyasetindeki çekişmenin modülü yaparsınız? Adamları niye hiç istemedikleri bir siyasi tansiyonun kesimi haline gelmeye zorlarsınız? TBB’nin de İBB’nin de başkanı Ekrem İmamoğlu diye, onun bütün faaliyetlerini İstanbul’dan Şam’a kadar engellemek neden?
Bu mu bölgesine nizamat veren, kimseden korkmayan, vurduğu yerden ses getiren büyük Türkiye!
İmamoğlu’nun Suriye’ye yardım heyetine mani olduktan sonra dönüp muhalefete “Suriye’ye sırt çevirdiniz, Esadcısınız, falan filan” demek neyin nesi?
CHP, birkaç haftadan beri Ak Parti’ye karşı ruhsal üstünlüğü kaybediyor. Fakat İBB Başkanı’nın ensesinden bir türlü ayrılmamaları gösteriyor ki iktidar ile İmamoğlu ortasındaki ruhsal rekabet hâlâ devam ediyor. Ne kadar üstünlük kazansalar, anketleri ne kadar kendi lehlerine dönse de İmamoğlu’nu asla ihmal etmiyorlar. Erdoğan’ın gönlünde İmamoğlu’nun yeri ayrı! Alabildiği bütün yetkilerini, binalarını hatta topladığı yardımları elinden alıyor, yatırımlarını onaylamıyor, mümkün olsa kazandığı seçimi tanımıyor. İçeride ve dışarıda ne olursa olsan Erdoğan, İBB Başkanı’nı asla ihmal etmiyor.
Bu yanlıştan daha yanlış Şam ziyareti iptal kararı, Türkiye’nin Suriye siyasetinin varsayımların ötesinde bir iç siyaset gereci olduğunu gösteriyor. Bu kadarına tenezzül edilmesi ise iktidarın/Cumhurbaşkanı’nın seçim kampanyasına şimdiden başladığını, aday olabilmek ve kazanabilmek için her şeyi göze aldığını anlatıyor. İçinde İmamoğlu’nun bile bulunmadığı, bürokrat ve danışmanlardan oluşan bir heyete dahi mani olmak bayağı sert bir kampanyanın habercisidir.
Dış siyasetin iç siyaset materyali yapılmamasını yahut siyasi rekabette orantısız devlet gücü kullanılmamasını talep etmek optimistlik olur. Bu sefer herkesin işi daha sıkıntı ve centilmenlik ihtimali yok. Geçen seçim öncesi “ama montaj lakin şu fakat bu” noktasına vararak rekor kıran kuralsızlığı yeni rekorlar bekliyor. İmamoğlu’nun işine yarayabilir diye Suriye’ye gidecek heyeti bile deftere yazan, yazmakla kalmayıp üstüne programı iptal ettiren bir siyasi ihtirastan kelam ediyoruz. İBB’ye ve İBB Başkanı’na karşı yapılan her atak toplumdaki şaşırma hissini yok ediyor. Her adım, bir sonraki atakta daha az şaşkınlık yaratmak için… İçi boş ve büsbütün hukuksuz ancak “siyasi yasak” maksatlı dava belgesi da bir köşede sallanıyor. Hiçbir şeye şaşırma, buna da hiç şaşırma, dercesine…”
