Hz. İsa figürlü taş rölyef ilk kez sergide
Kurulduğu günden bu yana 23 medeniyete konut sahipliği yapan; cami, kilise ve katedral üzere dini yerlerin yanı sıra tarihi yapıları ve kültürel hazineleri bünyesinde barındıran Kars’ta UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Ani Ören Yeri, Kafkaslar’dan Anadolu’ya birinci giriş kapısı olma özelliğiyle de farklı bir kıymet taşıyor.
Surlar, cami, katedral, saray, kiliseler, manastırlar, hamam, köprü ve bir kısmı yıkılmış kapalı pasajdan oluşan yaklaşık 25 kadar kıymetli yapının ayakta kaldığı Ani’de her devir hafriyat çalışmaları yürütülüyor.
133 YILLIK RÖLYEF BİRİNCİ DEFA SERGİDE
1892 yılında Rus arkeolog Nikolai Yarkovleviç Marr tarafından yapılan hafriyat çalışmasında çıkarılan Hz. İsa’nın figürünün olduğu taş rölyef, Kars Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde birinci defa standa çıkarıldı.
Kars Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Müdür Vekili Hakim Aslan, Kültür ve Turizm Bakanlığının “100+2 Periyodik Müze Stantları Projesi” kapsamında asırlar evvel Ani Ören Yeri’ndeki hafriyatlarda çıkarılan yapıtların sergilendiğini söyledi.
SERGİYE AÇILAN EN DEĞERLİ ESERLER ORTASINDA YER ALIYOR
Hz. İsa figürünün yer aldığı taşın çok değerli olduğuna işaret eden Aslan, Ani’nin Kıssası Standı kapsamında 196 yapıtı birinci sefer olmak üzere, toplam 244 eser sergilediklerini anlattı.
Bu eserler ortasında da birinci kez sergilenen bir taş rölyefin bulunduğuna dikkati çeken Aslan, “Rölyefte çabucak merkez ve altta bulunan bir Aziz portresi bulunmakta, Aziz portresinin çabucak üzerinde ise taht üzerinde cepheden ayaktan verilmiş Hz. İsa figürü yer alıyor. Hz. İsa figürünün iki tarafında Hz. İsa’ya sunak veren iki asker görülmektedir. Bu rölyef Müze Müdürlüğümüz açısından sergilenecek en kıymetli eserler ortasında bulunmaktadır.” sözlerini kullandı.
Aslan, yaklaşık bir asır evvel keşfedilen yapıtın birinci kere sergilenmeye başladığını belirterek şu sözleri kullandı:
“Bu yapıtın bulunma kıssası de değerli. 1892 yılında başlayan Nikolai Yarkovleviç Marr tarafından hafriyat çalışmalarına başlanan devirde bulunan bir eser. Yani yapıtın bulunma tarihi de yaklaşık 130 yıl evveline dayanmaktadır ve Müze Müdürlüğümüz deposunda koruma altına alınmaktaydı. Bu stant projesi kapsamında da ziyaretçinin sergilenmesine kavuşmuş oldu.”
Odatv.com
