Erdoğan’ın sözleri çok konuşuldu… Özel ‘İşin tadı kaçtı’ diyerek yanıtladı: ‘Heybedeki büyük turplar’ polemiği
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Öyle ki İstanbul’un CHP’li belediyelerindeki yolsuzlukları dizi yapmaya kalksanız Brezilya dizilerinden daha fazla materyalle karşılaşırsınız” diyerek, “turbun büyüğü” kelamlarına bir yenisini ekledi. Erdoğan’ın Ocak 2025’teki “Onlar da çok uygun biliyorlar ki daha turpların büyükleri heybede. Telaşlarının sebebi bu. Korkarım birkaç yıla kadar bunların hiçbirinin sokağa çıkıp milletin yüzüne bakacak halleri kalmayacak” sözleri akıllara gelirken, Erdoğan son konuşmasında şu tabirleri kullandı:
“HEYBEDEKİ BÜYÜK TURPLAR ORTAYA SAÇILDIĞINDA…”
“Üstelik bunlar şimdi heybede duran büyük turplar ortaya dökülmeden CHP’nin şahsen içinden gelen evrak ve bilgiler ışığında güvenlik güçlerinin ve yargının elde ettiği cürümler. Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında bunların bırakın milleti, kendi yakınlarının hızlarına bakacak yüzleri dahi kalmayacak. Ortada bu denli yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, alavere dalavere, sahtekarlık varken hakkı hukuku, adaleti lisanından düşürmeyen CHP idaresi savları aydınlatmak yerine ucuz siyasete yönelmeyi tercih etti. Yargının tezlerinin hiçbirine karşılık veremeyen CHP idaresi, insanları sokağa döküp ülkede kaos çıkarmaya çalışarak skandalı örtbas etme uğraşına girişti.”
ÖZEL’DEN CEVAP: “TURP MURP YOK… HAFTAYA DİYECEĞİM Kİ HANİ ERDOĞAN”
Yaşananların akabinde ‘Turpun büyüğü CHP kayyum mu?’ sorusunu soran gazeteciye ise “Sen anlatıver” diyerek karşılık verdi. Aynı sözler CHP lideri Özgür Özel’e de soruldu. Şehzadebaşı Camii’ni ziyaret eden Özel, “turbun büyüğü” kelamlarına verdiği cevapta “Turp murp yok. Bundan sonra şayet çıkacak bir ispat, bir çıkarılacak ispat ailemin yüzüne baktırmayacak hale beni getirecekse ben kabul ediyorum lakin her hafta, bugün hafta saymaya başlıyorum. Haftaya bugün diyeceğim ki hani Erdoğan, turpun büyüğü?” dedi. Özel şu sözleri kullandı:
Bu ortaya çıksın, kabul ediyorum, çıkmadığında da birebirini iade ediyorum. Erdoğan süreçlerin, bu tip yaşanan süreçlerin bir yerinde artık kamuoyunu ikna edemeyince palavrası ve iftirayı büyütmeyi tercih eder. Artık kamuoyu araştırması, bugün aldık. Toplumun, muhalefetin tamamı Ekrem İmamoğlu’nun siyasi bir operasyona kurban gittiğine inanıyor. Geri kalan iktidar, MHP ve AKP seçmeninde de AK Parti ve MHP’nin tezine inananlar 55, başkaları 45. Bunların içinde fikri olmayanlar var, yanlış bulanlar var yapılan işleri. Artık muhalefetten kimseyi ikna edemediği üzere kendi tarafının da dörtte biri bize hak verirken ve kendi tarafında yarı yarıya bir baş karışıklığı varken daha büyük turp, bu kadar büyük herkes her şeye merakla bakarken siz Ekrem Bey’le ilgili hala turp mu sakladınız? Ekrem Bey’le ilgili, bu süreçlerle ilgili daha elinizde delil var da koymadınız, o denli mi? Bu türlü bir delilin olmadığını Ağrı Dağı’nın gerçek olduğu kadar eminim. Bu türlü bir delilin olmadığına Ağrı Dağı’nın gerçek olduğu kadar eminim. En büyük palavrası atıyor. En büyük palavrası atıyor ve bu vakitten sonra onun çıkarıp çıkaracağı turp Seyahat olaylarından sonra “Cuma günü göreceksiniz.” dediği ispat kadar gerçektir. Savcının elinde olmayan, Ekrem Bey’e sorulmayan, ortaya konmayan, bu kadar iftiralar atılmışken birine delil yok, hepsine bilinmeyen şahit. Artık turpun büyüğü daha heybede. O işin tadı kaçtı. Bunu söyledin, ortaya döktün, millet darbe teşebbüsünü püskürttü. Yeni turp murp yok. Bundan sonra şayet çıkacak bir ispat, bir çıkarılacak delil ailemin yüzüne baktırmayacak hale beni getirecekse ben kabul ediyorum ancak her hafta, bugün hafta saymaya başlıyorum. Haftaya bugün diyeceğim ki hani Erdoğan, turpun büyüğü? Yeniden bir hafta oldu, çıkmadı. Bundan daha büyük turpun büyüğünü çıkarsın. O denli deliller çıkacakmış ki birbirimizin yüzüne bakamayacakmışız. Külliyen palavra. Birinci günden beri bu kadar emin oluşum arkadaşlarımın namusuna, arkadaşlarımızın tertemiz idaresine kendi namusum kadar kefil oluşumdandır. Benden utanacakları bir şey yok. Buradan sonra o sorumluluğu üstüme alıyorum ve her hafta sayacağım. Nasıl binlerce haftadır Seyahat’te attığı palavrası ispatlayamıyorsa her hafta sayacağım. Hani delil çıkaracaktın da ben utanacaktım diye? Çıkara çıkara yalancı şahit çıkarıyor, ismi Çınar. Ağaç isimleri vermiş, insan ismi bile yok. İsmi Meşe, ismi Ladin. Ladin’in, Meşe’nin, Çınar’ın iftiralarına inanmamı bekliyor. Çıkar, gerçek ispat koy, gerçek delil.”
