Epstein’in gölgesinde pazarlık: İki günlük görüşmenin sırrı.. Komplo teorileri terse döndü
O sır perdesinin altındaki en kıymetli figürlerden biri elbet Ghislaine Maxwell: Epstein’in en yakınındaki isim, genç kızların tuzağa çekilmesinde rol oynadığı gerekçesiyle 20 yıl mahpusa mahkum edildi. Uzun mühlet sessiz kalan Maxwell, geçtiğimiz ay sonunda sessizliğini bozdu.
Ancak sessizliği bozan görüşmenin muhatabı sıradan biri değildi. 22 Ağustos’ta kamuoyu ile paylaşılan tutanaklar, Maxwell ile görüşen kişinşn ABD Adalet Bakan Yardımcısı Todd Blanche olduğunu gösteriyor.
Todd Blanche tıpkı vakitte Donald Trump’ın eski şahsi avukatı.
“HEM GEÇMİŞ HEM GELECEK İNŞASI”
Maxwell ile iki gün süren görüşmeyi Blanche’ın yapması da tesadüf olamayacak kadar çok ayrıntı içeriyor.
Analistler, o masada sırf geçmişin hatalarının değil, bugün ve geleceğin de görüşüldüğünü düşünüyor.
Yayınlanan tutanaklara nazaran Maxwell, Blanche’a Trump’la ilgili olarak “tam bir centilmendi, kimseye uygunsuz davranmadı” dedi. Hasılı Epstein ile birebir karelerde tekraren görüntülenmiş Trump’ı, her açıdan paka çıkaracak tabirler kullandı.
Prens Andrew’le Virginia Giuffre’nin ünlü fotoğrafı için ise “sahte” değerlendirmesinde bulundu.
Yıllar boyunca mağdurların tanıklıklarıyla kurulan hafıza, Maxwell’in ağzından adeta tekrar yazıldı.
Tam da bu yüzden Giuffre’nin ailesi öfkeli:
“Bu, mağdurların tecrübelerini geçersiz kılıyor”
DEMOKRATLAR “AF” DİYOR
Demokrat siyasetçiler ise öbür bir noktaya işaret ediyor… Onlara nazaran Maxwell’in bu kelamlarının tek gayesi var: Trump’tan af koparabilmek. Senatör Adam Schiff, “Ne gerekiyorsa söylüyor. Avukatlarının tavsiyesiyle, affa giden yolu döşüyor” tabirlerini kullanıyor.
Ancak kıssanın Trump açısından kıymeti çok daha büyük. Epstein evrakları tekrar gündeme gelmeden evvel, Maxwell’in ağzından çıkan bu cümleler tam bir kalkan oldu. Cumhuriyetçi Marjorie Taylor Greene çabucak toplumsal medyaya sarıldı: ve “Trump bir defa daha aklandı” dedi.
Maxwell’in sözleri, Trump için seçim meydanlarında kullanılacak bir argümana dönüşmüştü.
Üstelik bu görüşmenin akabinde Maxwell daha düşük güvenlikli bir cezaevine nakledildi. Bu tesadüf, ‘ödüllendirildi’ yorumlarını güçlendirdi. Daha evvel Epstein’in vefatıyla başlayan ‘susturulma’ yani ‘öldürülme’ teorileri Maxwell’in de başına gelebilir deniyordu. Artık tablo bilakis dönmüş görünüyor: Maxwell, Trump’ı akladığı için değil öldürülmek, daha rahat şartlara kavuşmuş yorumlarına sıklıkla rastlamak mümkün.
Bu da yeni bir komplo teorisini besliyor: “Hayatta kalmasının bedeli Trump’ı korumaktı.”
İki gün süren o görüşmenin arkasında işte bu denklem yatıyor. Maxwell için daha yeterli şartlar, temyiz davasına gereç, affa dair bir umut ve tahminen de en kıymetlisi yaşama garantisi.
Trump içinse Epstein gölgesinden sıyrılma, siyasi kampanyaları için yeni bir koz ve aleyhindeki teorileri bilakis çevirme fırsatı…
Gözde Sula
