Emlak vergisi cep yakıyor: Dava için son gün 8 Eylül
Takdir kurulları tarafından 2026-2029 devri için belirlenen yeni rayiç pahalar birçok bölgede yüksek artışlarla gündeme geldi. Bu yıl kimi ilçelerde yüzde bin 400’ü bulan emlak vergisi kıymetleri sırf emlak vergisini değil, beraberinde; kıymetli konut vergisi, gayrimenkul süreçlerinde ödenecek en az tapu harcı, gayrimenkul alım satım karınız için hesaplanan gelir vergisi, şirkekler açısından kurumlar vergisi ve KDV, miras yahut bağış yoluyla gayrimenkulun intikali durumunda veraset ve intikal vergisi ile kira üzerinden alınan gelir vergisini de direkt etkiliyor. Yurttaşların şikayetçi olduğu ve birçoğunun yargıya taşıdığı düzenlemeye karşı dava açılabilmesi için son gün 8 Eylül.
‘SOSYAL DEVLET MODELİNE AYKIRI’
Konuya ait Cumhuriyet gazetesine konuşan Tüketici Hakları Derneği Başkanı Ergün Kılıç, belirlenen vergilerin toplumsal devlet modeline ters olduğunu vurguladı. Kılıç, “Emlak vergisi demek sadece var olan bir konuta ödediğiniz vergi değil, emlak alım satım süreçleri yaparken de etkilenebileceğiniz birçok verginin olması manasına geliyor. Temel muhtaçlığını bile karşılayamayacak durumda olan tüketicilere bir de konut üzerinden bu türlü bir vergilendirmeyi gerçek bulmuyoruz” dedi.
EMSAL NİTELİĞİ TAŞIYOR
Anayasa Mahkemesi’nin 2012 yılında verdiği kararla birlikte, kişisel mülk sahipleri de takdir komitesi kararlarına karşı dava açabiliyor. Ayrıyeten, dava açmak için belediyeye itiraz kuralı da bulunmuyor. Takdir komitelerinin belirlediği arsa metrekare bedellerine karşı açılacak davalarda müddet, mülk sahibinin bu pahası öğrendiği tarihten itibaren 30 gün. Dava açmak için son gün ise 8 Eylül. Açılacak bir davanın başka mahalleler için de emsal olabileceğini vurgulayan Kılıç, “Eğer bir sokakta yaşayan rastgele bir yurttaş durumu yargıya taşırsa, o sokakta bulunan öbür yurttaşlar da tıpkı kapsam içerisinde değerlendirilecek” açıklamasında bulundu. Kılıç, dava açmak isteyen yurttaşların muhtaçlık halinde ilgili derneklerden dilekçe örneği alabileceklerini de belirtti.
‘SOSYAL KONUT PROJELERİ GENİŞLETİLMELİ’
Yurttaşların bu biçimde mağdur edilmemesi için toplumsal konutların yapılması gerektiğini belirten Kılıç, “Vatandaşların kooperatifler aracılığı ile alabileceği, geçimlerini zora sokmayacak bir taksitlendirme ile sahip olabileceği toplumsal konut projelerinin genişletilmesi gerekiyor” dedi. Kılıç, gerçek manada tahlilin halk tabanlı bir projeden geçtiğini de belirterek “Genellikle fakir kesitin elinden ya da devletten alınan boş yerler, lüks konutlarla ya da AVM’lerle doluyor. Bu türlü olunca, halk tabanlı değil rant odaklı bir konut siyaseti izlemiş oluyorsunuz. Bu da toplumsal devlet açısından kıymetlendirilmesi gereken kritik bir konu” sözlerini kullandı.
