Dün mağara… Bugün kışla… Mehmetçik ölüm vakası: Susuzluk değil yine zehirlenme
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), 6 Temmuz 2025 tarihinde Irak’ın kuzeyindeki dağlık bölgede yer alan bir mağarada arama-tarama faaliyeti sırasında 12 askerin metan ve karbonmonoksit gazına maruz kalarak şehit olduğunu duyurdu. Açıklamaya nazaran, askerler, 28 Mayıs 2022’de Pençe-Kilit Harekâtı kapsamında şehit olan bir askerin naaşını aramak üzere mağaraya girmişti.
Olayın akabinde mağaraya giren askerler için gerekli tedbirlerin alınmadığı, önemli bir ihmalin kelam konusu olduğu tezleri kamuoyunda tartışma yarattı. Türkiye, bu yürek yakan kayıpların acısını şimdi atlatamamışken, bu sefer Hatay İskenderun’dan gelen haber gündeme bomba üzere düştü.
AŞIRI SIVI KAYBINDAN 2 ASKER ŞEHİT OLDU
Zorunlu askerlik misyonlarını sürdüren er Hayrullah Halit Karaman ve er Semih Erdoğan, 25 Temmuz 2025’te çok sıvı kaybına bağlı olarak hayatlarını kaybetti. Birinci otopsi raporlarında her iki askerin de “aşırı sıvı kaybına bağlı çoklu organ yetmezliği” nedeniyle vefat ettiği belirtildi.
Milli Savunma Bakanlığı, 26 Temmuz Cumartesi günü yaptığı açıklamada, İskenderun Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığı’nda temel askerlik eğitimi gören yedi askerin yüksek ateş şikayetiyle hastaneye kaldırıldığını, birinci müdahalelerinin ise Birinci Basamak Muayene Merkezi’nde yapıldığını bildirdi. Fakat Karaman ve Erdoğan, hastanedeki tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı.
YİNE ZEHİR İDDİASI
Gazeteci İsmail Saymaz’a konuşan İskenderun Devlet Hastanesi yetkilileri, Hayrullah Halit Karaman ve Semih Erdoğan’ın vefatıyla ilgili yapılan tıbbi değerlendirmelerde çarpıcı bulgulara ulaşıldığını açıkladı.
Hastane kaynaklarının verdiği bilgilere nazaran, her iki askerde de “troponin” ismi verilen kalp enzimlerinin düzeyi olağanın katbekat üzerindeydi. Uzmanlar, “Troponin seviyesi 50-100 olduğunda hastayı yatırırız, 300-500 ortasında kalp krizi tanısı koyarız. Bu çocuklardaki pahalar 2000’lerin üzerindeydi. Bu, kalp kasının önemli biçimde hasar gördüğünü gösterir” sözlerini kullandı.
Ayrıca, pıhtılaşma sistemiyle ilgili de önemli anormallikler tespit edildi. Olağanda 1 olması gereken pıhtılaşma faktörü pahasının askerlerde 80’e kadar çıktığı belirtildi. Bu seviyenin, çoklu organ yetmezliğiyle sonuçlanan ağır iç kanamayı beraberinde getirdiği kaydedildi.
Hastane kaynakları, kanama seviyesinin olağan dışı yüksekliğine dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu:
“Bu kadar kısa müddette bu düzeyde kanama oluşturabilecek tek etken toksik unsur olabilir. Su kaybı söylense de, bu tabloyu kısa müddette oluşturması mümkün değil. Asıl sorun kanamaydı ve bunun ardında zehirlenme mümkünlüğü göz gerisi edilmemeli.”
Açıklamalar, olayda sadece sıvı kaybının değil, farklı ve muhtemelen toksik etkenlerin de rol oynamış olabileceği ihtimalini gündeme getirdi. Bu bulgular, olayın aydınlatılması için daha derin bir inceleme yapılması gerektiğini ortaya koydu.
Olay ile ilgili resmi bir açıklama şimdi yapılmadı.
