Diyanet şaşırtmadı: Hutbede Atatürk yok, paylaşımda var
Milli bayramlarda ve 10 Kasım’a denk gelen cuma hutbelerinde Mustafa Kemel Atatürk’ün isminin yer alması pek çok sefer eleştirildi. Son olarak 30 Ağustos’a dair bildirilerin yer aldığı cuma hutbesinde, Atatürk’ün isminin geçmemesi reaksiyon çekti. Geçmiş yıllarda olduğu biri bu yılda hutbede Atatürk’e yer vermeyen Diyanet, 30 Ağustos günü yaptığı toplumsal medya paylaşımında ise Atatürk’ü andı.
Diyanet İşleri Başkanlığı, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 103. yıldönümü münasebetiyle bildiri yayımladı. Başkanlıktan yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Aziz milletimizin büyük bir cüretle uğraş ederek tarihin en büyük kahramanlık destanlarından birini yazdığı 30 Ağustos Zaferi’nin 103. yıl dönümünü idrak etmenin onur ve heyecanını yaşıyoruz. Bu onurlu günde, vatanımız, bayrağımız, hürriyetimiz ve kutsal kıymetlerimiz uğrunda feday-ı can eden şehitlerimizin aziz anılarını bir kere daha iftiharla yad ediyoruz. Müşterek hafızamızda müstesna bir yeri olan 30 Ağustos Zaferi, asil milletimizin asla esir edilemeyeceğinin en berrak sembolüdür. Bundan bir asır evvel, vatan topraklarını işgal etmeye gelen sömürge kuvvetlerine karşı sarsılmaz bir imanla direnen aziz milletimiz, bu topraklarda ebediyen özgürce yaşayacağını ulu bir zaferle tüm dünyaya ilan etmiştir. Büyük zorluklar ve imkansızlıklar içinde kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla yekvücut olarak kahramanca gayret eden milletimiz, kazandığı zaferle ismini tarihe altın harflerle yazdırmıştır. Bu ulu zafer, birebir vakitte hürriyetine meftun bir milletin vatanından, bayrağından, dininden, mukaddesatından asla vazgeçmeyeceğinin de ilanı olmuştur. Bilinmelidir ki her karışı şüheda kanıyla yoğrulmuş bu topraklar, ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesinde ezan sesleriyle ebediyen bizlere vatan olmaya devam edecektir.
Büyük bir iftiharla bayrama dönüştürdüğümüz 30 Ağustos Zaferi, elbette bugüne dair bizlere kıymetli misyon ve sorumluluklar yüklemektedir. Bu manada en temel misyonumuz, istiklal gayretinin niye yapıldığını ve zaferin nasıl elde edildiğini bütün taraflarıyla okumak, tarihin dönüm noktalarından biri olan bu ulu zaferin art planındaki yüksek inancı, ruhu ve şuuru her daim canlı tutmaktır. Bununla birlikte ecdadımızın uğruna gayret verdiği bedelleri yaşatarak kuşaklarımıza aktarmak; birlik-beraberlik hislerini pekiştirerek ortak kıymetlerimiz etrafında kenetlenmek ve her daim milletimizin huzur ve refahı için çalışmak da değerli vazifelerimizdendir.
Bu vesileyle Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, istiklal çabamızın bütün kahramanlarını, şükran ve minnetle yad ediyoruz. Geçmişten bugüne vatanımız, dinimiz, ezanımız, bayrağımız, istiklal ve istikbalimiz uğruna canlarını feda eden şehitlerimize ve ahirete irtihal eden gazilerimize Allah’tan rahmet ve mağfiret diliyoruz. Bu his ve kanılarla aziz milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyor; devletimizi ve milletimizi ebediyen payidar eylemesini Aziz Rabbimizden niyaz ediyoruz.”
