CHP’nin 81 il başkanı, CHP Genel Merkezi’nde “Cumhuriyet Halk Partisi’ne Yönelik Kumpaslara Geçit Vermeyeceğiz” başlıklı bir basın açıklaması yaptı.

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu tarafından okunan ve “CHP, yüz yıllık gayret geçmişiyle Türkiye’nin en esaslı siyasi gücüdür” denilen açıklamada şu sözlere yer verildi:

“Şer odakları ana muhalefet partisi olan partimize hukuk dışı vicdansız akınlarda bulunuyor, prestij suikastları düzenlemeye çalışıyor. Bu taarruzlar partimizin kuruluş kıymetlerine ve temsil ettiği milyonlarca yol arkadaşımıza karşıdır. Bu akınlar, demokratik toplumun varlık sebebine, hukukun üstünlüğüne ve vatandaşlarımızın özgür iradelerine karşıdır. Bu ataklar muhalefeti kuşatmak ve hareket alanını daraltmak için yapılıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye liderimize yönelik iddianameler, belediye liderlerimize karşı yapılan hücumlar, belediyelerimizin kaynağını kesme teşebbüslerini bu bağlamda kıymetlendiriyoruz. Bu akınların son halkası son kurultayımızı karalamaya dönük, sonuçsuz kalmaya mahkum, mesnetsiz teşebbüslerdir.

KURULTAY DEMOKRASİ ŞÖLENİ OLDU

Kurultayımız, Türkiye siyasi tarihinde bir milat olarak anılacak şekilde, parti içi demokratik bir yarış sonucunda idarenin değişebileceğini kanıtlayan büyük demokrasi şöleni olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, çok partili demokrasiye geçiren, seçimler sonucunda siyasi rakibine iktidarı barış içerisinde ve demokrasinin gerektirdiği biçimde teslim eden bir büyük tarihi mirasın sahibiyiz. Bu tarihi mirasımız ışığında ve demokrasiye duyduğumuz güçlü inançla, söz etmek isteriz ki tüm kurultaylarımızda olduğu üzere 38. Olağan Kurultayımızda da Kurultay delegelerimizin özgür iradeleri rastgele bir kuşkuya yer bırakmayacak halde tecelli etmiştir. Hiçbir karalama teşebbüsü bu hakikati değiştiremez. Aksi, Cumhuriyet Halk Partisi tarihine de kimliğine de hakaretten diğer bir şey değildir. Kısa vadeli siyasi çıkarları için bu tarihî mirasa saldırmak, onu karalamak, lakin saldıranı küçültür.

SALDIRILARIN NEDENLERİ

Kurultayın akabinde girdiğimiz birinci seçimlerde halka verdiğimiz umudun toplumsallaştığını ortaya koyan bir sonuçla, 47 yıl sonra Türkiye’nin birinci partisi olduk. Bugün karşı karşıya olduğumuz tüm atakların nedeninin 31 Mart 2024 mahallî seçim başarımız olduğunu biliyoruz. Saldırıların halen birinci parti olmaya devam etmemizden kaynaklandığını çok uygun biliyoruz. İktidarın aksine bizler birinci parti olmayı bir muvaffakiyet değil vatandaşımıza hizmet etmenin değerli sorumluluğu olarak gördük, görmeye de devam ediyoruz. İktidar ise halkın tercihlerini kabullenmek ve ondan dersler çıkartmak yerine halkın tercihleriyle arbede eden, halkın iradesini gasp etmeye yönelen ve halka karşı savaş açan bir siyasi anlayışta ısrar ediyor.

“TURPUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE SÜRECİ”

Bugün savcılıklarda delegelerimizin ve halkın iradesiyle hesaplaşan anlayış işte bu anlayıştır. Kurultayımıza dair soruşturma etabındaki belge, siyaseti mahkeme koridorlarında dizayn etmeye çalışan zihniyetin bir meczuptan medet uman çaresizliğinden diğer bir şey değildir. Biliyoruz ki, bu belge İstanbul’da yürütülen ve turpun büyüğü heybede denilen süreçten bağımsız değildir. Ülkeyi sürüklediği çoklu krizden çıkartma ihtimali kalmayan iktidar günden güne saldırganlaşıyor.

FETÖVARİ SALDIRILAR

Bu hücumların emelinin öncelikle partimizin yükselişini engellemek ve halk ortasında dehşet ortamı, güvensizlik yaratmayı hedeflediğini biliyoruz. Bu akın stili, 2010’dan beri Türk siyasetine taraf vermeye çalışan FETÖ’nün prosedürleriyle birebir birebirdir. Bu oyunu daha evvel gördük. Kimsenin kuşkusu olmasın ki bu akınları sonuçsuz bırakacak güce, kuvvete ve siyasi iradeye sahibiz! Örgütümüz buna asla müsade etmez. 81 il başkanı buna asla müsade etmez. Hiçbir güç, CHP örgütünün iradesine ipotek koyamaz! Kurultay, Cumhuriyet Halk Partisi’nin en üst organıdır ve her partilinin gururudur, onurudur. Burada bulunan 81 vilayet liderimizden bir kısmı evvelki periyot Genel Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu’nu, bir kısmı da Genel Liderimiz Özgür Özel’i demokratik bir biçimde desteklemiştir.

“SİYASETİ MAHKEMEDE DİZAYN ETME ÇABASI”

Parti içi demokratik yarışta farklı tercihlerde bulunmuş olsak da Kurultay sonuçlarının açıklandığı andan itibaren 81 il başkanı olarak, tek vücut, tek yürek, iktidar seyahatinde omuz omuza yürümekteyiz. Genel Liderimiz Özgür Özel önderliğinde tüm örgütlerimiz, gençlik kollarımız, bayan kollarımız daima birlikte, partimizi birinci parti olarak dimdik ayakta tutmaya devam etmiştir. Bu süreçte, partimizi zayıflatmak için kurulmaya çalışılan siyasi cephenin farkındayız. Siyaseti mahkemelerde dizayn etmeye çalışan güçlere karşı örgütümüzü tek ses olmaya çağırıyoruz.

HALKIN GÜNDEMİ

Büyük örgütümüz ve halkımız bilsin ki çabamız Türkiye’nin aydınlık yarınları içindir. İşsizlik, yoksulluk ve adaletsizliklerin son bulması içindir. Bizler; sokaklarda, meydanlarda, halkın gerçek gündemini konuşmaya devam edeceğiz. Günde 6 bin kişilik yemek çöpünün çıktığı sarayın bozuk sistemini, ucuz besin için akşam pazarlarına giden annelerle, fabrikada öğle yemeğinden arttırdığı meyveyi meskendeki çocuğuna götüren işçilerle, hayattan dışlanan emeklilerle birlikte değiştireceğiz. Uçak konvoylarıyla yurtdışına gidenlerin sistemini, ayakkabısı su alan babalarla yıkacağız. Bizim yolumuz halkın yoludur. Yerimiz de halkın yanıdır. Biz sokakta halkımızla yanyana olmaya devam edeceğiz. Kurtuluş yok tek başına, ya daima birlikte ya hiç birimiz.”

KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise 7 Şubat’ta KRT televizyonunda katıldığı programda soru üzerine, kurultayla ilgili parti idaresinin “açık ve net bir açıklama yapması gerektiğini” söylemişti.

Kılıçdaroğlu, “Yapmıyorsanız, sükut ikrardan gelir, o vakit diğer bir şey var demektir burada. Bir şey varsa, katiyetle partinin kirlilikten arınması gerekir,” demişti.

CHP’nin 38. Kurultayı’na yönelik soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 38. Olağan Kurultay’a yönelik sözleri nedeniyle Kılıçdaroğlu ve Hamzaçebi’yi söze çağırmıştı.

Ancak iki isim de yaptıkları açıklamada, kurultaya “şaibe karıştığı” tarafındaki argümanlarla ilgili bilgilerinin olmadığını belirterek, söz vermeyeceklerini duyurmuşlardı.

Kamuoyuna şimdiye kadar yansıyan bilgilere nazaran şimdiye dek bir parti delegesi ile iki CHP üyesi “tanık” sıfatıyla başsavcılığa tabir verdi. Bu şahıslardan birisi de kurultayın iptali için dava açtı.

Ayrıca Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ise savlar nedeniyle 38. Olağan Kurultay’ın iptali istemiyle dava açtı.

Savaş, dava dilekçesinde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının “kurultay günü para karşılığı oy kullandırıldığı” argümanlarını anımsatarak, mevcut idarenin de misyondan uzaklaştırılmasını istedi.

Odatv.com