Belçika, Filistin Devleti’ni tanıyacak

Belçika federal hükümeti, İsrail’e yaptırımlar ve Filistin Devleti’ni tanıma konusunda düzenlediği fevkalâde kabine toplantısı sonucunda karara vardığını duyurdu.

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Maxime Prevot’un Sözcüsü Laurens Soenen’in AA muhabiri ile paylaştığı mutabakat metninde Filistin’de, bilhassa Gazze’de yaşanan insani trajediye ve İsrail’in milletlerarası hukuka muhalif aksiyonlarına dikkati çekildi.

İnsani yardımın öncelikli olmayı sürdüreceği söz edilen açıklamada, Dışişleri ve Savunma Bakanlarının Gazze’deki insani durumu güzelleştirmek için çalışmalarını sürdürdüğü, Cerulean Skies 2 gibisi hava yardımı operasyonlarının tekrarlanmasının değerlendirildiği kaydedildi. Belçika’nın tüm kanallardan Filistinlilere insani yardım ulaştırmaya devam edeceği, Kalkınma İşbirliği Bakanı tarafından bu yıl taahhüt edilen 7 milyon avroya ek olarak 12,5 milyon avro ayrıldığı belirtildi.

Açıklamada, Dünya Sıhhat Örgütünün talebi doğrultusunda bölgede tedavisi mümkün olmayan ağır hasta çocukların tıbbi tahliyelerinin de ağırlaştırılacağı vurgulandı.

Şiddet yanlısı Yahudi yerleşimciler ve Hamas mensupları konusunda ulusal seviyede açık yaptırımlar hazırlanacağı, mali kısıtlama, malvarlığı dondurma ve ülkeye giriş yasağı üzere tedbirler alınacağı kaydedildi.

Avrupa Birliği (AB) Kanada ve İngiltere listelerine dayanarak hazırlanan bu önlemler çerçevesinde Belçika’nın, kelam konusu bireyleri derhal ülkesinde “istenmeyen kişi” ilan ettiği belirtildi.

İSRAİLLİ BAKANLAR BEN-GVİR VE SMOTRICH “İSTENMEYEN KİŞİ” İLAN EDİLDİ

Açıklamada, İsrail’in çok sağcı bakanları Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich ile Hamas’ın siyasi ve askeri başkanlarının de Belçika’ya girişinin yasaklandığı ve Şengen bölgesinde vizelerinin askıya alınması için teşebbüste bulunulacağı aktarıldı. Belçika Göçmenlik Ofisinin bu bireyleri Şengen Bilgi Sistemi’ne kaydedeceği bildirildi.

2009’da alınan kararın genişletilmesiyle, İsrail’e yönelik tüm silah ihracatı ve transitinin yasaklanmasının hedeflendiği, hem askeri hem sivil kullanımlı eserlerin de bu kapsamda değerlendirileceği belirtilerek, federal hükümetin Avrupa genelinde ambargo için teşebbüste bulunduğu kaydedildi.

İSRAİL’İN İŞGAL ALTINDAKİ TOPRAKLARDA ÜRETTİĞİ MALLARIN BELÇİKA’YA İTHALATI YASAKLANACAK

Uluslararası Adalet Divanının (UAD) 19 Temmuz 2024’te yayımladığı görüşe atıfta bulunularak, İsrail’in işgal altındaki topraklarda ürettiği malların Belçika’ya ithalatının yasaklanacağı tabir edildi.

Yerleşimlerde yaşayan Belçika vatandaşlarının konsolosluk hizmetlerinden sadece acil durumlarda faydalanabileceği bildirildi.

İsrail yerleşimlerinde yaşayan İsraillilerin uzun vadeli “D” vizesi müracaatlarına sınırlama getirilmesi için türel inceleme yapılacağı aktarıldı.

Belçika vatandaşları yahut ülkede ikamet eden bireylerin, İsrail yahut işgal altındaki Filistin topraklarında memleketler arası insancıl hukuku ihlal etmeleri yahut terör kabahati işlemeleri halinde yargılanacağı belirtildi.

BELÇİKA HAVA ALANI İSRAİL’İN ASKERİ UÇUŞLARINA KAPATILDI

İsrail’in askeri uçuşlarına Belçika hava alanının kapatıldığı, Savunma Bakanlığının da İsrail’den yapılan askeri ekipman ve bakım alımlarına alternatif arayacağı tabir edildi. Kamu alımlarının da gözden geçirileceği kaydedildi.

BELÇİKA’NIN AVRUPA SEVİYESİNDE DESTEKLEYECEĞİ TEDBİRLER

Avrupa seviyesinde ise İsrail ile yürütülen ticaret, araştırma ve teknoloji işbirliği mutabakatlarının askıya alınmasına yönelik oylamalarda Belçika’nın bu tarafta oy kullanacağı aktarıldı. Açık Semalar Mutabakatı (ASA), ACAA ve teknik işbirliklerinin de durdurulmasının destekleneceği belirtildi.

Açıklamada ayrıyeten, Avrupa Yatırım Bankası, Avrupa Yatırım Fonu ve Europol ile İsrail’in işbirliğinin gözden geçirileceği, İsrail’in Avrupa uydu programlarına erişiminin sonlandırılmasının değerlendirileceği kaydedildi.

Belçika’nın, AB seviyesinde yerleşim eserlerinin ithalatının yasaklanması için etkin teşebbüslerde bulunacağı söz edildi.

FİLİSTİN DEVLETİNİN TANINMASI

Belçika’nın her vakit iki devletli tahlilden yana olduğunun vurgulandığı açıklamada, ülkenin New York Deklarasyonu’na katılacağı bildirildi.

Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetleri, E1 projesi, Gazze’deki askeri operasyon ve insani krizin, Filistin devletinin kurulma ihtimalini tehlikeye attığının altı çizildi.

Belçika’nın her vakit iki devletli tahlilden yana olduğu vurgulanarak, ülkenin New York Deklarasyonu’na katıldığı bildirildi.

Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetleri, E1 projesi, Gazze’deki askeri operasyon ve insani krizin, Filistin devletinin kurulma ihtimalini tehlikeye attığı söz edildi.

Açıklamada şu tabirler kullanıldı:

“Belçika, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Şurası’nın haftası kapsamında, Fransa ve Suudi Arabistan’ın ortak teşebbüsüyle, Temsilciler Meclisi’nde oylanan kararda da belirtildiği üzere, Filistin Devleti’nin tanınmasını açıklayacak ülkeler ortasına katılarak güçlü bir siyasi ve diplomatik bildiri vermek istiyor.”

Bu nedenle, Belçika’nın Fransa ve Suudi Arabistan öncülüğünde BM Genel Kurulu haftasında Filistin’i tanıyacağı lakin kararın Hamas’ın idareden uzaklaştırılması ve tüm esirlerin özgür bırakılmasının akabinde resmileştirileceği belirtildi.

YENİDEN İNŞA ÇALIŞMALARI

Belçika’nın BM himayesinde insani yardım koridorlarını garanti altına almak için müdahale gücü kurulmasını desteklediği, Filistin’de devlet inşası, demokratik kurumların kurulması ve maddelerin hazırlanması için teknik dayanak vereceği kaydedildi. Ayrıyeten, Filistin için özel bir kalkınma programı uygulanacağı, BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) mali takviyenin sürdürüleceği belirtildi.

Belçika’nın, Filistin’in IMF ve Dünya Bankasına tam üyeliği için teşebbüslerde bulunacağı, vergi gelirlerinin Filistin İdaresine aktarılmasını desteklediği söz edildi.

Açıklamada Belçika’nın memleketler arası platformlarda bu kararların takipçisi olacağı, memleketler arası hukukun tüm taraflarca gözetilmesini talep ettiği, basın özgürlüğü ve diplomatik dokunulmazlığın korunmasına bağlılığını sürdürdüğü kaydedildi.

İRAN’A YÖNELİK TEDBİRLER

Açıklamada ayrıyeten İran’ın bölgedeki rolüne dikkat çekilerek, İhtilal Muhafızlarının AB terör listesine alınması için teşebbüste bulunulacağı ve İran’ın nükleer silah edinmesinin önleneceği aktarıldı. Fransa, Almanya ve İngiltere’nin İran’a yönelik yaptırımları tekrar uygulama teşebbüslerine takviye verileceği kaydedildi. Hizbullah’ın siyasi ve askeri kanadı ortasındaki ayrımın kaldırılmasının da savunulduğu belirtildi.