MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) iktidara yönelik kelamlarına sert reaksiyon gösterdi.

TÜSİAD’ın vesayetçi sancıları nüksettiğini sav eden Bahçeli, “Kurulduğu 1971 yılından bu yana siyaseti yönlendirmeye, millet iradesini tariz, tahkir ve tahrip etmeye dayalı bir strateji izleyen TÜSİAD’ın hükümetlere direkt ve gazete manşetleriyle meydan okuduğu karanlık periyotlar hala unutulmamıştır. CHP ve öteki muhalefet partilerinin TÜSİAD liderinin melez ve mesnetsiz açıklamalarına verdiği takviye de açıktır” dedi.

“CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI TARTIŞMALARINA KATILMA İŞTAHI”

TÜSİAD’ın, “muhalefet cenahını konsolide etme” arayışında olduğunu ileri süren MHP genel başkanı, “Asıl iş ve iştigal alanlarından taşarak Türkiye’ye karşı beşinci kol faaliyetine heveslenen; üretim, yatırım, istihdam, ihracat ve büyüme konusunda geniş çaplı bir vizyon ortay koymaktan yoksun olan TÜSİAD’ın, zımnen ve özneyi gizleyerek Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarına katılma iştahı ise gözden kaçmayacak ölçüde ortadadır. TÜSİAD muhalefet cenahını konsolide etme arayışındadır. O halde CHP’nin bir yandan tavşan adayları gündemde tutarken başka tarafta yedek kulübesinde beklettiği TÜSİAD Başkanı’nı Cumhurbaşkanı adayı olarak tespit ve değerlendirmesi siyasi ve ideolojik ahlaklarıyla tutarlılık gösterecektir” sözlerini kullandı.

“BİR AVUÇ SEÇKİN VE KAYMAK TABAKA”

Bahçeli’nin yazılı açıklamasının tamamı şöyle:

– Geçtiğimiz günlerde TÜSİAD Genel Kurulu toplanmış, bu kapsamda mezkur derneğin lideriyle yüksek istişare kurulu liderinin sıralı ve sivri tenkitleri ülke gündemini ziyadesiyle meşgul etmiştir.

– TÜSİAD’ın vesayetçi sancıları tekrar nüksetmiştir. Kurulduğu 1971 yılından buyana siyaseti yönlendirmeye, millet iradesini tariz, tahkir ve tahrip etmeye dayalı bir strateji izleyen TÜSİAD’ın hükümetlere direkt ve gazete manşetleriyle meydan okuduğu karanlık devirler hala unutulmamıştır.

– Türkiye’de demokratik standartlar son derece yüksektir. Bu kapsamda demokrasi sisteminin esaslı deneyim ve uygulamalarının yanı sıra kurumsal ve kuramsal mahiyette işlerliği ve fonksiyonelliği de geniş kabul gören aleni bir gerçektir.

– Birebir vakitte Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve hukukun üstünlüğü hâkimdir. Bunun tam aykırısını pişkince tez ve söz edenler üstünlerin ve seçkinlerin hukukuna hasret duyan bir avuç seçkin ve kaymak katmandan oburu değildir.

– Türk yargısının takdir ve tasarruflarını eleştirmek haksızlık ve hazımsızlık olmakla birlikte uyumsuz ve uzlaşmaz bir muhalefet lisanının saplantılı tezahürüdür. TÜSİAD’ın iç ve dış çıkar kümelerine sözcülük yaparak Türk milletin seçim ve tercihleri etrafında kuşku oluşturma uğraş ve gayesi arka niyetlilik, siparişi alınmış planlı siyaset mühendisliğidir.

“MELEZ VE MESNETSİZ İDDİALAR”

– Muhalefet partilerinde, bilhassa CHP’yi rehin almış Cumhurbaşkanı adayının kim olacağıyla ilgili sıcak ve sıkıcı tartışmalar her gün yeni bir boyut kazanmaktadır. Ayrıyeten tavşan aday pazarı da açılmış, müzakere ve münakaşalar çıta yükseltmiştir. CHP ve öteki muhalefet partilerinin TÜSİAD Başkanı’nın melez ve mesnetsiz acıkmalarına verdiği takviye de açıktır.

– Asıl iş ve iştigal alanlarından taşarak Türkiye’ye karşı beşinci kol faaliyetine heveslenen; üretim, yatırım, istihdam, ihracat ve büyüme konusunda geniş çaplı bir vizyon ortay koymaktan yoksun olan TÜSİAD’ın, zımnen ve özneyi gizleyerek Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarına katılma iştahı ise gözden kaçmayacak ölçüde ortadadır.

– TÜSİAD muhalefet cenahını konsolide etme arayışındadır. O halde CHP’nin bir yandan tavşan adayları gündemde tutarken öbür tarafta yedek kulübesinde beklettiği TÜSİAD Başkanı’nı Cumhurbaşkanı adayı olarak tespit ve değerlendirmesi siyasi ve ideolojik ahlaklarıyla tutarlılık gösterecektir.

“HÜKÜMETİ DEVİRME DEĞİLSE BİLE YIPRATMA…”

– Hiç kimse boşa sallayıp dolu tutmanın gayretinde olmamalıdır. TÜSİAD’ın; hükümeti devirme, değilse bile yıpratma; dahası muhalefete ön açma operasyonun çatı kuruluşu haline dönüşmesi hukuksuz, anti demokratik ve gayri ahlaki bir savrulmadır.

– Üstelik meseleleri tanım ederek bununla mündemiç kelamda tahlilleri paylaşan TÜSİAD yöneticilerinin ezberleri tekrarlamaktan öte sunumları inandırıcı ve ikna edici bir muhtevadan büsbütün mahrumdur.
Saman altından su yürütme periyodu kapanmıştır.

TÜSİAD LİDERİNE ÇAĞRI

– Türkiye’de sistemin iflas ettiğini söylemek, ekonomik bir vizyon ortaya koymak yerine siyasi maksat takibine tevessül etmek baştan ayağa tutarsızlık ve şark kurnazlığıdır.

– Hakikaten kurnazlığa gerek yoktur, buna aldanacak ve kanacak bir vicdan sahibi asla olmayacaktır.
Son kelam olarak diyeceğim şudur: CHP’nin ve yanında-yöresinde yuvalanan marjinal muhalefet partilerin potansiyel Cumhurbaşkanı adaylarının eşkali belirli olmaya başlamış, robot resmi de çizilmiştir.
TÜSİAD Başkanı kendine güveniyorsa ve cüreti varsa yalnızca bâtın kapaklı diyalogları ve al-ver süreçlerini ilan ve ifşa ederek ne kadar şeffaf ve demokrat olduğunu ispat edebilecektir.

Odatv.com