Avusturya’da ırkçı saldırı sayısı: 1647… Mağdurlar sessiz
Irkçılık Aksisi Çalışma ve Sivil Reaksiyon (ZARA), Avusturya’da 20 yıldan fazla bir müddettir ırkçı taarruzları kayıt altına alan sivil toplum kuruluşu olarak faaliyet gösteriyor.
SALDIRI SAYISI
ZARA’nın hazırladığı rapora nazaran, 2023 yılında 1302 olan ırkçı akınlar 2024 yılında artarak 1647’ye yükseldi.
Saldırıların yüzde 61’inin “dijital platformlarda”, yüzde 39’unun ise toplumsal ömrün farklı alanlarında yapıldığı belirtildi.
EN ÇOK ATAK OLAN ALAN
“İnternet”, 1009 hadise ile ırkçı akınların en çok yaşandığı alan oldu.
Irkçı atakların en çok yapıldığı ikinci yerin ise, yüzde 13 ile “kamuya açık alanlar” olduğu kaydedildi.
Ülkede geçen yıl, “eğlence ve hizmet” bölümünde yüzde 11, “kamu kurum ve kuruluşlarında” da yüzde 6 oranında ırkçı hücum yapıldığı bilgisi paylaşıldı.
Sosyal ömrün başka alanlarında ise yüzde 8 oranında ırkçı taarruz olduğu söz edildi.
ÇOĞUNLUĞU ŞAHİTLER
Söz konusu atakların yüzde 79’unun şahitler tarafından, yüzde 21’inin ise mağdurlarca bildirildiği öğrenildi.
Bu oranın, “Bunu kayıt altına alsak da ya da polise bildirsek de nasıl olsa bir sonuç alamayız” kanısının yansıması olduğu belirtiliyor.
Rapor hakkında sunum yapan ZARA yöneticisi Rita Isiba, bu yılki raporda çoğunlukla sıhhat bölümünde yaşanan ayrımcı, ötekileştirici ve ırkçı yaklaşımlara odaklanıldığını söyledi.
“HAYAT TEHLİKEYE YOL AÇABİLİR”
Isiba, raporun, göçmenlerin ve göçmen kökenli şahısların tıbbi kurumlarda çoklukla ciddiye alınmadığını, şikayetlerinin göz gerisi edildiğini ve ağrılarının değersiz görüldüğünü söz ederek, “Irkçılık, bir kişinin tıbbi bakım kalitesini belirlediğinde, bu durum hayati tehlikeye yol açabilir. Çalışmalarımızda, mağdurların tesirli şikayet düzeneklerinden ve korunma alanlarından mahrum olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
YAPISAL SORUN
Irkçılık Raporu’nda belgelenen hadiselerin istisnai durumlardan fazla yapısal bir meseleye işaret ettiğine dikakt çeken Isiba, bununla gayret etmek için siyasi karar vericilerin dengeli tedbirler alması gerektiğini, sivil toplumun da katkı sağlamasının değerli olduğunu belirtti.
