Adana Altın Koza Film Festivali başladı: Zeydan Karalar’ın mesajı okundu

32’nci Milletlerarası Adana Altın Koza Sinema Şenliği, Merkez Park Amfi Tiyatro’da yapılan merasimle başladı. Jülide Ateş’in sunduğu gecede Orhan Kemal Emek Mükafatları sahiplerini buldu, sanatçı Ceylan Ertem konser verdi. Mükafatlar; direktör ve üretimci Biket İlhan, oyuncu Mahmut Cevher ve direktör Yaşar Seriner’e verildi. Merasimde, tutuklu Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın Silivri’den gönderdiği sesli iletisi okundu. Karalar’ın “Aranızda fiziken bulunamasam da biliniz ki kalbim ve ruhumla yanınızdayım” dedi.

“TÜRKİYE’NİN BİR MARKASI HALİNE GELEN BU ŞENLİĞİ HER YIL DAHA İLERİYE TAŞIYORUZ”

Karalar bildirisinde, şunları söyledi:

“Sevgili Adanalılar ülkemiz ne yazık ki istek etmediğimiz şiddetli süreçlerden geçiyor. Uzun vakittir ekonomik ömür şartları giderek ağırlaşıyordu. Bugün ise düşünsel ömrün da zorlandığı bir devirdeyiz. Meğer bizler bir filozofun ‘düşünüyorum öyleyse varım’ kelamıyla büyüdük. Düşünmek, düşündüğünü söz edebilmek, tenkit yapabilmek, insan olmanın en temel haklarından biridir. Üzülerek söylemeliyim ki günümüzde bu haklar adeta kabahat üzere görülmeye başlandı.

İnsanlar artık en saf tenkitlerini bile lisana getirirken tekraren düşünmek zorunda kalıyor. Bu durum sanatı ve sanatçıyı da özgürlüğünden alıkoyuyor. Halbuki sanatkarın özgür hissetmediği bir ortamda üretimden kelam edilemez. Sanatçı üretirken, kendini söz ederken özgür olmalı ki yaratıcılığına gölge düşmesin. Bugün sanat yapmak, sinema üretmek, eser ortaya koymak hiç olmadığı kadar sıkıntı. Buna karşın, tüm zahmetlere karşın mesleklerini onurla sürdüren sanatkarlarımızı yürekten kutluyorum. Tam da bu nedenle Türk Sineması’na ve sanatkarlarımıza takviye olmak için her yıl artan bir heyecanla Altın Koza Sinema Festivali’ni düzenliyoruz. Türkiye’nin bir markası haline gelen bu şenliği her yıl daha ileriye taşıyoruz.

Bu yıl aranızda fiziken bulunamasam da biliniz ki kalbim ve ruhumla yanınızdayım. Şenliğe kıymet katan, katkılarıyla onu büyüten tüm sanatkarlarımıza en içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Adana; yetiştirdiği büyük sanatkarlarla gurur duyduğumuz bir kent. Bu nedenle kelam verdiğimiz üzere Yılmaz Güney Müzesi’ni yapmaya başladık. Biraz gecikmiş olsak da bu kelamı yerine getirmenin memnunluğunu yaşıyoruz. Burada bilhassa Sayın Fatoş Güney’e teşekkür etmek istiyorum. Bu sürecin her kademesinde bizlere takviye oldu. Maksadımız Yılmaz Güney Müzesi’ni Altın Koza Sinema Festivali’ne yetiştirmekti. Lakin ihtimamla çalıştığımız için süreç biraz daha uzadı. Çalışmaları gelip görebilirsiniz.

Sanatın ve sanatkarın özgür olduğu, herkesin kendini özgürce tabir edebildiği ortamlarda yine buluşmak dileğiyle hepinize sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.”

Daha sonra konuklara ve Adanalılara hitap eden Adana Büyükşehir Belediyesi Lider Vekili Güngör Geçer, konuşmasına onur mükafatı alan sanatkarlar Biket İlhan, Mahmut Cevher ve Yaşar Seriner’i kutlayarak başladı.

“FESTİVALİMİZİ ‘BARIŞ, ÖZGÜRLÜK VE UMUT’ TEMALARIYLA DÜZENLEDİK”

Geçer, şu tabirlere yer verdi:

“Bugün burada olamayan, Silivri Cezaevi’nde tutsak bulunan Adana Büyükşehir Belediye Liderimiz Sayın Zeydan Karalar, yıllardır Altın Koza’ya büyük emek vermiş, bu şenliğin her şartta sürmesini sağlamıştır. Onun kararlılığı sayesinde Altın Koza, Adana’nın kültür belleğinde sarsılmaz bir yer edinmiştir.

Bizler de birebir iradeyle, bu çabayı kararlılıkla muvaffakiyete ulaştırmaya çalışıyoruz. Zira biliyoruz ki sinema ve sanat insanları ortak hislerde buluşturan en güçlü anlatım biçimidir. Sinema bir milletin kültürel mirasını, ulusal hafızasını oluştururken birebir vakitte bizleri hem ferdî hem de kolektif seviyede dönüştürebilir; görünenin arkasındaki görünmeyeni, sesin arkasındaki sessizliği duyurabilir.

İşte tam bu anlayıştan hareketle; bu yıl şenliğimizi ‘Barış, Özgürlük ve Umut’ temalarıyla düzenledik. Zira sinema, savaşların, adaletsizliklerin, yasakların karşısında; barışın, özgürlüğün ve umudun sesidir.

Gazze’de yaşanan insanlık dramı, ülkemizdeki orman yangınları ve tabiatımıza kasteden zeytinlik kıyımları, bizlere bir kere daha ‘yaşamı’ savunmanın ne kadar hayati olduğunu hatırlatıyor. Sinema, bu gerçekleri görünür kılarak insanlık vicdanının lisanı oluyor.”

Jülide Ateş’in şenlik içeriğine dair bilgi vermesinin akabinde finalist sinemaların jenerik gösterimleri yapıldı.

“BİZ ZEYTİNLER DE FİLİSTİN HALKI DA ÖZGÜR OLSUN İSTİYORUZ”

Festivale takviye veren kurum ve kuruluşlara plaket verilmesi sırasında kelam alan Festival Yürütme Kurulu Lideri Menderes Samancılar, “Bir eksiğimiz var, Karayağızımız (Zeydan Karalar) yakında ortamızda olacak inşallah, bekliyoruz. Şenliğimizin şiarı her zamanki üzere barış, özgürlük, demokrasi ve köklerinden sökülen zeytin ağaçları ile Filistin Halkı… Ezilenlerin yanındayız, topraktan sökülenlerin yanındayız, onları köklerinden sökenlerin karşısındayız. Biz zeytinler de Filistin halkı da özgür olsun istiyoruz” dedi.

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Lideri Cafer Esendemir ile ANKA Haber Ajansı ismine Hilal Solmaz’a plaket verildi. Esendemir ve Solmaz’a plaketlerini, Festival Yürütme Kurulu Üyesi Nebil Özgentürk verdi.

“ZALİM İSRAİL’İ LANETLİYORUZ, ZEYTİNLERİMİZİ SÖKENLERE DE SEVGİSİZLİĞİMİZİ GÖNDERİYORUZ”

“Adana üzere Başkan’ın şenliği de Adana üzere oluyor gerçekten” diyen Nebil Özgentürk, şunları söyledi:

“Benim çocukluğumda damlarda güvercin besleyen, tutkuyla besleyen beşerler vardı. Hala da var… Adana üzere Başkan’ın bulunduğu Silivri’ye Adana’dan binlerce güvercin gitse, ismine da özgürlük güvercinleri desek. Zeydan Ağabey en kısa müddette gelecek ve Yılmaz Güney Müzesi’nin açılışında ortamızda olacak. Bir de biz burada gülümserken ya da telaşla çalışırken Filistin’de bir çocuk daha katlediliyor, Ege’de bir zeytin ağacı daha kökünden sökülüyor. Zalim İsrail’i lanetliyoruz, zeytinlerimizi sökenlere de sevgisizliğimizi gönderiyoruz.”

Ardından Orhan Kemal Emek Mükafatları sahiplerine teslim edildi. Üretimci direktör Biket İlhan’a Orhan Kemal Emek Ödülü’nü Güngör Geçer verdi.

“BEN BU MÜKAFATI BÜTÜN SİNEMA İŞÇİLERİ İSMİNE ALMAK İSTİYORUM”

Duygularını iştirakçilerle paylaşan Biket İlhan, şöyle konuştu:

“Emek çok pahalı bir söz esasen. 45 yıllık emeğimi fark ettikleri ve beni bu mükafata layık gördükleri için şenlik yöneticilerine, Zeydan Bey’e çok teşekkür ediyorum. Bir an evvel ortamızda olmasını diliyorum. Ben bu mükafatı bütün sinema işçileri ismine almak istiyorum. Birçoğunu yitirdiğimiz, bin bir zorlukla, dayanışmayla yaptıkları sinemalar için, Yeşilçam işçileri ismine da almak istiyorum. Onlara bir selam göndermek istiyorum. Bu mükafatın bir öbür değerli yanı da Orhan Kemal üzere bir edebiyatçının ismine veriliyor olması.”

Aktör Mahmut Cevher’e, Orhan Kemal Emek Ödülü’nü Nuray Karalar takdim etti. Nuray Karalar sahneye çıktığında amfi tiyatroyu dolduran Adanalılar, “Adana’nın gururu Zeydan Karalar” sloganları atarak, dayanaklarını ilettiler.

“UMARIM EN KISA VAKİTTE ADALET YERİNİ BULUR”

Süreçle ilgili hislerini paylaşan Nuray Karalar, “Bizim için vakit çok güç geçiyor. Onu ziyaret ediyoruz, görüyoruz. Onu sarılmak, onu koklamak bize uygun geliyor. Gördüğünüz üzere Adana onun gerisinde. Âlâ ki varsınız hepiniz, çok sağ olun. Umarım en kısa vakitte adalet yerini bulur ve Zeydan Lider ortamıza döner. Buradan ona sevgilerimi, selamlarımı gönderiyorum. Zeydan Lider seni çok seviyorum ve çok öpüyorum” diye konuştu.

Mahmut Cevher de mükafatı Zeydan Karalar Başkan’ın eşinden almanın kendisini çok daha keyifli ettiğini belirterek, “Sanki yanımda Zeydan Lider duruyor üzere. Onu da hissediyorum. Bu mükafatı bana layık görenlere çok teşekkür ediyorum. Bu şenlikte emeği olan herkese hürmetlerimi sunuyorum” sözünü kullandı,

Orhan Kemal Emek Mükafatı alan bir öteki sinemacı ise direktör Yaşar Seriner oldu. Rahatsızlığı nedeniyle mükafatını almaya gelemeyen Yaşar Seriner ismine mükafatı Menderes Samancılar, Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütçü’den aldı. Samancılar, dileğinin Adanalı Yaşar Seriner’in bir an evvel sıhhatine kavuşmasını ve işinin başına geçmesi olduğunu söyledi.

Işık Öğütçü de bu yıl ortalarında Zeydan Karalar’ın bulunmadığını fakat amfideki binlerce Adanalıyı Zeydan Karalar olarak gördüğünü söyledi. Ögütçü, Nazım Hikmet’in, Orhan Kemal ile diyaloğundan esinlenerek ve bir şiirinden alıntı yaparak, ümitsizliğe yer olmadığını kaydetti.

Ödül merasiminin akabinde sanatçı Ceylan Ertem konser verdi.