Hatemi kardeşler arasında ‘edebi’ şakalaşma

Hüseyin Hatemi, X hesabından yaptığı paylaşımda şu tabirleri kullandı:

“Ey sahûre bil ki yok dünyada bir ehli vefa! Birinci Osmanlı Meclisi Mebûsan’ından Ali Naki Bey merhumun, yeğeni Yelkencizade’de Sahure Hanım merhumeye yazdığı hakimane mısradır. Tefekkür ediniz coccan!”

Paylaşımında kardeşi Hüsrev Hatemi’yi de etiketleyen Hüseyin Hatemi’ye, Hüsrev Hatemi şu karşılığı verdi:

“Sana hitab ediyor Üsiiiin.”

Bunun üzerine Hüseyin Hatemi, edebi bir gönderme ile karşılık verdi. Hatemi, İstek Tevfik’in bir şiirini hatırlatarak şunları yazdı:

“Rıza Tevfik de yeniden ma’nen sana hitab eden bir şiir yazmıştı: Son beyti şu halde idi:

Sen de bu türlü ol kızım / Altun saçlı Hadîce!

Balacanımın ne o denli anılması medari iftiharım olmuştu coccaaan!”

TARİHİ VE EDEBİ GÖNDERMELİ KONUŞMANIN ANLAMI

Osmanlı’nın birinci Meclis-i Mebûsan üyelerinden Ali Naki Bey, hayatın faniliğini ve insan bağlarındaki kırılganlığı lisana getiren bir mısra kaleme aldı.

Ali Naki Bey’in, yeğeni Yelkencizade Sahure Hanım için yazdığı dizede şu tabirler yer aldı:

“Ey Sahure bil ki yok dünyada bir ehli vefa!”

Tarih, kaynaklarda “hakimane mısra” olarak kayda geçen bu kelam, insanoğlunun vefasızlığına ve dünya hayatının geçiciliğine dair öğüt niteliği taşıyor.

Hüseyin Hatemi’nin “Rıza Tevfikli” karşılığı ise şu manası içeriyor:

“Rıza Tevfik de sana manevi olarak hitap eden bir şiir yazmıştı. O şiirin son beyti şöyleydi:

‘Sen de bu türlü ol kızım / Altın saçlı Hadice!’

Küçüğümün (balacanımın) bu türlü anılması benim için büyük bir övünç kaynağı olmuştu, çocuğum!”

KİMDİR

Prof. Dr. Hüsrev Hatemi: Tıp tabibi, bilhassa tıp tarihi, tıp etiği, psikiyatri alanında çalışmalarıyla tanınıyor. Tıpkı vakitte şair, divan edebiyatına ve Osmanlı kültürüne ilgisiyle biliniyor.

Prof. Dr. Hüseyin Hatemi: Hukuk profesörü, bilhassa İslam hukuku, uygar hukuk, insan hakları ve anayasa hukuku üzerine çalışmaları var. Akademide ve kamuoyunda daha çok hukukçu kimliğiyle öne çıkıyor.