Avrupalı belediye başkanlarına ‘Ekrem İmamoğlu’ reddi… Ödülünü Dilek imamoğlu aldı

CHP’nin 2023 Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun, 23 Mart 2025’ten bu yana Silivri Cezaevi’nde tutulduğu mali soruşturma kapsamında, Avrupalı belediye liderlerinin ziyaret talebi Adalet Bakanlığı tarafından engellendi. Eurocities ve B40 üyesi kentlerin belediye liderleri, İmamoğlu’na dayanak olmak için Türkiye’ye geldi lakin cezaevi ziyareti için yaptıkları müracaat reddedildi.

NURİ ASLAN: BU ZİYARET DAYANIŞMANIN EN SOMUT GÖSTERGESİDİR

İBB Başkanvekili Nuri Aslan, Saraçhane’de Avrupalı belediye liderlerini karşıladı ve İBB binasında ağırladı. Aslan, yaptığı açıklamada, konuk liderlerin birinci günden itibaren dayanışma gösterdiğini vurguladı.

Aslan, konuşmasında şu sözleri kullandı: “Eurocities ve B40 üyesi kentlerin belediye liderleri, birinci günden itibaren yanımızda oldular. Avrupalı meslektaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu ziyaret, aramızdaki dayanışmanın en somut göstergesidir. Konuk heyetin Ekrem Lider ile cezaevinde görüşme talebi Adalet Bakanlığı tarafından geri çevrilmiştir. Buna karşın birazdan Silivri’ye giderek takviyemizi sunacağız. Liderimize tüm dünyanın gözü önünde siyasi operasyon yürütülüyor. Liderimize yöneltilen bu haksız ve hukuksuz davalar, Türk halkının vicdanında çoktan mahkûm edilmiştir.”

İMAMOĞLU’NA VERİLEN ‘ÖZEL DEMOKRASİ ÖDÜLÜ’NÜ EŞİ DİLEK İMAMOĞLU ALDI

Avrupalı belediye liderleri tarafından İmamoğlu’na layık görülen ‘Özel Demokrasi Ödülü’, eşi Dilek İmamoğlu’na takdim edildi. Ödülü Barcelona Belediye Başkanı Jaume Collboni’den teslim alan Dilek İmamoğlu, Ekrem İmamoğlu’ndan gelen bildirisi okudu.

SİLİVRİ’DEN MEKTUP: KARARLILIĞIM AZALMADI, TAM AKSİNE DAHA DA GÜÇLENDİ

İmamoğlu’nun Silivri’den meslektaşlarına gönderdiği bildirisinde şu tabirler yer aldı:

“Değerli meslektaşlarım, öncelikle bana bu manalı mükafatı layık gören sizlere teşekkür ediyorum. Verdiğiniz Özel Demokrasi Mükafatı yalnızca bana verilmiş bir onur değildir. Bu ödül Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında adalet ve özgürlük için direnen, otoriter baskılara boyun eğmeyen tüm yurttaşlara aittir. Çocukların savaşlarda hayatlarını kaybettiği, temiz sivillerin katliamlara kurban gittiği, basının susturulduğu, muhalefetlerin amaç alındığı, yargının bir silaha dönüştürüldüğü bir çağda yaşıyoruz. İşte biz tüm bu tabloya karşı demokrasinin bir idare biçimi değil, insanlığın ortak vicdanı olduğunu hatırlatıyoruz.

Ülkemizin ve dünyanın karşı karşıya olduğu zorlukları da geleceğe dair umudumuzu da en yakinen hissedenler kentlerdir. Halkın taleplerinin, özgürlük hasretinin, adalet arayışlarının en direkt duyulduğu yerler yeniden kentlerdir. İstanbul’da biz bunu iştirakçi, adil ve demokratik bir idare modeliyle hayata geçirdik. Biz İstanbul modelini tüm ülkeye yaymak istedik. Bugün mahpusta olmamamın nedeni bu değişim isteği, daha demokratik, adil ve refah içinde bir ülke hasretidir. 5 aydan uzun müddettir cezaevindeyim. Lakin bilin ki kararlılığım azalmadı, tam bilakis daha da güçlendi.

Demir parmaklıklar ortamızda olsa da yurttaşlarımızla omuz omuza barış ve demokrasi için gayret etmeyi sürdürüyorum.”

İmamoğlu’nun iletisinin okunmasının akabinde, birtakım konuk belediye liderleri da görüşlerini Türkiye, Avrupa ve dünya kamuoyu ile paylaştı:

SOFYA: “SAYIN EKREM İMAMOĞLU’YLA OMUZ OMUZA DURMAK İÇİN BURADAYIZ”

Sofya Belediye Başkanı Terziev:

“Şehirlerin demokrasinin atan kalbi olduğunu göstermek için buradayız. Bizi direkt seçmiş insanların temsilcileri olarak, demokrasinin hayata geçirildiğini şahsen göstermekteyiz. Belediye liderleri taarruza uğradığında, bu şahsi bir taarruz değil, milyonlarca insanın, demokrasi yolunda inanca sahip olan insanların umutlarına yapılan bir ataktır. Bugün İstanbul’da bulunmamızın sebebi, sadece İmamoğlu’nun değil, hiçbirimizin susturulamayacağını göstermek içindir. Biz, halklarımız tarafından seçildik. Kendilerini temsil ederek, demokratik toplum bedellerini savunmak için buradayız. Farklı kültürlere sahip, farklı ülkelerden geliyor olsak da fedakarlık ve kararlılıkla savaşarak, ülkelerimizde demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü tesis etmek, güçlü kurumlar, bağımsız hukuk ve adalet sistemleri kurmak için çalıştık. Bu uğraşımız hiçbir vakit sona ermeyecek. Bu nedenle İmamoğlu ve Türk halkı için sesimizi yükseltiyoruz. Özgür kentler olmadan demokrasi yoktur. Hukukun üstünlüğü olmadan özgürlük yoktur. Bu nedenle Sayın Ekrem İmamoğlu’yla omuz omuza durmak için, Türkiye halkıyla ve belediye liderleriyle yan yana durmak için buradayız. Çabadan de vazgeçmeyeceğiz.”

UTRECHT: “SAYIN İMAMOĞLU’NU HÜR BIRAKMA DAVETİNDE BULUNUYORUM”

Utrecht Belediye Başkanı Dijksma:

“Şehrimiz, kendini ‘insan hakları şehri’ olarak tanımlamaktadır. Tıpkı vakitte Hollanda Belediyeler Birliği’ni temsilen buradayız. Artık tarihte bir dönüm noktasında olduğumuzu düşünmekteyiz. Tüm dünyada otokratik önderler, demokratik kıymetlerimizi elimizden almaya çalışmaktadır. Bu nedenle dayanışmamızı göstermek, farkındalık oluşturmak ve politik baskıları, bizlerin bu bedellerini yıkmaya çalışanların üzerine yıkmak için buradayız. Ekrem İmamoğlu mahpusa atıldığında, yalnızca büyük ve başarılı bir belediye başkanı değil, aynı zamanda bir eş ve bir baba mahpusa atılmış oldu. Bu, bence hakikaten yürek burkan bir durum ve biran evvel sona ermelidir. Bu nedenle gücü olan herkese, Sayın İmamoğlu’nu serbest bırakma davetinde bulunuyorum.”

ATİNA: UMUDUMUZU AYAKTA TUTMAK İÇİN BURADAYIZ

Atina Belediye Başkanı Doukas:

“Demokrasinin beşiği olan Atina’dan gelerek, Sayın İmamoğlu’nu varlığımızla, bir dayanışma ruhuyla perçinlemek için buradayız. Burada demokrasi çabası için bulunmaktayız. Ve umudumuzu ayakta tutmak için buradayız.”

ZAGREB: YALNIZCA MUHALEFET BELEDİYE LİDERLERİ YOLSUZLUK SUÇLAMALARIYLA MAHPUSA ATILIYOR

Zagreb Belediye Başkanı Tomaseviç:

“Türkiye, epey hoş ve gururlu bir ülkedir. İstanbul, nüfus açısından en büyük Avrupa kentidir ve medeniyetin beşiklerinden bir adedidir. Ekrem İmamoğlu, 3 kere demokratik olarak bu büyük kenti yönetmek için seçilmiştir. B40 Ağı, 4 yıl evvel Sayın Ekrem İmamoğlu’nun liderliğinde kurulmuştur ve Balkan kentleri ortasındaki iş birliğini güçlendirmek ve tıpkı vakitte güneydoğu Avrupa kentlerini bir ortaya getirmek için çalışmıştır ve çalışmaktadır. Sayın İmamoğlu tutuklandığından beri 6 ay oldu. Türkiye’de gördüğümüz şu biçimde: Yalnızca muhalefet belediye liderleri yolsuzluk suçlamalarıyla mahpusa atılıyor ve bu da başlara birtakım soru işaretleri getiriyor. Ekrem Bey, benim için bir meslektaş değil yalnızca. Kendisini tıpkı vakitte şahsi bir dostum olarak görmekteyim. Bu vesileyle, gösterdiği dayanak ve sergilediği güç için Sayın Dilek Kaya İmamoğlu’nu da tebrik etmek istiyorum. Şahsi inancım; Sayın Ekrem İmamoğlu’nun masum olduğu tarafındadır. Bu inancımın sebebi de kendisiyle pek çok kere görüşmüş olmam, kendisini tanıyor olmam ve kendisinin verdiği yansıları görmüş olmamdı. Söyleyebileceğim tek şey; hayli dürüst, epey karakterli ve gözü pek bir insan olduğudur. Her vakit kamu faydasını kendi şahsi çıkarlarının önünde tutan bir insan olduğu tarafındadır görüşüm. Burada yalnızca birkaç Avrupa şehrinin başkanı olabilir. Ancak pek çok Avrupa kentinin belediye liderinin imzalamış olduğu bildirimizde de görüleceği üzere, Sayın Ekrem İmamoğlu, tüm Avrupa’daki en saygın belediye liderlerinden biridir. Takviye ve dayanışma için Sayın Ekrem İmamoğlu’nun yanındayız.”

MADRİD: “DOĞRULUĞUNA KİMSENİN İNANMADIĞI SAVLARLA ADAYLIĞINA ENGEL”

Madrid Belediye Başkanı José Luis Martínez-Almeida ismine da Milletlerarası Münasebetler Genel Müdürü Antonaya bir konuşma yaptı:

“Dünya genelinde de seçilmiş belediye liderleri, lokal hükümetler, popülist otoriter başkanların baskılarıyla karşı karşıyalar. Burada da durumun bu türlü olduğunu görüyoruz. Şahsi motivasyonlarla suçlandıklarını, tutuklandıklarını ve yargı tacizine maruz kaldıklarını, bu prosedürlerle de demokratik kurumların temelden engellenmeye ve susturulmaya çalışıldığını görüyoruz. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması da ne yazık ki bu global trendin bir göstergesi. Doğruluğuna kimsenin inanmadığı birtakım argümanlarla, siyasi motivasyon sahibi argümanlarla tutuklanmış olması, halkın demokratik iradesine layık olması ve cumhurbaşkanlığına aday olmasına pürüz olma uğraşlarından öbür bir şey değildir.”