Özel’den Çerçioğlu göndermesi: Arada korkanlar oluyor

CHP Genel Başkanı Özel, Ataşehir Belediyesinin “Yuvamız Ataşehir Çocuk Gündüz Bakımevi Temel Atma ve İstekli Hizmet Vakfı Huriye Öğücü Tıp Merkezi” açılış merasiminde konuştu.

Özel, burada yaptığı açıklamada, Anadolu yakasının parlayan yıldızı Ataşehir’de rekor oyla göreve gelen Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel’e teşekkür ettiğini belirtti.

Ataşehir’in ilçe olduğu 2008’den bu yana tüm seçimlerde partisini tercih ettiğini söz eden Özel, partisinin ilçedeki oy oranını her seçimde artırdığını kaydetti.

Ataşehir’in görünen yüzünü önemsedikleri, hoşluklarını ön plana çıkardıkları üzere ilçenin görülmeyen yüzüne; hizmete muhtaç, kollanması, olumlu ayrımcılığa tabi tutulması gereken tarafına daha fazla kıymet verdiklerini anlatan Özel, Belediye Başkanı Adıgüzel’in son seçimlerden bu yana geçen 17 ayda göğüs kabarttığını söz etti.

Özel, şöyle konuştu:

“Biraz evvel kıymetli Vilayet Liderimiz Özgür Çelik’le, Onursal’ı dinlerken kısa bir sohbet gerçekleştirdik. Özgür Lider dedi ki, ‘Bu belediye liderlerimize üstün hizmet madalyası vermek lazım.’ Hakikaten bu periyot bakıldığında bir yanda tasarruf önlemleri ile eli kolu bağlanmış bir belediye, bir yandan direkt Cumhurbaşkanı tarafından canlı yayında bakanlara verilen talimatla ‘Silkeleyin’ dedikleri ve geçmişte vergi ve SGK konusunda hiç sıkıştırılmadıkları kadar belediyelerin sıkıştırıldığı, borçların faiziyle tahsil edildiği, devletten gelen ödeneklerin kesildiği, her alacağa anında haciz süreçlerinin uygulandığı bir süreçteyiz. Öteki taraftan yargı tacizi var.”

“BU KAİDELER ALTINDA BELEDİYELERİN HALA AÇILIŞ YAPIYOR OLMASI BÜYÜK BAŞARI”

Burada belediyede bir proje yapmak, planlamak, buna ihale yapmak, imza attırmak, kaynak bulmak dünyanın en güç işi. Beşerler belediyelere istekli yaptıkları, kurallı yaptıkları bağışlardan sorumlu tutuluyorlar, içeriye alınıyorlar. Sonra da itirafçılığa, iftiraya zorlanıyorlar. Hatta yıllardır dedesinin, babasının emeği olan şirketlerine el konuluyor. ‘İftira atarsan dışarıya çıkarsın. Seni bunun için zorladılar mı? Bunu rüşvet olarak mı verdin?’ diye tuhaf baskılara tabi oluyorlar. Bu kurallar altında belediyelerin hala açılış yapıyor olması, proje yapıyor olması, temel atıyor olması sahiden büyük muvaffakiyet. Bu devir sona erdiğinde içerideki arkadaşlarımız elbette çıkacaklar lakin tüm belediye liderlerimize, gruplarına, belediye meclis üyelerine, özellikle İstanbul’da ve tüm Türkiye’de çok şey borçlu olacağız. Yalnızca yaptıkları hizmetlerle ‘CHP düzgün yönetir’ algısını pekiştirmekle kalmayıp, büyük bir cüret ve uğraş örneği vererek ayakta durdukları, partinin bayrağını dalgalandırdıkları, bizleri mahcup etmedikleri için her birisine başka farklı teşekkür ediyorum ve minnet hislerimi söz ediyorum.”

“SU SEBİLİ OLMAYAN VARSA BİLSİN Kİ ULUSAL EĞİTİM MÜDÜRÜ VE VALİNİN ENGELLEMESİNDEN ÖTÜRÜ YOKTUR”

Özel, Onursal Adıgüzel’in ne yaptığını dikkatle takip ettiğini bildirerek; dünyaya, Türkiye’nin öbür kentlerine bakan, ihtiyaçları doğru analiz eden, kaynakları yanlışsız yönlendiren bir baş yapısına sahip olduğunu belirtti.

Adıgüzel’in iolarak Ataşehir’de kentsel dönüşüm seferberliği başlattığını vurgulayan Özel, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Bu, zelzeleye karşı dirençli bir kent yaratmanın ne kadar kıymetli olduğunu her gün yaşanan zelzelelerle bir kere daha hatırladığımız ortamda çok kıymetli. Afet ve Acil Durum İdare Merkezini kurdu. Afet köyünü açtı. Periyodun olmazsa olmazı toplumsal belediyeciliği hiç ihmal etmedi. Kent lokantasını açtı. Okullara 262 bin 500 beslenme paketi dağıttı. Su arıtma aygıtları kurdu okullara ki, burada bir kere daha İnan Güney’i hatırlamak gerekiyor, benim Beyoğlu’nda bir pazar günü açtığı bir emekli lokaline ziyaretim sırasında bir küçük çocuk yanında annesi, kahvaltı ediyoruz emeklilerle, geldi, ‘İnan Bey’ dedi, ‘Su sebili için teşekkür ederiz, çok hora geçti’ dedi. Benim ilgimi çekti. ‘Nedir su sebili?’ dedim. İnan anlattı. ‘Başkanım’ dedi ‘Millet dışarıdan bakınca Beyoğlu’nu güçlü bir yer sanıyor. Bizim yoksulumuz birçok yerde olanın çok üzerindedir. Okulda durumu düzgün olan çocuklar da var, makus olan çocuklar da var. Âlâ olan çocuk her teneffüs koşturuyor, şişe suyunu alıyor, kana kana içiyor. Fakirlerin çocuğu tuvalet çeşmesine ağzını dayıyor. O denli olunca biz bir proje yaptık. Okullara su sebili koyduk ve bu sayede bütün çocuklar tıpkı suyu içiyorlar ve bedavaya içiyorlar’ dedi. Bu benim çok hoşuma gitti, çok etkilendim. Bütün Türkiye’ye yazdık. Bugün Ataşehir’de de var. Daha doğrusu Valinin ve Ulusal Eğitim Müdürünün partizanlık yapıp korkmadığı, okullara bizi soktuğu her okulda var. Olmayan varsa bilsin ki Ulusal Eğitim Müdürü ve Valinin engellemesinden ötürü yoktur. Konuşun çabucak okul idaresi ile, konuşun Ulusal Eğitimle, CHP’li en yakın belediye gelip o okula arıtma aygıtlarını takacak, su sebillerini yapacak.

“BENİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ BİR KAZANIM”

Ayrıca biraz evvel gördük. Bin 802 öğrenciye sıcak yemeklerin her gün verildiği, çocuklarımıza kırtasiye takviyesinin verildiği, üniversitelilere fiyatsız çamaşırhane dayanağının, hizmetinin verildiği, yaşlılara fiyatsız meskende paklık hizmetinin sunulduğu, engelli yurttaşlarımıza hizmet veren merkezlerin kurulduğu, onların meskenlerinde bakım hizmetlerini aldıkları, bölgesel istihdam ofisi ile en büyük sorun olan işsizliğe belediyemizin aracılığıyla tahlil üretilmeye çalışıldığı bir ilçedeyiz. Eğitimde fırsat eşitliği için Cet Akademi kuruldu. Akıllı atık toplama tesisi hayata geçirildi. 45 bin ton asfalt serildi, 37 bin metrekare yeşil alan yapıldı, 20 tane park yenilendi. Her bir adedinin saymaya kalksak, saatlerce sürecek irili ufaklı hizmetlerden kendi altını çizdiklerimi, ‘Bu yanlışsız iş, bu güzel iş yapılmış’ dediklerimi burada tabir etmek istedim. Bugün de tekrar Onursal Liderin ve Nuri Liderin davetleriyle açılış programları için buradayız. Ve benim için çok değerli bir kazanım, İstekli Hizmet Vakfı ile tanıştık. Huriye Öğücü Hanımefendi ile tanıştık. Birazdan Tıp Merkezinin açılışını yapacağız. Bin metrekarelik bu merkezde uzman tabiplerin hizmet vereceği, acil hadiselere müdahale edileceği, fiyatsız ruhsal takviye, aile müşavere dayanağı ve diş hekimliği hizmetinin verileceği, ağız diş sıhhati hizmetinin verileceği bir merkez açılıyor. Bu mahalledeki kar odaklı düşünen iki tane hastanenin buradan şubelerini kapatıp ayrıldığı bir noktada bu takviye olağanüstü değerlidir, bu dezavantajlı mahalle için ekonomik olarak. Huriye Hanım’a, İstekli Hizmet Vakfı’na yürekten teşekkür ediyoruz. Sağ olsunlar, var olsunlar.

“VERİLEN GÖZDAĞINA KARŞIN ŞU ANA KADAR 111 KREŞ HAYATA GEÇMİŞ DURUMDA”

Kadın istihdamı, ülkemizin en kıymetli problemlerinden biri. Bunun önündeki en büyük manilerden bir tanesi, kreşlerin az olmasıdır. Bugün Türkiye’de geniş tabanlı işsizlik yüzde 32. Avrupa’da bu sayı yüzde 10,5. Avrupa bundan kahroluyor. Daima bunu kaygı ediyor. Örneğin meskende oturan, ne eğitimde ne istihdamda, ‘ev genci’ olarak söz ettiğimiz gençler Avrupa’da yüzde 6, Almanya’da yüzde 9, Türkiye’de yüzde 35. Bayanlar açısından geniş tabanlı işsizlik yüzde 40 noktasına geldi. Zira konuttaki çocuğu bırakacak fiyatsız bir kreş yoksa kreşin parası bayanın alacağı taban fiyatın üzerinde bile olabiliyor. Biz bunun için bayan işsizliğini gördüğümüz için belediyelerimiz en değerli ve en öncelikli vazifelerinden bir tanesi olarak kreş yapmayı söyledik. Bu mevzuyla ilgili nitekim büyük bir çaba verildi. ‘Sayın Ekrem İmamoğlu İstanbul’a geldiğinde İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kreş sayısını varsayım edin’ desem, herkes bir sayı söyler. Herkes fakat herkes yanılır. Zira bir kreş yoktu İstanbul Büyükşehirde. Bugün bu kadar engellemelere, mahpusa, haksız tutukluluğa ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine kreş katkısı sağlayabilecek tüm iş beşerlerine verilen gözdağına karşın şu ana kadar 111 tane kreş hayata geçmiş durumda. Ekrem Lider ve Nuri Başkan’ın şahsında tüm büyükşehir çalışanlarını kutluyorum.

“TEMELLERİ ATMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Bugün burada benim açımdan duygusal da bir an yaşanıyor, bir gün yaşanıyor. Onursal Liderimiz Ferdi Zeyrek Lider hayatını kaybettikten sonra çabucak beni aradı ve ‘Uygun görüyorsanız şu şu şu özellikleri olan bir gündüz bakım konutumuz var, açılmak üzere. İsmini Ferdi Zeyrek olarak veriyoruz’ dedi. Burada da Ferdi Zeyrek’in isminin verildiği gündüz bakımevini geçtiğimiz aylarda çabucak hayata geçirmişlerdi. Bugün de Yuvamız Ataşehir Çocuk Gündüz Bakımevinin bu sefer burada temelini atacağız. Bu kreşle birlikte CHP’li belediyelerin açtığı ya da inşaat halinde olan kreş sayısı 708. Şayet CHP olmasa, 708 kreşteki çocukların anneleri meskende onlara bakacak, istihdama katılamayacak, konutuna katkı sağlayamayacak. Ayrıyeten kreş yalnızca anneyi işe yollamak, istihdama katmak ya da toplumsal hayatta kazandırmak değil, çocuğun öbür çocuktan kapatamayacağı kadar bir farkla hayata geriden başlama dezavantajını ortadan kaldırıyor, fakir çocuklar için. Okul öncesi eğitim çok kıymetli, kreş çok kıymetli. El maharetleri açısından, akli melekelerin gelişmesi açısından, birtakım yeteneklerin erkenden fark edilmesi, birtakım eksikliklerin süratle ortadan kaldırabilecek, birtakım anomalilerin, konuşma bozukluklarının süratle tespit edilmesi açısından çok kıymetli. Yani varsılların, imkanı olanların çocuklarının erkenden hem yetenekleri keşfedilebilir, hem kimi ufak tefek kusurları süratle terapi edilebilirken; fakirin çocuğu bunun için ilkokulu bekleyip bazen iş işten geçmiş duruma geliyor. Yanında kreşe gitmiş çocuk makası profesyonelce kullanabilirken, en âlâ halde kullanırken, öbürü nasıl tutacağını bilemiyor. O açıdan bu 708 kreşle gurur duyuyoruz. Gayemizi daha evvel de Sayın Gökan Zeybek ilan etmişti, bin kreş. Bin kreşin de önümüzdeki aylarda, gelecek yılın başlarında daima birlikte temelini atmayı, açılışını yapmayı olağanüstü önemsiyoruz. Ve bu manada bugün burada bin 70 metrekarede, altı derslikte 160 evladımıza hizmet verecek 300 metrekare de hobi bahçesine, kent bostanına, sebze-meyve yetiştirmek için imkan tanıyacak olan bu proje için de bilhassa hem hayırsever kuruluşa, Efor Holdinge teşekkür ediyoruz. Yetkililerine minnet hislerimizi tabir ediyoruz. Hem de bu projeyi yapan belediyemize teşekkür ediyoruz. CHP olarak yılmadan, bezmeden bu açılışları yapmaya, bu temelleri atmaya devam edeceğiz.”

“MÜZİK ÇALMAYA UTANIR HALE GELDİK”

Özgür Özel, Ataşehir’in maskotu “Fenomen Ahmet” ile tanıştığını bildirerek, Ahmet’i platforma çağırdı. Özel, şöyle devam etti:

“Benim önüme geçti, dedi ki ‘Özgür Amca bana da kurdele kestir.’ Artık Ahmet’le kurdeleyi keseceğiz lakin bu talep bana Özgür Amca değil, ‘Özgür Lider, Genel Lider bize de kurdele kestir’ diye bütün Türkiye’den geliyor. Burada şunu tabir edelim. Açılışlar, açılışlardaki müzik, coşku, heyecan çok değerli ancak 19 Mart’tan beri bizim keyfimiz yok. Üstüne bir de Ferdi Liderimizin kaybını yaşadık. Üstüne her hafta birlikte yaşadığımız bir felaket, bir acı, otel yangınları, orman yangınları, belediyelere operasyonlar, askerlerimizin kayıpları derken açılış yapmaya, müzik çalmaya, konfeti atmaya utanır hale geldik biz altı aydır. Geçen gün Gökan Zeybek dedi ki, Pahalı Genel Lider Yardımcım, ‘İstanbul Büyükşehir’in 100’e yakın açılışı var’ dedi. İlçelerin 80, büyükşehirle birlikte İstanbul’da 100’e yakın. Türkiye’de binin üzerinde açılışımız var, doğal ki açılıyor fiilen fakat merasimini bekliyor. Biz de dedik ki ‘Mademki bunlar elimizi kolumuzu bağlıyorlar, bizi silkeliyorlar, yargı tacizi yapıyorlar fakat liderler durmuyor, çalışıyor, hizmet üretiyor, bundan sonra her hafta elbette iki miting, üç miting lakin fırsat buldukça da açılışlarımızı yapalım, dosta inanç, olmayana da telaş vermeye devam edelim.’”

Özel, İstanbul’da 100’e yakın, Türkiye’de binin üzerinde açılış yapacaklarını tabir etti.

“ERDOĞAN O GÜNDEN BUGÜNE MAĞDUR”

Özgür Özel, şunları kaydetti:

“Türkiye şunu bilsin. Ekrem İmamoğlu Erdoğan’ı yenme cürmünden içerdedir. Erdoğan’ı bir sefer daha yenecek olması konusundaki kuvvetli kuşkudan ötürü içerdedir. Erdoğan çok seçim kaybetmiştir. Beyoğlu Belediye Lider adayı olmuştur, kaybetmiştir. Milletvekili adayı olmuştur, kaybetmiştir. Sonra bir şiir okumuştur, o şiirden ötürü haksız yere üç ay mahpusta yatmıştır. Koğuş arkadaşını kendi belirlemiştir, içeride şiir kitabı yazmıştır, 30 bin tane ziyaretçi kabul etmiştir. O mağduriyeti görünür kılmıştır. Halk ortasındaki tabiri ile köpürtmüştür, onun üzerinden büyük bir ekonomik kriz, büyük bir sarsıntı üzerine, vakitsiz bir erken seçimle bütün partilerin bir puan, iki puanla baraj altı kaldığı bir devirde partisini iktidara getirmeyi başarmıştır. O günden bugüne mağdurdur. Fakat herkes şunu bilsin. İstanbul Büyükşehir Belediye Lideriyken; rüşvetten, zimmetten, irtikaptan, ihaleye fesat karıştırmaktan, yolsuzluktan yargılanmıştır. Fakat bir sabah konuta polis gelmemiştir. Her mahkemeye telefonla davet edilmiştir. Yargılamaları bitip ceza aldığında bile derdest edilmemiş, telefonla çağrılmış, İBB’den çıkıp davul zurna ile miting yapmış, konuşma yapıp konvoyla cezaevine uğurlanmıştır. Ancak o gün görmediği zulmü bugün etmektedir. Yaşamadığı mağduriyeti yaşatmakta, ona ‘Sen seçildin İstanbul’a hizmet etme, cezaevinde yat’ denmemiş. ‘Milletin verdiği misyonu yapmak senin boynunun borcu. Bunu sağlamak da devlet devletin borcu’ denmiştir. O süreçlerden gelenler bugün içeride şiir kitabı yazıp, 30 bin bireye imzalayanlar, ki o gün Büyükşehir Belediye Başkanlığından düşmüştü, cezası katılaşmıştı, bugün tutuklu Ekrem İmamoğlu’nun fotoğraflarını metrodan kaldırtmakta, afişini İBB’ye astırmamakta, sesli anonsta sesine tahammül edememektedir. Meğer İmamoğlu hatalı değil, şu anda hakkında iddianame bile düzenlenmemiş, iftiraya uğramış, orantısız bir tutukluluk önlemi ile muhatap bir mağdur.

“İSTANBUL’UN İRADESİNE SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

“Seçilmiş belediye liderinin fotoğrafını indirenlere, sesini dindirenlere, durduranlara inat; biz liderimize da sahip çıkmaya, İstanbul’un iradesine de sahip çıkmaya devam ediyoruz, devam edeceğiz. Tayyip Erdoğan partisini kurduğundan beri hiç seçim kaybetmemiş olmakla övünüyordu. 31 Mart 2024’te daima birlikte İstanbul’da Ekrem Lider, Ankara’da Mansur Lider, Mersin’de Vahap Lider, Adana’da Zeydan Lider ve Manisa’da Ferdi Lider, partinin başında Özgür Lider daima birlikte onu 413 belediyede birden yendik. Belediyelerin yüzde 65’ini kazandık. 47 yıl sonra Türkiye’nin birinci partisi olduk. Tayyip Erdoğan da partisini kurduğundan beri ilk kez ikinci parti oldu. Ancak Türkiye’de yenilmezlik partisindeyken yenilmezlik unvanını kaybetti. Lakin Türkiye’de bir yenilmez var. Beylikdüzü’nde aday olmuş, Erdoğan’ın adayına karşı kazanmış. İstanbul’da aday olmuş, karşısına Meclis Liderini çıkarmışlar, kazanmış. Son Başbakanı çıkarmışlar, kazanmış. ‘En uygun belediyeciliği bu biliyor’ diye bakanların istifa ettirip getirmişler, onu da yenmiş. Dörtte dört kere. Hani artık unuttuğu Rabia var ya. Mısır’ın şimdiki idaresine baş tutuyordu, Rabia yapıyordu ‘Darbecisin’ diyordu. O Rabia’yı o unuttu lakin dört kere biri Beylikdüzü, üçü İBB’de dört sefer Ekrem İmamoğlu Erdoğan’ı yenmiş. Artık beşinci sefer yenecek diye içeride tutuluyor. O yüzden Ekrem İmamoğlu’nun tezi ‘Beylikdüzü’nü sizden yeterli yönetirim’, millet demiş ‘Gel yönet.’ ‘İBB’yi sizden uygun yönetirim’, millet demiş ‘Gel yönet.’ Hazımsızlık yapıp seçimi iptal etmişler, millet demiş ‘Ekrem gel sen yönet.’ 5 sene hizmet etmiş. Otobüsleri yakmışlar, metroları sabote etmişler, yürüyen merdivene bile taş sıkıştırmışlar. Sinema için palavradan otobüs yakmışlar, ‘İBB beceremiyor’ demişler. Millet demiş ‘Gel 1 milyon oy farkla gel tekrar yönet.’ Artık de millet 23 Mart’ta 15,5 milyon oy farkla dedi ki ‘Gel memleketi yönetmek için seni aday gösteriyorum.’ Ve 15,5 milyon kişinin aday gösterdiği Ekrem İmamoğlu’nu içeride tutuyorlar ki hizmet aksasın, seçimi kazanamazsın diye. İnadına 100 açılışı da yapacağız, bin açılışı da yapacağız, Ekrem İmamoğlu’nu da Cumhurbaşkanı yapacağız.”

“SİNMEDEN, DURMADAN, EĞİLMEDEN YOLUMUZU YÜRÜYORUZ”

İstedikleri kadar korksunlar, çirkeflik yapsınlar, iftira atsınlar. Arkadaşlarımız Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en ulu direnişini gösteriyorlar. Aslanlar üzere içeride yatıyorlar fakat eğilmiyorlar, bükülmüyorlar. Ortada korkanlar, kaçanlar, saf değiştirenler, sarayın tarafına geçen Hızır Paşalar oluyor. Fakat biz de diyoruz ki onlara ‘Yürü bre Hızır Paşa. Senin de çarkın kırılır. Güvendiğin padişahın o da bir gün devrilir.’ Korkmayanlara selam olsun. Dimdik ayakta duranlara selam olsun. Bundan sonra da Türkiye’yi yönetecek genç ve gözü pek, Atatürkçü takımlara, vatansever takımlara selam olsun. Sinmeden, durmadan, eğilmeden yolumuzu yürüyoruz. Hepinize iyi uğurlu olsun. Çok teşekkür ediyorum, hürmetler sunuyorum.”

Odatv.com