“Hayata değer” diyerek ölüm evi sattılar… Skandallar silsilesi: Valore
Ankara’nın Çankaya ilçesinde “Hayata değer” sloganıyla 20 milyona bir dairesi satılan Valore Sitesi’ndeki bir binada yangın çıktı. Çıkan yangında Hüsniye Çelik Şahin, 3,5 aylık oğlu Aras Şahin ve sitenin güvenlik vazifelisi Muharrem Çetinkaya hayatını kaybetti. Yangınla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında 13 sorumlu hakkında 22.5 yıla kadar mahpus cezası istemiyle iddianame düzenlendi.
BALDIZINI ŞİRKETE MÜDÜR OLARAK ATADI
İhmaller silsilesinin sıralandığı iddianamede müteahhit Kadir Dursun’un sahibi olduğu ATD Mimarlık şirketinde kızı Fatma Bilgenur Dursun’un imza yetkilisi, baldızı Nesibe Sevgi Tekin’in ise müdür olduğu ortaya çıktı. Baldız Tekin sözünde şunları söyledi:
“Kadir Dursun benim ablamın eşi ve birebir vakitte dayımın oğlu olur. Kendisi karaciğer rahatsızlığı bulunduğu ve kimi vakit hastalığı arttığı için şirkette yardımcı olmamız için kızı Fatma Bilgenur Dursun ve beni müdür olarak atadı. Müdürlüğüm göstermelikti. Kendisi sıhhatine kavuşunca da ben istifa ettim, firmadan ayrıldım”
DENETİM ŞİRKETİ SAHİBİNDEN İTİRAF
Sabah’ın haberine nazaran kelam konusu binayı inceleyen Olumlu Yapı Kontrol Şirketi sahibi Yavuz Selim Karaman tabirinde, inşaatın mühürlendikten sonra kaçak olarak devam ettiğini, bunu bildiği halde yetkililere bildirmediğini itiraf etti. Karaman sözünde şunları söyledi:
“Ben müteahhittin yapmış olduğu yapıyı kanun yönetmelik ve imara uygun olup olmadığını denetlemekle yükümlüyüm. Ankara İdari Mahkemesi’nin 2017 tarihli kararına istinaden 2018’de belediye inşaatı mühürledi. Kanunen ne kadar faaliyetleri durdurulsa da imalatları kaçak olarak yaptı.
Bu süreçte benim bu durumları ilgili ünitelere bildirme ve tespit etme yükümlülüğüm vardı bu yükümlülüklere ters davrandığımı, bu konuyla ilgili kusurluluğumu kabul ediyorum. Kısa bir mühlet sonra Ankara Bölge Yönetim Mahkemesi 5. Dairesi tarafından ilgili binanın mühürlenmesine bahis olan karar kaldırılmış ve inşaat imali devam etmiştir.
İnşaatın durması gerekirken müteahhit inşaata devam etmiş, yapıyı en son denetim ettiğim noktanın çok çok üzerinde bir noktaya taşımış, geriye dönük kontrolde kelam konusu olmayacağı için yapı kontrolü tam ortadan çıkarmış, nasıl olsa af çıkar inancı ile ruhsatlı olan inşaatını kaçak bir vaziyette sürdürmüştür”
Oğuz Cet Mimarlık Şirketi’nin sahibi olan 27. Dönem İYİ Parti Milletvekili Bedri Yaşar, binanın mühürlendiği periyotta yapıyla ilgilenmediğini belirterek şu tabirleri kullandı:
“Ben 2018 yılında milletvekili seçildiğim için vaktimin büyük bir kısmını seçim bölgem olan Samsun vilayetinde geçirdim, birebir vakitte ağır bir halde parlamento çalışmalarına katıldım. İnşaat işleri ile uğraşmam mümkün olmadı. Gerek proje işleri ve öbür tüm inşaat işleri Kadir Dursun ve başka ortakları tarafından yürütülmüştür. Benim ortak olduğum mühlet içerisinde inşaat da kayda kıymet bir ilerleme de olmamıştır”
“KIRMIZI ETİKET” OYUNU
Asansör denetimi için gelen kuşkulu Makine Mühendisi Alican Öztürk sözünde, asansörün inançlı olmadığını belirten kırmızı etiket vermesi gerekirken beşerler huzursuz olmasın diye yeşil etiket verdiğini şu sözlerle anlattı:
“Ben de asansörlerinin bakımını yapan Çelkon firmasının yetkilisi Mustafa Akkaşoğlu ile buluştum. Blokta biri yangın başka 2 tanesi yolcu olmak üzere 3 asansör vardı. Acil durum yangın asansöründe kurtaran dediğimiz mümkün bir elektrik kesintisi durumunda kabini en yakın kata getirip kapıları açan sistem çalışmıyordu.Bu eksikler için asansörlere kırmızı etiketi yapıştırmam gerekiyordu. Hatırladığım kadarı ile Mustafa Bey bana ‘Kırmızı etiketleri yapıştırmayalım, bina sakinleri huzursuz olmasın. Eksikleri kısa müddette tamamlarız’ dedi.
Binaya sunulan tebligatta da kırmızı diye belirttiğim için bende kabul ettim. Daha sonra fotoğraflarını Makine Mühendisleri Odası belgesine ekleyeceğim için yeşil etiketlerin üzerine kırmızıyı yapıştırıp fotoğrafını çektim. Fotoğraftan sonra tekrardan kırmızı etiketi söktüm”
