Marilyn Monroe öldürüldü mü: Yıllar sonra gelen otopsi itirafı

Dr. Thomas Noguchi eni yayımlanan biyografide, o devir Los Angeles’taki soruşturma ve otopsi sürecinde idari ve siyasi baskılar hissettiğini, alınan olası intihar kararına hiçbir vakit tam olarak ikna olmadığını söyledi.

Resmî kayıtlara nazaran Monroe, konutunda meyyit bulunmasının akabinde yapılan otopsi ve toksikoloji testleri sonucunda ‘akut barbitürat zehirlenmesi’ nedeniyle hayatını kaybetti; evrak ‘muhtemel intihar’ olarak kapatıldı. Yıllar sonra 1982’de belge yine gözden geçirildi, fakat cezai bir hareket tespit edilmedi ve resmi karar değişmedi.

Dr. Noguchi ise otopsi masasında gördüklerini aktarırken, yıldızın midesinde gözle görülür hap kalıntısına rastlamadığını, buna rağmen laboratuvarın kanda ve karaciğerde ölümcül seviyede barbitürat saptadığını belirtiyor.

Doktora nazaran o devirde kimi organ örnekleri ve malzemeler daha ileri tahliller için koruma edilmedi; bu da ek testlerin yapılmasını ve muhtemel çelişkilerin giderilmesini engelledi. Noguchi, bu eksiklerin ve soruşturmanın yürütülüş biçiminin karara dair kuşkuları artırdığını vurguluyor.

Monroe belgesine dair yeni detaylar, akademisyen Anne Soon Choi’nin kaleme aldığı “L.A. Coroner: Thomas Noguchi and Death in Hollywood” isimli yeni biyografide yer alıyor. Kitap, “Hollywood’un koroneri” olarak tanınan Noguchi’nin mesleğindeki dönüm noktalarını ve bilhassa Monroe otopsisinin perde ardını birinci elden transferlerle derliyor.

Öte yandan resmi makamların kaydı değişmiş değil. Los Angeles yetkilileri, yıllar boyunca yürütülen incelemelerde cinayet ihtimalini destekleyecek somut bir delil bulunmadığını, evrakın statüsünün tıpkı kaldığını hatırlatıyor.

Dr. Noguchi’nin açıklamaları ise, Monroe’nun vefatına dair kamuoyundaki bitmeyen tartışmayı tekrar gündemin üst sırasına taşıdı.