Türkiye’ye gözdağı… Rum Kesimi’ne İsrail kalkanı
İsrail, bir müddettir gözünü diktiği Güney Kıbrıs Rum İdaresi (GKRY) için yeni bir adım daha attı. Hava savunma sistemi Barak MX’i, GKRY’e yerleştiren İsrail, Rum Kısmı tarafından ilan edilen münhasır ekonomik bölgenin korunmasını münasebet olarak gösterdi.
Aydınlık’tan Hasret Konur Usta’nın haberine nazaran, İsrail, GKRY’i ayrıyeten bir siber güvenlik kalkanına dönüştürmek istiyor. Hakikaten, İsrail Savunma Kuvvetleri bünyesinde bulunan Ünite 8200, GKRY’e kurduğu siber güvenlik merkezini 2025’in birinci yarısında faaliyete geçirdi.
ABD, Yunanistan ve İsrail üzere devletlerin Akdeniz’de faaliyetleri ve KKTC’ye karşı GKRY ile iş birlikleri de artıyor. İsrail ile GKRY, 2017 ve 2024 yılında savunma muahedeleri imzalamış ve Yunanistan ile ABD de iştirak göstermişti.
HİNDİSTAN DA DAHİL OLABİLİR
Öte yandan, GKRY Lideri Nikos Christodoulides, savunma sistemlerinin Türkiye’ye karşı konuşlandığını da belirtirken, Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü, bu bölgede GKRY lehine Hindistan’ın da dahil olabileceğine dikkat çekiyor.
Pakistan ile Hindistan ortasında yaşanan tansiyonun akabinde Türkiye’nin Pakistan lehine atılımları, Hindistan’ı kızdırmış ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi, GKRY’e ziyaret düzenlemişti.
‘ZAMAN DARALIYOR’
Aydınlık’a konuşan Vatan Partisi Rusya Temsilcisi Doç. Dr. Mehmet Perinçek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni dünyaya tanıtmak için Türkiye’nin vaktinin daraldığını belirtti.
Perinçek şu kelamlara yer verdi:
“İsrail’in hem İran’a hem de Türkiye’ye yönelik ve aslında art planında da Avrasya’ya yönelik bir kuşatma planını hayata geçirmek istediğini görüyoruz. Bu kuşatma planında da Suriye ve KKTC ön cephe olmuş durumda. KKTC’ye baktığımız vakit İsrail’in hava savunma sistemlerinin adaya yerleştirdiğini Rum kesitinin hava limanlarını denetim altına aldığını hem Rum kesitinde hem Kuzey kısmında çok önemli halde İsraillerin toprak satın aldıklarını görüyoruz. Rum kesitinde İsrail’in Rum bölümüne art bahçesi muamelesi yaptığı da konuşuluyor.
‘KKTC’YE MÜDAHALESİ İSRAİL BASININDA KONUŞULUYOR’
KKTC yalnızca Türkiye’nin kuşatılmasında değil Türkiye’nin belinin kırılması maksadında de rol oynuyor. İsrail basınında artık KKTC’ye müdahale planları konuşulmaya başlanmıştır. O halde KKTC ön cephe haline geldiyse ve İsrailler tarafından Kıbrıs problemi bir İsrail sıkıntısı olarak görülüyorsa Türkiye’nin KKTC’yi tanıtma gayesini vazifelerinin en başına yazması gerekir. KKTC’nin memleketler arası planda tanıtılması için yürütülecek çalışma sistemli ve kararlı bir hale getirilmeli ve gerçek bir stratejiyle de desteklenmelidir.
‘RUSYA TANIMAYA HAZIR’
Temmuz ayında İstanbul’da düzenlenen Doğu Akdeniz Karadeniz Konferansı 2025’in sonuç bildirgesinde bu hakikat ve gerçekçi bir çerrım’ın Rus toprakları olarak tanınması, KKTC’nin egemenliğinin tanınması, Abhazya’nın egemenliğinin tanınması sonuç bildirgesinde yer aldı. Rus tarafı da yaptığım çok sayıda görüşmede bunu kabul ediyor. Rusya, Türkiye’nin Kırım’ı Rus toprakları olarak tanıması halinde KKTC’yi tanımaya hazır. Trump uzun vakittir Kırım’ın artık Rusya’dan geri alınamayacağını söylüyor. Kırım’ın Rusya’dan koparılamayacağı sırf ABD değil ve Trump idaresi değil şahsen Ukrayna ve Avrupa’daki savaş kışkırtıcıları tarafından da kabul edilmeye başladı. Türkiye’nin bu bahiste ivedi etmesi gerekiyor yoksa KKTC teklifinin hiçbir manası kalmayacak. İsrail’in Kıbrıs planlarına karşı direnmek istiyorsak birinci evvel KKTC’nin tanıtılması konusuna tartı verilmeli ve en gerçekçi biçimde de Kırım ve Kıbrıs bahisleri birlikte ele alınmalıdır. Bu açıdan tekrar Mavi Vatan ve Libya problemleri önümüzdeki periyotta de büyük ehemmiyet taşıyacaktır.
‘S-400’LER KRİTİK KIYMETE SAHİP’
Türkiye, Suriye konusunda da dersler çıkarmalı. İran düşmanlığı yaparak İsrail’i durdurmak mümkün değil. Şam idaresinin İran düşmanlığı yaparak hatta İsrail’e ‘Ortak düşmanlarımız var. Buranın güvenliğini gelin birlikte sağlayalım.’ çıkışlarıyla yaranamayacağı net bir biçimde görülmüştür. Hem KKTC’nin güvenliği hem Suriye’nin birliği için Rusya, İran başta olmak üzere Avrasya ülkeleriyle, Türk dünyasıyla sıkı alakalar kurmak ve karşıdaki tehdidi dengeleyecek bir güç yaratmak kaçınılmazdır. NATO’ya Amerika’ya bağımlı olmayan savunma sanayi alternatiflerine yönelmek kritiktir. S-400’ler bunun kıymetli örneğidir. S-400’lere sahip olmak Kıbrıs konusundaki İsrail tehdidini bertaraf etmek açısından kritik ehemmiyete sahiptir. İç cepheyi sağlam tutmak değerlidir. Zira İsrail, İran’a saldırdığı vakit yalnızca bombalarla saldırmadı. Ayrıyeten içeriden de İran’ı zaafa uğratmaya, hatta rejimi değiştirmeye de çalıştılar. KKTC’de Türkiye İsrail ile karşı karşıya gelirken burada yalnızca silahlar yalnızca savunma endüstrisi yalnızca memleketler arası münasebetler değil iç cephenin de sağlam tutulması İsrail’in planlarını bozacaktır.”
