Cem Küçük: ‘Mücahit Birinci’nin yaptığı baştan aşağı yanlış’

CEM KÜÇÜK: MÜCAHİT BİRİNCİ’NİN YAPTIĞI BAŞTAN AŞAĞI YANLIŞ

“MİT’in, hükûmet yanlısı ve muhalif bütün gazetecileri toplayıp ortada “oltaya gelmemelerini” öğretmesi gerekir. Zira tuzağa düşmek çok kolay ve zaafı olanı zaafıyla vurmak tesirlidir. Beşerler genelde ya cinsel ya da para mevzularında tuzağa düşerler…

Dün Özgür Özel’in saat 12.00’de açıkladığı olayı bu türlü görmek gerekir. Özgür Özel muhtemelen İmamoğlu üzerindeki İBB soruşturmasını sekteye uğratmak, yolsuzluk ve hırsızlık konuşulmasın diye Murat Kapki’nin yazdığı mektubu yayınladı. Ancak Özgür Özel’e bu fırsatı maalesef Mücahit Birinci verdi.

Birincisi Murat Kapki İBB evrakındaki kıymetli isimlerden biri. Tabanına kadar pisliğe batmış durumda. Aldığı ihalelerin birinci ödemelerini İmamoğlu İnşaat’a aktardığı MASAK raporlarıyla sabit. Ayrıyeten naylon fatura kestiren, parasının bir kısmını yurt dışına çıkaran tipik bir üçkâğıtçı.

Böyle bir üçkâğıtçının avukatlığını AK Parti’de vazife yapmış biri almamalıydı. Mücahit Birinci’nin yaptığı baştan aşağı yanlış. Ekranlarda İBB soruşturmasında Ekrem İmamoğlu ve etrafı yolsuzluk yapmış deyip sonra o yolsuzluk halkasının en kıymetli ismi Murat Kapki’nin davasını almayı kimseye izah edemezsiniz. O yüzden Mücahit’in yaptığı trajik bir yanılgı. “Para almadım” diyor Mücahit lakin o kayığa bindikten sonra almadım desen de muhalifler aldı derler. Mücahit kardeşim ne olursa olsun cezaevine gidip o görüşmeyi yapmayacaktın!..

Ben dahil üç gazetecinin isminin geçmesi de manidar. Mücahit bizim isimlerimizi vermediğini söylüyor. Gerçek olabilir. Dedim ya, kayığa binince her şeyi söylerler. Ben, Nedim Şener ve Fuat Uğur da itinayla seçilmiş isimler… Nedim ve Fuat abi, İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’ne adapsız geçişinin bayraktarlığını yaptılar. Bilhassa Fuat Uğur büyük gayret verdi ve başardı. Benim tanıdığım Fuat Uğur’a inanmadığı hiçbir şeyi yaptıramazsınız. Hele parayla asla…

Ben, İmamoğlu ve takımının yaptığı yolsuzlukların kamuoyu tarafından bilinmesi ve iknasında tesirli oldum. Aslında bir avuç gazeteci bu işe girdik. Uzun vakittir dostları dışında kimseyle görüşmeyen ve bir iki restoran dışında bir yere gitmeyen biriyim. Bana; inandığım mevzuda kimse geri adım attıramaz. O denli olsa Can Atalay, AYM, Terörsüz Türkiye takviye görmüyor, emekli maaşları ve daha birçok mevzuda tenkitlerimi açık deklare edemem. Bana birinin müdahale etmesi imkânsızdır. Beni yıllardır izleyen, tanıyan herkes bilir. Ben eğriye eğri, doğruya gerçek derim. Kimseye de eyvallahım yok…

Belli ki faal pişmanlıktan faydalanan 42 kişi, İBB belgesinin sağlamlığı, ispatların ve MASAK raporlarının tam olması İmamoğlu’nu panikletiyor. O yüzden de Murat Kapki üzerinden İBB evrakında, “istenilen palavrası söyleyin, sizi bırakalım” algısını oluşturmak istiyor CHP… O yüzden de İBB evrakını kamuoyunda anlatan isimleri prestijsiz hâle getirmek için istihbaratta “oltalama” tekniğini kullanmışlar…

Dün Murat Kapki’nin bir sözü ortaya çıktı. Kapki, Özgür Özel’in tezlerinin kıymetli bir kısmını yalanlamış. Lakin zati yapılmak istenen de palavraya dünya çeşidi attırmak…

Bu palavralara sarılan muhalif arkadaşlara da bir kelamım var. İmamoğlu ve tayfasının muhalif medyayı ve gazetecileri nasıl beslediğini biliyoruz. İddianame çıktığında bütün gerçekler görülecek.

Kapki’nin Mücahit hakkında yaptığı şikâyette şöyle bir kısım var: “Sözde Murat Ongun ile Fatih Keleş kendi ortalarında konuşuyormuş, benim de kulağıma gelmiş. Mevzu Roma gezisi ve gazetecilermiş. Kelamda Murat Ongun, Fatih Keleş’e ‘Bu Roma gezisi güzel oldu. Hem hesapları şişirdik, hem de gazetecileri nemalandırdık’ demiş.”

Burası da muhakkak ki İmamoğlu grubu tarafından kurgulanmış. İmamoğlu’nun gazetecileri nemalandırdığı biliniyor. Mücahit, Kapki’den güya ‘Bu Roma gezisi güzel oldu. Hem hesapları şişirdik, hem de gazetecileri nemalandırdık’ demesini istemiş.

Mücahit’in bu türlü demediği kesin ancak İmamoğlu takımı bu palavrası ekleyerek gazetecilere para verdikleri argümanının kamuoyu tarafından konuşulmamasını ve bu bahsin itibarsızlaşmasını istiyor. Ancak yemezler. Bal üzere birtakım gazetecileri paraya boğdunuz!..”

FUAT UĞUR: BU REZALETİN SORUMLUSU BU TÜRLÜ BİR VEKALET İŞİNE GİREN MÜCAHİT BİRİNCİ

“Şimdi mevzumuz olan Murat Kapki’nin kardeşi Ferhat Kapki de FETÖ’nün Amerika’daki Charter okullarından birinin müdürü.

Ne tesadüf.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik soruşturmalar kapsamında cezaevinde tutuklu bulunan Murat Kapki biliyorsunuz tam üç kez faal pişmanlıklıktan faydalanmak için savcılığa başvurdu. Murat Ongun ve Ekrem İmamoğlu hakkında itiraflarda bulundu.

Sonra bir laf duyuldu. Avukat Mücahit Birinci, Murat Kapki’nin avukatı olmuş. Mücahit Birinci de bunu doğruladı. Natürel bu durum hepimizde kekremsi bir tat bıraktı. Zira tuhaf kokular geliyordu.

Mücahit Birinci şayet Murat Kapki ile ilgili yazdıklarımı(*) okumuş olsaydı ya da yazdıklarımı okuduysa bile ciddiye alsaydı kendisine yönelik böylesi avukatlık teklifinin istihbari bir olta olduğunu fark ederdi. Zira FETÖ bir istihbarat örgütü tıpkı vakitte. İstihbarat örgütleri para hırsı aklının önünde giden insanları çabuk tespit eder.

Nitekim kokusu çabuk çıktı.

Dün CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Murat Kapki’nin yazdığı bir mektubu açıkladı ve orada Avukat Mücahit Birinci’nin Murat Kapki’yi cezaevinden çıkarmak için ‘iftira ifade’ vermesini ve Kapki’den 2 milyon dolar istediği tezini gündeme taşıdı.

Özel, Murat Kapki’nin yazdığı mektubu medyayla da paylaştı.

MURAT KAPKİ’NİN KORKUSU

O mektubun sonunda Kapki şöyle diyor:

“Mücahit Birinci ben senin aslında medyadaki ayağın olacağım, bu işi hallederiz dedi. Ben de Fuat Ugur, Cem Küçük ve Nedim Şener benim hakkımda palavra dolan yazılar yazıyor ve konuşuyorlar dedim. O da merak etme hepsi bende ben halledeceğim dedi.”

Ödü patlıyor bizden çok muhakkak.

Ama benim şimdiye kadarki sicilim de belirli. Hayatım boyunca kimsenin “O bende” dediği bir gazeteci olmadım.

Şimdiye kadar FETÖ’cü erdemsizler dahil kimse hakkında palavra yazmadım, yazmam. Gerçek neyse o. Mücahit Birinci’yi ise bu pisliğe bizlerin ismini da bulaştırdığı için hiç affetmeyeceğim. Murat Kapki son tabirinde, her ne kadar bizlerin kendisi hakkında olumsuz yazılar yazdığımızı Birinci’ye aktardığını, Birinci’nin ise bu durumu aksine çevirmeyi vaat ettiğini fakat gazetecilere yahut rastgele birine para verileceğine dair kendisine bir kelam söylenmediğini vurguladıysa da bu rezaletin sorumlusu şahsen bu türlü bir vekalet işine giren Mücahit Birinci. Bu kadar mı gözün döndü sahiden para için? Büyük hayal kırıklığı yaşadım. Lakin demedim diyorsan da bunu akleden gerideki o (F)adime’yi varsayım edecek ve bu türlü bir kumpasın modülü olacağını öngörecektin.

Evet, Murat Kapki’nin şirketi BVA Reklamcılık İBB Kültür AŞ’den İstanbul’un her tarafının ilanlarını; duvar panoları, bina cepheleri, üst geçitler ve reklam ekranlarının ihalesini 3-G davet tarzıyla aldı.

Sadece 28 milyon liraya.

Yıllık cirosu on milyarlarca lirayla ölçülen, BVA Reklamcılık’a altın tepside hibe edilenbir İŞ’ten sözediyoruz.

Üç otuza giden ücretsiz bir ihale. Sonra OLAY TV’nin satın alınması skandalı. Kardeşi Ferhat Kapki’nin FETÖ’cü olduğunu ortaya çıkarmam.

KORK KAPKİ! MÜELLİFİM, KONUŞURUM, CÜRÜM İŞLEYENLERİN YAKASINDAN DÜŞMEM

Aşağıdaki linklerini verdiğim yazıların hepsi Murat Kapki ile ilgili. Ne oldu biliyor musunuz 2020 yılında? Murat Kapki benden korkusuna, adaletin yakasına yapışacağı telaşıyla, şu anda AK Parti’den milletvekili olan Şebnem Bursalı’nın Başkanı olduğu Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği’nin Külliye’deki ödül merasimine sızıp Cumhurbaşkanı’ndan kendisine plaket verilmesini sağladı. Bunun fotoğrafını da çabucak paylaştı. Bu sızma süreci için harcadığı milyonları yazınca hakkımda bir milyon liralık tazminat davası açtı. Ben o sırada ATV’de çalışıyordum. Şebnem Bursalı da Sabah yazarıydı. Ben işten çıkarıldım yazdıklarım için, Şebnem milletvekili yapıldı takdir edilerek. Murat Kapki’nin ne olduğu ortada.

Bu mektuba bakarak Kapki’nin ben, Cem ve Nedim Şener için muhafaza istediğine ve Mücahit’in “Merak etme, hepsi bende” dediğine de inanmak istemiyorum fakat inanıyorum ne yazık ki.

Ve bu yüzden Murat Kapki’nin mabad korkusunu anlıyorum. Zira ben kendi adıma konuşayım, MÜELLİFİM, KONUŞURUM, cürümlünün yakasını bırakmam…

FETÖ’NÜN OLUMSUZ HİZMETLER STRATEJİSİ VE CHP APARATI

Ancak dediğim üzere FETÖ şu anda yeni bir strateji izliyor. CHP de bu stratejinin bir modülü ve en kıymetli aparatı. Tek umutları Ekrem İmamoğlu’nu kurtarmak.

FETÖ Radarı Ümit Akdemir’in söylediği şu:

“FETÖ’cülerin yeni gayesi devlet yapısını çürütmek, yeni belirlenen ‘menfi hizmetler’ konsepti dâhilinde değerli isimlere ve kurumlara inancı yok ederek kaos yeri hazırlamak. Şayet bu bahiste çok kapsamlı bir çalışma yürütülmez ise tüm sistemi rehin alabilecek güce erişebilirler.”

AMAÇ İBB SORUŞTURMASINI İTİBARSIZLAŞTIRMAK

İşte bu operasyonunun en büyük amacı İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in büyük bir titizlikle ve ciddiyetle yürüttüğü soruşturma. FETÖ’nün adamlarını kurtarmak için tüm gücüyle bu soruşturmayı itibarsızlaştırmaya ağırlaştığını biliyoruz. CHP ve Başkanı Özgür Özel tam da bu çeşit argümanlarla ortaya çıkıyor.

Bu manada herkesin bulunduğu yerden bir sorumluluk sahibi olması gerektiği ortada.

Murat Kapki denen kriptonun efendilerini de biliyoruz, Özgür Özel’in de.

Dediğim üzere.

FETÖ’cü onursuzlar dahil kimse hakkında palavra yazmadım, yazmam.”