Mehmet Çek’ten Bülent Arınç’a: Nöbetçi fitneci
Eski TBMM Başkanı ve eski AKP Milletvekili Bülent Arınç, katıldığı bir konferansta Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’a yönelik sert kelamlar sarf etti. Arınç “Adam geçmişte marksist; komünist partisi ile bağlantısı var. Onların avukatlığını yapmış vesaire… Lakin artık bakıyoruz devletten daha fazla devletçi, faşistten daha fazla faşist… Sen kimin yarisin yavrum, her yanın oynak? Nasıl döndün sen, nasıl fırıldak oldun bu türlü?” diye konuştu.
Türkiye’nin içinde bulunduğu yeni tahlil sürecini de pahalandıran Arınç, İmralı heyeti hakkında “DEM Parti bu heyetle bir partinin karşısına gittiği vakit… Topal ördek üzere afedersiniz. Yahu sen gelmişsin, cezaevine gireceksin, sen neyi temsil ediyorsun? Siyaseti hakkıyla temsil eden, içimizden öbür bir takım de olabilir diye düşünebilirler. Benim teklifim bu sürecin şahsen MHP tarafından yönetilmesidir” dedi.
MEHMET ÇEK’TEN ARINÇ’A: NÖBETÇİ FİTNECİ
Gazeteci Mehmet Çek Arınç’ın açıklamalarından sonra toplumsal medyada uzun bir paylaşımda bulundu. “Nöbetçi fitneciyi yeniden elinden tutup sahneye çıkarmışlar; ‘Bülent çık konuş!'” diyen Çek, Arınç’ı sert sözlerle eleştirdi.
“Toplamda, kucağına oturduğu Türkiye zıddı koalisyondan öteki kimsenin ilgisini çekmeyen, özellikle AK Parti tabanı açısından çoktan kapanmış bir hadise ve “bildiklerimin yalnızca bir kısmını anlattım daha” diye Erdoğan’ı tehdit ettiği günden bu yana siyasi bir aktör değil siyasi bir meftadır Arınç” diyen Çek, “Geçmişteki sizin yönettiğiniz tahlil sürecinin nasıl bir ihanet sürecine döndüğü daha dün üzere hafızalarda Bülent bey!” sözlerini kullandı.
İşte Çek’in o iletisi:
“Çağrı yapılsın, silah bırakılsın. Eee, bu işin yüzde 10’u. Kalan yüzde 90’i ne olacak?” diyor.
Ne istiyorsun Bülent?
Özerklik mi ne istiyorsun?
Çık sen konuş bari Kandil ismine?
2013 sürecinde en büyük manipülasyonu FETÖ ile birlikte sen yaptın. Koskoca Türkiye cumhuriyeti devletini PKK ile tıpkı düzeye getirdiniz. İhanetinizin bedelini çok büyük ödedi devlet. Sayenizde bölge halkına resmen bölge idaresinin örgüte bırakıldığı düşündürüldü.
Marifetin orada duruyor, münasebetiyle bu ülkede süreç üzerine konuşacak son adamsın.
Arka cebinde birden fazla kartvizit taşıyan senin gibilerin sinsi yönlendirmelerinden gereğince ziyan gördü bu ülke. Hala büyük bir aymazlıkla toplumun karşısına geçip boş beylik laflar etmeyin.
Sadece sus!
Konuştuğunda da bütün çapın bu kadar zati; yavrumlu mavrumlu, rezil..
Erdoğanlı Türkiye`nin sadece birinci 10 yılı altınmış filan? Asıl ondan sonrası işgale karşı koyus ve emperyalist boyunduruktan kurtulma destanıdır yalnızca siz bu ortada tenekeye dönüp, taca çıktınız, hepsi bu.
DEM`liler tekrar tutuklanırmış iyisimi bu kez MHP`liler götürsünmüş süreci. Türkiye`nin Müslümanlık anlayışı çöküşteymiş. Fitne, fesat, fücür.. Öteki bir şey yok.
Takmış Uçum’a, Uçum dedigin adam 45 yıldır tıpkı yerde durup emperyalizme karşı her hal ve kaidede Türkiye Nöbeti tutuyor. Ya sen bir aynaya bak ne görüyorsun FETÖ fırıldağı herif? Tam bağımsızlık gayretinin maliyetinden korkup, ürküp işbirlikçiliğe soyunmuş herif.
‘Cesur Yürek’ sinemasında İngiliz sömürgeciliğine karşı İskoçya’nın bağımsızlığı için savaşan İskoç kahramanı William Wallace’e tuzak kuran işbirlikçi İskoç beyazlarının Türkiye versiyonudur Arınç.
Fakat bu millet artık bu tipten ihanetçi şarlatanlara ve ardındakilere prim vermez.”
NE OLMUŞTU
Eski TBMM Başkanı ve eski AKP Milletvekili Bülent Arınç, Ekopolitik Niyet Merkezi’nin düzenlediği “Demokrasiyi Yaşatmak ve Güçlendirmek” konferansına katıldı.
Arınç konuşmasında şunları söyledi:
“CÜBBELİ-CÜBBESİZ PALYAÇOLARIN…”
“Bir toplumsal çöküş var. İnançlarda da çöküş var. Müslümanlık anlayışında bile bir gerileme-yok olma var. İslam’a ilişkin hoş örneklerin kaybolduğu, birtakım cübbeli-cübbesiz palyaçoların ortalıkta endam ettiği bir devirdeyiz.”
UÇUM’A: DEVLETTEN DAHA FAZLA DEVLETÇI, FAŞİSTTEN DAHA FAZLA FAŞİST…
“Çok sekülerleştik biz, sekülerleşmek berbat bir şey değil lakin inançlı olmaktan, dindar olmaktan, ölçüsünü ona nazaran korumaktan sekülerleşmeye gidince birden, iki yüz kilometre süratle giden otomobilin sert bir virajda tepetaklak gitmesine döndük. Türkiye’de bunu öbürleri da yaşıyor. Adam geçmişte marksist; komünist partisi ile bağlantısı var. Onların avukatlığını yapmış vesaire…
Ama artık bakıyoruz devletten daha fazla devletçi, faşistten daha fazla faşist, bilmem neden daha fazla bilmem ne… Sen kimin yarisin yavrum, her yanın oynak? Nasıl döndün sen, nasıl fırıldak oldun bu türlü? Kimseyi eleştiremiyoruz. Zira 22 yıldır biz varız. Birinci 10 yılı altın periyottu. Sonrası öteki bir şey. Liberal demek özgürlükçü demektir. Liberalliğin de bir ahlakı vardır.”
YENİ TAHLİL SÜRECİ
“Kart kurttan bahsederek herkesin Türk olduğunu düşünen, hatta dünya Türk olsun diye dernekler teşkilatı bile kuran bir anlayış nasıl olur da bunu söyler? Şaşırdım, ikinci olarak da sevindim. Natürel DEM’liler geliyorlar, partilerle görüşüyorlar. Ne olacak diye bakıyoruz, süreci okumaya çalışıyorum. Bir biçimde çıksın, örgütün silah bıraktığını açıklasın ve örgüt silah bıraksın. Bu işin tahminen yüzde onu. Yüzde doksan ne olacak? Zira süreç içerisinde karşımıza çıkanlar anadilinde resmi eğitim istiyorlar, Amerikan vatandaşlığı istiyorlar. Demek ki bunlar kelam konusu değil. Yani bu kadarının bile bir yararı olacaksa hiç kimse set çekemez.”
“DEM PARTİ’NİN İNİSİYATİFİNDE BİR GİDİŞ EKSİK OLUR”
“Amerika’nın direkt denetiminde olan kümeler buna ne der? İçeride benim bildiğim terörist kalmamış, ben Soylu’nun yalancısıyım. Ayakkabı numarası bile muhakkak olan birkaç yüz şahıstan bahsediliyor. Demek amaç onlar değil, maksat dışarıda. Bir rivayete nazaran 100 binin üzerinde, bir rivayete de nazaran de en az 40 bin civarında silahlı kümeler.
Bunları ne kadar etkileyecek, daima deneme yanılmalarla gidiyoruz. Ümit ediyorum, katiyetle hafife almıyorum lakin deneyimime dayanarak söylüyorum DEM Parti’nin inisiyatifinde bir gidiş katiyetle eksik olur. Düşünebiliyor musunuz içlerinde bir belediye başkanı var ama 3 kere misyondan alınmış, yerine kayyım atanmış.”
“TOPAL ÖRDEK ÜZERE…”
“Meclis Lider Vekili var, hala mahkemelerinden birkaç tanesi devam ediyor, cezaevine girdi-çıktı. Onları seviyorum ve takdir ediyorum yanlış anlaşılmasın. Ama DEM Parti bu heyetle bir partinin karşısına gittiği vakit… Topal ördek üzere afedersiniz. Yahu sen gelmişsin, cezaevine gireceksin, sen neyi temsil ediyorsun? Siyaseti hakkıyla temsil eden, içimizden diğer bir takım de olabilir diye düşünebilirler. Yarın orada ne yapacağını kimse kestiremez.”
“TEKLİFİM BU SÜRECİN ŞAHSEN MHP TARAFINDAN YÖNETİLMESİ”
“Benim teklifim bu sürecin şahsen MHP tarafından yönetilmesidir. MHP bu mevzuda çok yetenekli ve tecrübeli değil biliyoruz ancak isterlerse bu süreci muvaffakiyetle yönetecek uygun insanlardan bir takım bulmaları lazım. Zira MHP’nin akreditasyonu var. Gittikleri partilerde yapılacak konuşmalarda bir itimat tertip edebilirler. Elbet Sayın Cumhurbaşkanı bu işin içinde olmayı istemez.
Ama en son parti ziyaretinde genel lider vekilinin de içinde bulunduğu bir heyet bunları karşıladığına nazaran bunun tahminen sonuç kısmında kesinlikle olurunun alınmasına muhtaçlık olacaktır. O vakte kadar MHP’nin de bu türlü bir süreci yürütmesi daha hakikat olur, onlar da sorumluluk almış olurlar. Ben bunu söyledim, benim için bu iş bitti derseniz emin olun sonuca ulaşmaz.”
‘EN GÜZEL ANAYASA UYGULANAN ANAYASADIR’, BU KELAMI ÇİĞNEYENLERE İTHAF EDİYORUM”
“Ali Fuat Başgil der ki ‘En âlâ anayasa uygulanan anayasadır. En berbat anayasa uygulanmayandır.’ Başgil’i çok sevip de geriden bu kelamı çiğneyenlere ithaf ediyorum.”
