Öcalan’ın yeni isteği: Gazetecilerle görüşmek
Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın, İmralı’da mayıs ayında yaptığı görüşmeye atfedilen notlar ortaya çıktı.
Bizimtv’de yer alan habere nazaran, o görüşmeye ilişkin olduğu argüman edilen notlar şöyle:
“Bahçeli, ‘barış tek kanatlı kuş değil’ diye devlete söylüyor, AKP tek ayakla yürümek istiyor”
“Gördüğünüz üzere Bahçeli, ‘Yepyeni bir evreye girdik’ diyor. Kendisi bu işe hayatını koydu. ‘Barış tek kanatlı kuş değil’ diyor. Elbette bunu devlete söylüyor.
“Kuş tek kanatlı olmaz ve o denli uçamaz. Lakin AKP bırakın tek kanadı, tek ayakla yürümek istiyor.
“TÜM İSYANLARDA İNGİLİZ PARMAĞI VAR”
“200 yıldır İngilizler çelişki yarattılar. Süleymaniye’de Babanzadelerin isyanı var bilinir. Hala da bu işe parmak sokuyorlar. SDG’de İngiliz askerleri var mı? Bunları konuşmamız gerekiyor. O denli ucuz konuşmalarla olmaz, bunun bir manası da yok. Çelişkiyi derinleştirmişler, üç yüze yakın isyan var. Hepsinde İngilizlerin parmağı var mı? Var.
“Ben son isyanı kucağımda buldum. Artık hepsinin faturasını bana çıkarıyorlar. Günah keçisi olarak beni seçtiler. Türkiye de bu türlü günah keçisi olarak gördü beni. ‘Başterörist’ olarak tanımladılar. Madem o denli, sorumluluk üstlensinler. İngilizler bunda da uzman. Ben tüm samimiyetimle ‘gelin çözün’ diyorum.
“90’LARDAN BERİ AŞMAYA ÇALIŞIYORUM”
“Türkiye açısından söylüyorum. Sen unuttuğun kardeşine ne vereceksin pekala? Kurullar oluşturulur ve gelirlerse onlara da bunu söyleyeceğim. İsrail, ‘Teknik takviye ile Kürtleri devlet sahibi yapacağız’ diyor. Kürt sorunu 70’li yıllarda bizim önümüze konuldu, bunu kucağımda buldum. Ateş topuydu. Artık alıp attım bu ateş topunu. Ben bunu son 50 yıldır sürdürüyorum. Binlerce kere bana lanet getiriyorlar. Bu haksızlıktır. Lakin Bahçeli bunu anlamış.
“Adamlar 200 yıldır ateş topu yaratmışlar. Ortada Türklük diye bir şey kalmamış. Evvelce ben de derinlikli değildim bu kardeşlik hukuku sorununda. Ancak ben de kabul ettim sonra. 90’lardan beri aşmaya çalışıyorum. Bunu anlayarak hareket etmek lazım.
“ERKAN BAŞ’A SELAMLARIMI İLETİN”
“Erkan Baş’a selamlarımı iletin. Bu yeni partiyi Demokratik Cumhuriyet Partisi diye tanımladım. Burada arkadaşlarla da paylaştım isim olarak, lakin kendisiyle de konuşun, bu teşebbüsüm ‘Demokratik Sosyalizm Partisi’ temelinde örgütsel birliğe kadar gidecek. Bu türlü bir oluşumdan bahsediyoruz. Kendisinden de parti ismi önerisi alın. Bu ismi de kendisine iletin. Selamlarımla bir arada bir bildiri olarak iletin Erkan’a. Yeni partiye dahil olabilirler.
“Ayrıca bu vesileyle Tuncer ve Tülay arkadaşlara da çok selamlarımı söyleyin. Figen’e de özel selamlarımı iletin ve bu tartışmaları paylaşın.
“GAZETECİLERLE TEK TEK GÖRÜŞECEĞİM”
“Medya ile görüşmem gerekiyor. Hala inkârcı bir lisan ve üslup var. O lisan hala beni inkâr ediyor. Bunları anlatacağım. Benim dışımda bunu yerine getirebilecek kimse yok.
“İsmi bilinen kıymetli gazeteciler var, onlar bu türlü toplu değil fakat sırayla gelebilirler. Tek tek görüşeceğim hepsiyle uzun uzun anlatacağım röportaj üzere de olabilir.
“İSRAİL’İN VAKTİNDE BANA YAPMADIĞI TEKLİF KALMADI”
“Benim elim güçlü olmak zorunda, yoksa nasıl savaşacağım, nasıl uğraş edeceğim? İsrail aklını nasıl durduracağız? Vaktinde bunların bana sunmadığı teklif kalmadı.
“Ben neden PKK’yi ellerinden çekip aldım. Tuzaktı zira. Savaştınız 50 yıl, sorun daha da ağırlaşmadı mı? Ağırlaştı. Artık İsrail diyor ‘Gel bana bağlı devlet ol.’ Ben bunlardan kaçtım. Bakın Gazze diye bir şey kaldı mı? Ondan sonra Filistin diye bir şey kaldı mı? Bu türlü devam ederse Anadolu’dan da bir şey kalmaz. Proto-İsrail’in Türkiye’deki adamlarını, sistemlerini saymak bile istemem.
“STRATEJİMİZ İRAN’I DA ŞOKE EDECEK”
“Stratejimiz, en az İsrail kadar İran’ı da şoke edecek. Sarsıcı olacak. Hepsinin Ortadoğu planını etkileyecek.
“Balkanların iç savaş etaplarının sebebi partisel hesaplardı. Parti savaşlarıydı, biz bu periyotta buna müsaade vermeyeceğiz. Bu beşerler nasıl entegre edilecek, bunları tartışacağız.
RADİKAL CUMHURİYET PARTİSİ
“’Radikal Cumhuriyet Partisi’ kuracağız. Onlar Cumhuriyet Halk Partisi demişler kendilerine. Atatürk’ün söylemi buydu. Biz ‘radikal cumhuriyet’ diyoruz. Demokrasiyi kurumsallaştırıyoruz ve yalnızca Kürt’ü kapsayan bir yerden bakmıyoruz bu probleme. Sosyalizme muhalif bu esasen. Türklerden de özde katılanları kapsayacak geniş bir yapılanma. Bunlarla birlikte yürüteceğiz.
“Siz gidin ve Erkan onlara da bunları anlatın, biraz tartışın. Tek parti bünyesinde bunları toparlamak mümkün mü? Bunu da kendisiyle tartışırsınız. Sosyalistlerle görüşün, geliştirirler. %20’yi alabilirsiniz, asıl tahlil de o denli devreye girer esasen.”
