Çin’de 10 yaşındaki Japon çocuğu öldüren saldırgan idam edildi

Japan Times gazetesinin diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Çin Dışişleri Bakanlığı, adının “Cong Çangçun” olduğu belirtilen 44 yaşındaki saldırganın idam edildiğini Japonya’nın Pekin Büyükelçiliğine bildirdi. Açıklamada, zanlının ne vakit ve nerede idam edildiğine dair bilgi verilmedi.
Babasının Japon, annesinin Çin vatandaşı olduğu belirtilen 10 yaşındaki çocuk, 18 Eylül 2024 sabahı, Şıncın’daki Japon İlkokuluna giderken yolda bıçaklı taarruza uğramıştı. Yaralanan öğrenci kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti, saldırgan olay yerinde gözaltına alındı.
CİNAYETİ İTİRAF ETTİ
Şıncın medyasında yer alan haberlerde, soyadının “Cong” olduğu söz edilen 44 yaşındaki şüphelinin polis tabirinde, çocuğa bıçakla saldırdığını itiraf ettiği ve cinayeti tek başına işlediğini söylediği aktarılmıştı. Şüphelinin geçmişte telekomünikasyon şebekesine sabotaj ve kamu tertibini bozmak cürümlerinden sabıkası olduğu kaydedilmişti.
Saldırgan, Şıncın’da yargılandığı davada ocak ayında idama mahkum edilmişti.
“MUKDEN VAKASI”NIN YIL DÖNÜMÜNE DENK GELDİ
Saldırının, Japonya’nın 1931’de Çin’in Mançurya bölgesini işgalini başlatan “Mukden Vakası”nın yıl dönümünü olan 18 Eylül’e denk gelmesi “nefret suçu” kuşkusunu artırdı.
Bu olayda Japon İmparatorluk ordusu, bir Japon şirketinin Çin’in Mançurya’da işlettiği demir yoluna uydurma bombalı sabotaj düzenleyerek bunu bölgenin işgali için mazeret olarak kullandı.
Çin’de 26 Haziran 2024’te Ciangsu eyaletinin Sucou kentindeki benzeri bir olayda, okul servisi bekleyen Japon vatandaşı anne ve çocuğu, bir kişinin bıçaklı saldırısına uğramıştı. Saldırıyı engellemeye çalışan Çinli bir bayan bedenine aldığı bıçak darbeleri sonucu hayatını kaybetti.
Her iki olayda da Japon çocukların amaç alınması, “nefret suçu” kuşkusunu gündeme getirmiş, Tokyo idaresi Çin’den ülkedeki Japon vatandaşlarının can güvenliğinin sağlanmasını talep etti.
Çinli yetkililer her iki olayda da faillerin motivasyonuna dair bilgi vermekten ve yorum yapmaktan kaçınırken akınları “münferit vaka” olarak nitelendirdi.