Araç boyutlarının her geçen gün büyümesi toplum sağlığını olumsuz etkileyecek seviyelere geldi
Büyük araçlar, bilhassa SUV ve pikaplar, sırf kullanıcılara değil, etraflarındaki insanlara da önemli ziyanlar veriyor. Uzmanlar, bu araçların oluşturduğu tehditlerin pasif içiciliğin zararlarına benzediğini ve geniş çaplı düzenleme gerektiğini savunuyor.
Son yıllarda ABD’de yeni otomobil satışlarının %80’ini oluşturan büyük araçlar, bisikletliler ve yayalar için önemli bir tehdit haline geldi. Araştırmalar, devasa araçların daha ağır ve uzun yapılarının, küçük araçlardaki şoförleri ve yaya güvenliğini tehlikeye attığını gösteriyor. Uzun ön uçlar şoförlerin görüşünü engelliyor, çarpışmalarda yaralanmalar daha önemli hale geliyor ve bu durum yayaların başına yahut gövdesine çarpma mümkünlüğünü artırıyor.
Yayalar ve bisikletliler üzerindeki bu tehdit, insanları kamusal alanları kullanmaktan caydırıyor. Bu durum, pasif içicilikle karşılaştırılarak, araçların sırf kullanıcılarını değil, etraflarındaki herkesi etkileyen bir sorun olduğunu gözler önüne seriyor.
Araç boyutlarının düzenlenmesi için mahallî ve ulusal seviyede tedbirler alınması gerektiği belirtiliyor. Örneğin, Columbia Bölgesi’nde araç tartısına nazaran kayıt fiyatları uygulanırken, Paris’te SUV’lerin kent merkezlerine girişleri kısıtlanıyor. Lakin ABD’deki federal yetkililerin bu mevzuda adım atmaktan kaçındığı görülüyor.
Uzmanlar, devasa araçların öbür yol kullanıcıları için oluşturduğu risklerin, halkın farkındalığını artırarak ve lokal tahlillerle üstesinden gelinebileceğini savunuyor. Sigara aksisi hareketin başarılı stratejilerinden ilham alınarak bu tehlikeli trendin durdurulabileceği tabir ediliyor.
