İYİ Parti sıralarından Sırrı Süreyya Önder’e alkış
TBMM Başkanvekili DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Başkan, bugün genel konsey açılışında yaptığı konuşmada su kriziyle ilgili bir kanun teklifi hazırlığı içerisinde olduğunu söyledi.
Önder, Anadolu’nun tüm akarsularına, ırmaklarına hükmî bir kişilik kazandırarak onların haklarını koruyacak bir yasal çerçeve oluşturmaları gerektiğini bildirdi.
“18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 110. Yıl Dönümü” hasebiyle TBMM’de yapılan programa atıf yapan Lider, “Orada bu ülkenin yeşermeye duran kısımları kırıldı. En büyük, olayın direniş boyutu kadar değerli bir tahribat boyutu da var. Bugün de günümüzde, savaşlar yüklü olarak su kaynakları üzerinden şekilleniyor bütün dünyada” dedi.
Parti ismine yasa teklifi veremedikleri için kendisinin bir yasa teklifini hazırladığının altını çizen Sırrı Süreyya Lider, birinci kelamı Küme Lider Vekillerinin müsaadesiyle beş dakika olmak kaydıyla kendisine verdiğini, bunu ferdî olarak vermek istemediğini belirterek şöyle konuştu:
“Bu konuşmadaki maksadım, bütün sayın siyasal parti temsilcileri, Sayın Grup Başkan Vekilleri buna katkı sunarak bir ortak teklife dönüştürebilirsek su kaynaklarıyla ilgili geleceğe bırakılmış kıymetli bir miras olacak. Dünyada artık ırmakları tekrar gelmekte olan iklim krizi ve gibisi tehditlerle bunlara karşı bir tedbir olarak su kaynaklarını yine içilebilir duruma getirme eforları var. Şimdilik çok cılız lakin yaklaşmakta olan tehdidi düşündüğümüzde, çocuklara, dünyanın gelecek nüfusuna karşı insanlığın bir borcu olarak düşünüyorum.
“SU YAŞAMAK İSTER”
Anadolu’nun sesi, suyun hafızası ve geleceğin vicdanı ismine bu yasa teklifini bütün vekillerimizin katkısına açmak istiyorum zira ırmaklarımızın binlerce yıldır taşıdığı su kadar kıssaları de var. Fırat’ın, Dicle’nin, Kızılırmak’ın, Sakarya’nın, Büyük Menderes’in, her birinin bir sesi Anadolu’nun kültürüyle, tarihiyle, insanıyla iç içe lakin bu ses artık kuruyan yatakların çatlaklarında yankılanıyor. Suya hükmettiğimizi sandık halbuki su bizi var eden şeydi; ırmakları sadece birer kaynak, bir güç çizgisi, bir hudut olarak gördük, onları böldük, istikametlerini değiştirdik, kuruttuk, meğer su yaşamak ister.
Bugün dünyada bir dönüşüm yaşanıyor; Yeni Zelanda’da Whanganui Irmağı, Kolombiya’da Atrato Irmağı, Hindistan’da Ganj Irmağı birer hukuk öznesi hâline geldi zira bir ırmak kirletildiğinde, kurutulduğunda, talan edildiğinde yalnızca su kaybolmuyor, bir kültür, bir hayat ve en kıymetlisi, topyekûn büyük insanlık ailesi olarak cihanda birlikte yaşadığımız canlılarla birlikte geleceğimiz yok oluyor.
Bizler Anadolu’nun çocuklarıyız, ırmaklarımız destanlarımızda, türkülerimizde efsanelerimizde yaşar lakin onları artık yalnızca şiirlere ve türkülere mahkûm edemeyiz. Bugün, Anadolu’nun tüm ırmaklarına bir hükmî kişilik tanımak, onların hakkını korumak, geleceğe nefes vermek zorundayız. Sayın siyasi parti temsilcileri ortaklaşma iradesi gösterirlerse buna seçilecek pilot bir ırmakla başlayabiliriz. Bir ırmağı nasıl güzelleştirebilir, nasıl korur, nasıl sularını tabiatında olduğu üzere içilebilir hâle getirebiliriz.
“BU SIRF ETRAF PROBLEMİ DEĞİL”
Kapımızdaki krizle su fakiri bir ülke kategorisinde anılıyoruz artık, bütün bu yemyeşil cennet ülkeyi ‘su yoksulu’ statüsüne soktuk. Bir aymazlıktır bu, dış faktörlerden daha fazla. Ergene hayat vereceğine mevt saçmaya başladı, şayet Kızılırmak konuşsaydı bize ne anlatırdı, Fırat konuşsaydı bize nelerden şikâyet ederdi, Büyük Menderes, Sakarya ses verebilseydi ne söylerdi? Bizim için binlerce yıl boyunca verdikleri emek ve hayati hizmetin karşılığında yalnızca muhtemelen yaşamayı ve bu hizmeti vermeye devam etmeyi isterlerdi.
Bu yüzden, Anadolu’nun tüm akarsularına, ırmaklarına hükmî bir kişilik kazandırarak onların haklarını koruyacak bir yasal çerçeve oluşturmalıyız. Su Havzalarını Muhafaza Yönetmeliği ya da alan başkanlıkları tek başına bu işi göremiyor. O denli olsaydı şayet, kullanılabilir su havzalarımızın ölçüsü her sene vahim bir halde bir evvelki yıla nazaran düşmezdi. Bu sırf bir etraf sorunu değil, bu istikametiyle baktığımızda bir insanlık onur problemidir de. Irmaklar yaşarsa biz yaşarız, ülkemiz var olur. Bu çağrıyı sadece bir örnek olarak değil, bir vicdan problemi, bir gelecek manifestosu olarak değerlendirmenizi diliyorum. Gelin, Anadolu’nun bütün sularına ses olalım, onları yaşatalım ki bizde yaşayabilelim.”
ALKIŞ ALDI
Bu esnada DEM Parti Muş Milletvekili Sezai Temelli ortaya girerek, “Suyla ilgili konuşmanız bitti mi Lider, alkışlayacağız zira?” dedi. O esnada CHP, DEM PARTİ, YETERLİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar yükseldi.
Sırrı Süreyya Başkan ise “Alkışı bana değil, kendini su kültürüne adayan ve bu hususa dikkatimi birinci çeken Urla’da mukim Nihat Özdal isimli istekli için ve su için bu ülkede seferber olan bütün sivil toplum ve ferdî olarak hassasiyet gösteren bütün yurttaşlarımız için rica edeyim. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.” dedi. Tıpkı partiye mensup vekiller tekrar alkışladı.
Önder, kanun teklifini önümüzdeki hafta partilerin küme başkanvekillerine sunacağını bildirerek, “Böylece, inşallah geleceğimize dönük bir şeyde müşterek bir tavır da almış olabiliriz” dedi.
Son süreçte mecliste en katı tavrı benimseyen DÜZGÜN Parti’nin, aynı zamanda DEM Parti İmralı heyeti üyesi olan Öncü’nün kelamlarını alkışlaması dikkat çekti.
