Grönland’dan sonra Kanada… Trump ciddi mi

G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ukrayna’da ateşkes sağlanmasına ait görüşmelerinin durumuna ait bilgi verdi.

“KANADA KONUSUNDA CİDDİ”

Gazetecilerden Kanada’nın ABD’nin 51. eyaleti olması gerektiğine ait tartışmalar konusunda da sorular alan Rubio, ABD Başkanı Trump’ın bu açıklamalarında önemli olup olmadığı tarafındaki bir soruya, “Evet, ciddi” halinde karşılık verdi.

Rubio, “Kanada hükümeti, bu hususta ne düşündüklerini net bir formda söz etti. Lider Trump da ekonomik açıdan bakıldığında, Kanada’nın ABD’ye katılmasının daha uygun olacağını belirtti. Başkan’ın konumu ve Kanada hükümetinin durumu birebir değil. Bunun bir sır olduğu söylenemez” dedi.

ABD’nin gümrük vergilerine ait siyasetinde sıfırlamaya giderek kendi üreticilerini muhafazayı amaçladığını ve bunun hiçbir ülkeye düşmanca yaklaşımın sonucu olmadığını söz eden Rubio, Kanada’nın 51. eyalet olmasına ait tartışmaların da art planının da burada yattığını vurguladı.

Rubio, “Başkan, Trudeau ile bir toplantıdaydı ve bu toplantıda Trudeau şöyle dedi: ‘Eğer ABD, Kanada’ya gümrük vergileri uygularsa, Kanada bir ulus devlet olarak ayakta kalamaz.’ Bunun üzerine Lider da ‘O halde bir eyalet olmalısınız’ dedi. İşte tüm bu problem buradan çıktı. Bununla bir arada, Lider Kanada’ya duyduğu sevgiyi de tekraren lisana getirdi. Ekonomik açıdan ve başka açılardan bakıldığında Kanada’nın ABD’ye katılmasının daha yeterli olacağını düşündüğünü belirtti” dedi.

“POZİTİF İVME KAZANDIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM”

Marco Rubio, ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü ve ABD’ye dönmek üzere yolda olduğunu söyledi.

Bakan Rubio, “Geri dönmesi gerek ve bu hafta sonu toplanacağız diye umuyorum. Rusya’nın tavrını yakından inceleyeceğiz ve akabinde Lider, atılacak sonraki adımları belirleyecek” dedi.

Temkinli bir optimistlik için sebepler bulunduğunu söyleyen Rubio, “Bu savaşı sona erdirme ve barışı sağlama yolunda birkaç adım daha ilerlediğimizi hissediyoruz lakin bu uzun bir seyahat. Birçok adımdan oluşan bir seyahat. Tekrar de müspet ivme kazandığımızı düşünüyorum. Elbette Rusya ve oburlarının ne yapmaya istekli olduğunu göreceğiz” sözlerini kullandı.

AB DE DAHİL EDİLECEK

Rubio, müzakerelerde birinci basamağın ateşkes olduğunu ve lakin bu kademenin akabinde müzakere masasına oturulabileceğini belirterek, “Avrupa Birliği, Rusya’ya ve Rusya’daki kimi şahıslara yönelik önemli yaptırımlar uyguladı. Münasebetiyle bu sürece onların da dahil edilmesi gerekecek” halinde konuştu.

Ancak bu kademeye geçmeden evvel birinci kademenin tamamlanarak ateşkesin sağlanması gerektiğini vurgulayan Rubio, “Devam eden bir savaşın ortasında kalıcı barış ve müzakere konusunda müzakere yapmanın çok güç olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden öncelikle çatışmayı azaltmaya çalışmalıyız ki sürecin ikinci evresine geçmek mümkün olsun” dedi.

“AB’NİN ALACAĞI KARARLARI BİZ BELİRLEYEMEYİZ”

Toplantıda Rusya’nın ateşkes teklifini kabul etmemesi halinde Rusya’ya uygulanacak yaptırımlar konusunda bir karar alınıp alınmadığı tarafında bir soru alan Rubio, “Avrupalıların kendi yaptırım paketleri var ve uygulamak istedikleri yeni yaptırımlar mevcut. Olağan, ABD, bir AB üyesi değil ve AB içinde oy hakkı yok. Hasebiyle AB’nin alacağı kararları biz belirleyemeyiz. Bizden görüş istediler biz de görüş bildirdik. Lakin bu hususta karar alınmış değil. Ama bu husus görüşüldü” diye belirtti.

Böyle bir durumda ABD’nin uygulayacağı yaptırımlara da değinen Rubio, “Başkan son bir hafta içinde iki kez ABD’nin elinde seçenekler bulunduğunu fakat bunları şu anda devreye sokmak istemediğini söyledi. Çünkü kendisi tarafları bir barış müzakeresi sürecine çekmeyi umut ettiğini belirtti. Şimdilik bu bahiste buna ekleyecek bir şey yok” dedi.

CARNEY’DEN RUBIO’YA TEPKİ

Öte yandan Kanada’nın yeni Başbakanı Mark Carney, yemin ederek misyona başlamasının akabinde basına yaptığı birinci açıklamada, ABD Dışişleri Bakanı Rubio’nun Kanada topraklarında yaptığı “51. Eyalet” açıklamalarına yanıt verdi.

Rubio’nun açıklamalarının “çılgınca” olduğunu savunan Carney, “Biz asla, hiçbir formda yahut biçimde ABD’nin bir modülü olmayacağız” dedi.