Caroline Koç evinin kapılarını açtı

Caroline Koç, ünlü bir dergiye meskeninin kapılarını açarak, merhum eşi Mustafa Koç ile yaşadığı anıları ve bu konutun kendisi için taşıdığı derin manaları paylaştı. İstanbul’un Anadolu yakasında yer alan bu konut, tarih ve mimarinin buluştuğu bir yer olarak dikkat çekiyor.

EVİN BÜYÜLEYİCİ BAHÇESİ VE MANZARASI

Caroline Koç, konutun bahçesine ve görüntüsüne birinci görüşte aşık olduğunu belirtti. “Bu hoş konut, olgun çam ağaçları ve iki süper manolyanın gerisinde neredeyse gizlenmiş üzere gizliydi. Mustafa ve ben, onu daha evvel hiç fark etmediğimize inanamadık – güya daima bizi bekliyormuş üzereydi,” diyerek konutun kendisi için taşıdığı kıymeti vurguladı.

ZAMANSIZ MİMARİ VE TARİHİ DOKU

Ev, birinci görüldüğünde harap halde olsa da, Caroline Koç’un tabiriyle “tartışılmaz bir çekiciliğe” sahipti.

“Mimari tasarımı zamansızdı; ince ayrıntılara sahip, karakteri olan bir yapıydı ve bu türlü şeylere artık pek sık rastlanmıyor. Güya anlatacak kendi öyküleri vardı,” diyerek meskenin mimari özelliklerine dikkat çekti.

AİLE MİRASININ SEMBOLÜ: GELECEK JENERASYONLARA AKTARILACAK BİR YUVA

Caroline Koç, bu meskenin aile mirasının bir sembolü olarak kalmasını istediğini belirtti.

“Burası, öykümüzün formlandığı yer ve umarım anıların birikmeye devam ettiği bir yer olarak kalır. Konutumuzun, ailemizi yansıtan, bizimle birlikte gelişen lakin ruhunu asla kaybetmeyen bir yer olmasını istiyorum,” diyerek meskenin gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini vurguladı.

İSTANBUL’UN ANADOLU YAKASI: BİR AŞK ÖYKÜSÜNÜN BAŞLANGICI

Caroline Koç, İstanbul’un Anadolu yakasına olan bağlılığını da paylaştı.

“Mustafa bu yakada büyüdü ve ben İzmir’den taşındığımda burası benim de konutum oldu,” diyerek bu bölgenin kendisi için taşıdığı ehemmiyeti söz etti.