İmamoğlu’ndan Yavaş’a: ‘Yan yana yürümek onur’

CHP’de Cumhurbaşkanı adayının belirleneceği 23 Mart’taki ön seçimde ABB Başkanı Mansur Yavaş aday olmayacağını kaydetti. Bu açıklama ardından parti içinde ayrılmalar olduğu argüman edilirken hususla ilgili İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu dikkat çeken bir açıklama geldi.

“MANSUR YAVAŞ İLE YÜRÜMEKTEN ONUR DUYUYORUM”

İsmail Saymaz’a konuşan İmamoğlu, Mansur Yavaş’ın ‘birlik’ kararına ait, “Mansur Bey’le yan yana durmak benim için büyük bir onur” diyerek şunları kaydetti;

“CHP’nin adayı evvel kendi birlikteliğini sağlamalı, akabinde bütün muhalefetin birlikteliğini sağlamak konusunda üstün bir uğraşı, o ruh halini, o duyguyu taşımalı. İçimizdeki birliktelik, tartışılmayacak bir sorun. Önseçime dair tereddüt ve korkularını lisana getirmek kaydıyla partinin alacağı karara ve oluşacak olan iradeye hürmet duyacağına, memleket ismine, millet ismine süreci destekleyeceğine dair cümleler kurdu. Mansur Bey’le yan yana durmak benim için büyük bir onur”

“CHP TERTEMİZ BİR KURULTAY GEÇİRDİ”

İmamoğlu, 38. CHP Harikulâde Kurultayı’na ait şaibe argümanları için ise şunları kaydetti;

“CHP tarihinin en gurur verici, en itinalı, en yarışmacı, tertemiz kurultayını yönettik. Seçimlerin kaybedeni vardır, kazananı vardır. Kazananı kurultayda oy kullanan tüm üyelerdir ve partidir. Tahminen bir adayı kaybetmiştir, bir aday kazanmıştır. Bu kazanımın en büyük mükafatı 4-5 ay sonra birinci parti olma başarısıdır. Müsavat Dervişoğlu’nun tehdit edildiği bir ortamda; biz eksperle ilgili neler neler savunduk, kimsenin kılı kıpırdamıyor; fakat kalkıp (kurultayla ilgili) çabucak soruşturma…

Buna alet olan ve olmayı düşünen, CHP çatısı altında bulunan hiçbir isme bunu yakıştırmam. Bu makus akılla yan yana duranları tarih affetmez. Ben de kurultayın divan başkanı olmaktan büyük gurur duyuyorum.

Kılıçdaroğlu’nun lisana getirdiği “CHP neden şaibe savıyla ilgili açıklama yapmıyor” görüşü hakkında ne düşünüyorsunuz?

Parti bu kadar mesnetsiz, düzeysiz tanımları yönelten kişiyi niçin muhatap alsın ki? İster Cumhurbaşkanı olsun, ister bir başkası… Bu cins suçlamaları muhatap almak bile sorun üretmek demektir. Zati iktidarın istediği de bu mevzularla ilgili dedikodu üretmek. Karşılık vermemek bazen en doğrusu”