KİPTAŞ kamu bankalarını şikayet etti
Kamu bankalarının kredi ve teminat mektubu taleplerini karşılık vermediği açıklayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) iştiraklerinden KİPTAŞ, Kamu bankalarını Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) şikayet etti.
KİPTAŞ (İstanbul Konut İmar Plan Turizm Ulaşım Sanayi ve Ticaret A.Ş.), Sayıştay kontrolüne tabi İBB iştiraki olarak olarak faaliyet gösteriyor. Toplumsal konut projeleri ve kentsel dönüşüm çalışmaları ile kıymetli projelerde imzası olan şirket, 2019 yerel seçimleri öncesinde kamu bankalarından rahatça kredi ve teminat mektubu alabilirken, son yıllarda başburularına hiçbir olumlu cevap alamadığını bildirdi. Findeks risk raporunda rastgele bir olumsuzluk bulunmadığını ve finansal rasyoların evvelki yıllara nazaran daha âlâ olduğunu kaydeden KİPTAŞ, nakdi kredi ya da kamu kurumlarına verilmek üzere talep edilen teminat mektupları için kamu bankalarından olumlu dönüş alamadığını belirtti.
KAMU BANKALARINDA 570 MİLYON 465 BİN TL’lik MEVDUAT
KİPTAŞ, bu duruma karşın Kamu Haznedarlığı Yönetmeliği kapsamında mevduatlarını kamu bankalarında değerlendirmeye devam ettiğini vurgulayarak, 31 Aralık 2024 prestijiyle kamu bankalarındaki toplam mevduatlarının 570 milyon 465 bin TL olduğunu belirtti. Şirket, bu duruma karşın Halkbank, Vakıfbank ve Ziraat Bankası’ndan hiçbir kredi dayanağı alamadığının altını çizdi.
SOSYAL KONUT PROJELERİNDEN FAYDALANMAKK İSTEYEN VATANDAŞLARA DA KREDİ VERİLMİYOR
Şirketin açıklamasına nazaran, kamu bankalarının KİPTAŞ’a yönelik olumsuz tavrı sadece şirketle hudutlu kalmıyor. KİPTAŞ projelerinden mesken almak isteyen vatandaşlara da kredi verilmediği sav ediliyor. Bu durum, toplumsal konut projelerinin ilerlemesini ve dönüşüm çalışmalarının hızlanmasını engelliyor.
girişimlerinden sonuç alamaması durumunda, hem idari hem de türel yollara başvuracağını duyuran. KİPTAŞ yetkilileri, kamu bankalarının bu siyasetlerinin yatırımcılar ve finansal piyasalar açısından da olumsuz tesirler doğuracağını tabir etti.
KİPTAŞ, Bankacılık Kanunu kapsamında kamu bankalarının finansal piyasalarda istikrarı sağlamaya ve kredi sistemini aktif çalıştırmaya yönelik yükümlülükleri olduğunu anımsatarak, bu durumun bahsi geçen üç kamu bankasının üst idarelerinin keyfi aldıkları kararlarıyla bankacılık imtiyazının berbata kullanımı olarak değerlendirilebileceğini kaydetti.
