Warabistan’da dehşet… Çocuğa parkta saldırdılar
Japonya’nın başşehri Tokyo yakınlarında yaşayan Kürt göçmenler, hem mülteci statüsü müracaatlarındaki belirsizlik hem de artan yabancı düşmanlığıyla karşı karşıya. Son aylarda yaşanan hücumlar, gerginliği daha görünür hale getirdi.
The Guardian’da çıkan yazı daha evvel gündeme gelen Japonya’da yaşayan Kürtler sıkıntısını aralıyor. Gazetenin muhabiri Justin McChurry Japonya’da yaşayan Kürt aileler ile görüştü.
PARKTA ATAK: “ÜLKENİZE DÖNÜN”
On yılı aşkın müddettir Japonya’da yaşayan Ali ve ailesi, çocuklarının okulda dışlanması ve komşuların soğuyan halleriyle uğraş ediyor. Lakin en büyük travmayı bu yaz yaşadılar.
Ali’nin küçük oğlu Kawaguchi’deki bir parkta oynarken bir adam tarafından darp edildi. Adam çocuğa yumruk atıp yere düşürdükten sonra Japonca, “Yabancılar, ülkenize dönün!” diye bağırdı. Birkaç hafta sonra tıpkı şahısla karşılaşan Ali’ye ise, “Suç olmasa sizi öldürürüm” kelamlarıyla tehditte bulundu.
GÖÇMEN TERSLİĞİ SİYASETİN GÜNDEMİNDE
Bu akın, Kürtlerin ağır yaşadığı Kawaguchi ve Warabi’deki tansiyonun sembolü oldu. Helal marketler, kebapçılar ve Japon işletmelerinin yan yana bulunduğu bu bölgeler, göç tartışmalarının odağına yerleşmiş durumda.
DÖRT MİLYONA YAKIN YABANCI NÜFUS
Ülkedeki yabancı nüfus, 2025 başında 3,8 milyonla rekor kırdı. Bu oran toplam nüfusun yüzde üçünün altında kalsa da, hükümetin çalışmasına nazaran 2070’te yüzde 10’a ulaşabilir. Göç, iktisatla birlikte Japonya’nın yaklaşan seçimlerinin en kritik başlıklarından biri. İktidardaki Liberal Demokrat Parti “sıfır yasa dışı göç” kelamı verirken, aşırı sağcı Sanseito Partisi “Önce Japonlar” sloganıyla dikkat çekiyor.
TÜRKİYE AYRINTISI
1990’lardan itibaren Türkiye, İran ve Irak’tan gelen Kürtler, kelam konusu kasabalara yerleşti. Başlangıçta kültürel etkinliklerle ahenk sağlansa da son yıllarda tablo değişti. Japonya Kürt Kültür Derneği Genel Sekreteri Vakkas Çolak, “Uzun müddet âlâ geçindik. Belediyeler de takviye verdi. Fakat yeni göç maddesiyle birlikte ortam giderek sertleşti” diyor.
2023’te çıkarılan düzenleme, mülteci başvurusu reddedilen şahısların üçüncü sefer hudut dışı edilmesine imkân tanıdı. Bu adım, sağcı basın ve toplumsal medyanın telaffuzlarıyla birleşince, göçmenlere yönelik önyargıları artırdı.
“WARABISTAN” LAKABI VE NEFRET SÖYLEMLERİ
Warabi ve Kawaguchi’nin toplam 670 bin nüfusu içinde yaklaşık üç bin Kürt yaşıyor. Bu yoğunluk, birtakım Japon kullanıcıların kenti alaycı biçimde “Warabistan” diye isimlendirmesine yol açtı.
Sivil toplum temsilcisi Tatsuhiro Nukui, “Kürt işletmelerine ırkçı yazılar yazılıyor, toplumsal medyada yabancılar gizlice fotoğraflanıp hırsızlıkla suçlanıyor. YouTuber’lar yalnızca kışkırtmak için geliyor. Bugün Kürtler amaçta fakat yarın diğer bir küme olabilir” ihtarında bulunuyor.
KÜÇÜK ZAFERLER, BÜYÜK ENDİŞELER
Geçen yıl Kawaguchi’de nefret kümelerinin şovları mahkeme kararıyla yasaklandı. Fakat günlük hayatta taciz ve ayrımcılık devam ediyor.
JAPONYA’DAKİ TÜRK NÜFUSU
Adalet Bakanlığı verilerine göre, Japonya’da yaklaşık 7 bin 700 Türk vatandaşı yasal olarak bulunuyor. Bunun yanında bin 300’den fazla kişinin ise müsaadesiz kaldığı bildiriliyor. Şimdiye kadar sırf bir Kürt göçmen mülteci statüsü alabildi.
The Guardian muhabirine konuşan Ali, üçüncü müracaatının sonucunu beklerken, çocuklarının yaşadığı endişeyi azaltmaya çalışıyor: “Saldırıdan sonra oğlum geceleri kâbus görerek uyanıyor. Çocuklarım artık dışarı çıkmaya korkuyor” diyor.
ÇELİŞKİ
Japonya’nın göçmenlere duyduğu ekonomik gereksinim ile yabancı zıddı siyasi telaffuzlar ortasındaki çelişki, bilhassa Kürt toplumu için ağır sonuçlar doğuruyor. Göçmenler için en kolay soru bile artık hayati: “Burada kalabilecekler mi?”
