Malatya’da köylülerden taş ocağı protestosu
Doğanşehir’in Kelhalil, Eskiköy, Polatdere ve Çığlık köylerinde yaşayan vatandaşlar ismine açıklamayı Kelhalil Mahallesi Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Mazlum Kutlu okudu. Açıklamada, ormanlık bölgede uzun müddettir faaliyet gösteren taş ocaklarının yanı sıra yeni mermer ve taş ocaklarının açılmasının, köylerin hayat alanını ve tabiatını tehdit ettiği vurgulandı.
6 Şubat zelzeleleri sonrasında bölgede oluşan yıkımın beraberinde getirdiği asbest tehlikesi, çöp yığınları, hayvan barınağı planları ve taş ocaklarının halkı önemli kaygıya sürüklediği belirtilen açıklamada, şu sözlere yer verildi:
“Uzun müddettir bölgemizde faaliyet gösteren taş ocaklarının tabiatımıza ve hayat alanımıza verdiği ziyanlar yetmiyormuş üzere, 6 Şubat zelzeleleri sonrasında ortaya çıkan asbest tehlikesi, ilçemizin adeta bir çöp yığınına dönüşmesi, hayvan barınağı projeleri ve artık de yeni mermer ve taş ocaklarının açılması halkımızı önemli bir tasaya sürüklemektedir.
Bizim emelimiz kimseyle hengame etmek değildir. Bizim maksadımız Kelhalil, Eskiköy, Polatdere ve Çığlık köylerinde yaşayan insanların sağlıklı, pak ve inançlı bir etrafta yaşamalarını sağlamaktır. Bizim gayemiz tabiatımızı, ormanlarımızı ve su kaynaklarımızı korumaktır. Bizim hedefimiz bu hoşlukları gelecek jenerasyonlara aktarmaktır. Unutulmamalıdır ki bu tabiat hepimizin ortak hayat alanıdır. Şayet bölgemizde yeni taş ocakları faaliyete geçerse ve mevcut ocaklar çalışmaya devam ederse, bu coğrafyada yaşamak imkânsız hale gelecektir.
Buradan yetkililere sesleniyoruz: Tabiatımıza verilen bu ziyandan bir an evvel vazgeçin. Daha evvel de birçok teşebbüste bulunduk lakin sağlıklı bir sonuç alamadık. Bugün, bir defa daha tüm yetkililere davette bulunuyoruz: Tabiatımıza ve hayat alanımıza dokunmayın. Beşerler sağlıklı bir etrafta yaşasın. İnsanların sıhhati, çocuklarımızın geleceği ve tabiatımızın korunması için somut adımlar atılmasını talep ediyoruz. Bu çaba sırf bizim değil, tüm toplumun ortak sorumluluğudur. Ömür alanımıza, toprağımıza, ormanımıza, suyumuza sahip çıkıyoruz.”
