31 Mart Beşiktaş seçiminde 1 ve 2 numaradaki isimlere baktınız mı

Sabah uyandığımda önüme gelen birinci haber Beşiktaş ilçe belediye liderinin gözaltına alınmasıydı.
Böylece İstanbul’un ikinci büyük ilçesinin seçilmiş belediye başkanı da bir anlamda tasfiye edilmişti.
Önce şunun altını çizelim.
Bu iktidara oy versin yahut vermesin, partizanlıktan, fanatiklikten gözü dönmemiş şuurlu hiç bir vatandaş, bir yerde yolsuzluk varsa, üzerine gidilmesine hayır demez.
Ama iktidara oy versin yahut vermesin her şuurlu vatandaş, şu yazacaklarıma da en azından önemli kulak verir.

HABER GELİNCE OTOMATİK
REFLEKSLE ŞUNU YAPTIM

Böyle bir haber gelince insan otomatik bir refleksle merak ediyor.
Kimdir bu belediye başkanı ve hangi partiden seçilmiştir.
Ben de o denli yaptım…
Ve baktığımda karşıma farklı hem de çok farklı bir tablo çıktı.

31 MART BELEDİYE SEÇİMİ
KESİN SONUÇLARI ŞU

31 Mart’ta sandıklar kapadıktan sonra Beşiktaş Belediye seçiminde kenileşmiş sonuç şuydu:

1. İstek Akpolat. CHP. Yüzde 64.12
2 Ali Nasuhi Mahruki. Bağımsız. Yüzde 13. 66
3 Serkan Toper. MHP. Yüzde 11.43

Seçim sonuçlarında 1 ve 2 numaradaki adaylar dikkatinizi çekti mi…
İkisi de bugünkü iktidara muhalif kişilikler.
Ama asıl dikkati çeken şey öbür.

13 KASIM 2024 2 NOLU ADAYA GÖZALTI
13 OCAK 2025 1 NOLU ADAYA GÖZALTI

Beşiktaş ilçesinin seçimde birinci ve ikinci sırada çıkan iki adayı da 2 ay ortayla gözaltına alındı.
Nasuh Mahruki 13 Kasım günü…
Rıza Akpolat 13 Ocak günü…
Yani birinci 2 muhalif aday 2 aya orta ile, biri yolsuzluk öteki, toplumsal merya hesabından yaptığı bir paylaşım nedeniyle gözaltına alınmış. Biri tutuklanmış, öteki de katiyen tutuklanacak.

KOMPLO TEORİLERİNE HİÇ İNANMAM
BU BİR TESADÜFSE GERİYE BAKALIM

Ben komplo teorilerine zerre kadar inanmayan bir beşerim.
Ama bu tesadüf mü..
Olabilir…
Ne var ki Beşiktaş seçmenin bu mahallî seçimde ortaya çıkan iradesi düşünülünce insanın aklına tesadüfü aşan bir niyet geliyor.

BU HABER BÜYÜK ARTIRIMLARDAN
HEMEN EVVEL GELMİŞSE

DÜşündürücü bir şey daha…
Güne, neredeyse günlük hayatımızın tamamını etkileyecek olağandışı artırımlarla başlıyoruz…
Gelgelelim daha “Bu ne biçim artırım yahu” demeden, önümüze bu gözaltı olayı konuyor.
Tabi ki iktidarın medyacıları, muhalefetin medyacıları ile el ele verip, gündemimizi bir anda tekrar siyasete çeviriyorlar.
Haksız da değiller.
Çünkü seçimle işbaşına gelmiş bir belediye başkanı gözaltına alınmış.
İyi de 10 aya ve sonra tıpkı güne bu kadar tesadüf sığar mı…
Sığabilir tabi…
Hele hele ortada bir ihale yolsuzluğu varsa elbette sığabilir.
Veya sığdırılabilir.
Ama geriye dönüp son 10 yıla baktığınızda önünüze gelen tablo, size apayrı bir kıssa anlatıyor.
Ve bir ilçenin yolsuzluk öyküsü öteki mega öykünün yanında cüce değil, uzayda bir toz zerreciği kadar bile kalmıyor.
Madem günün konusu yolsuzluk oldu, gelin öyleyse bir de o mega kıssaya bakalım.

TÜRKİYE’Yİ YOLSUZLUK SIRALAMASINDA
BEŞİKTAŞ İLÇESİ Mİ 14 SIRA GERİYE DÜŞÜRDÜ

“Uluslararası Şeffaflık Örgütü” son yolsuzlukla çaba raporunu 30 Ocak 2024 günü yayınladı.
Bu rapora baktığınız vakit bu sabahki gözaltı kararının ne kadar komik kaldığını görüyorsunuz.
Sadece yüzde 11 oy alabildiği bir ilçede, seçilmiş belediye liderini “yolsuzluk suçlaması” ile gözaltına alan iktidarın, 31 Mart seçiminden 90 gün evvel kendi yolsuzluk karnesi şöyle…
(*) BİR: yolsuzlukla çabada, bir yıl içinde 2 puan daha kaybeden Türkiye, ülke sıralamasında 14 sıra gerileyerek 180 ülke içinde 115’inci sıraya düştü.
Düşünün…28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimine Türkiye işte bu yolsuzluk puanı ile girmiş.

YOLSUZLUKLA UĞRAŞTA TÜRKİYE
100 ÜZERİNDEN YALNIZCA 34 ALMIŞ

(*) İKİ: Yolsuzlukla gayrette Türkiye 100 üzerinden 34 puan almış.
Şöyle diyeyim.
Yolsuzlukla uğraşta Mısır, Bosna Hersek, Cezayir, Sırbistan, Etyopya, Arnavutluk, Fas, Tunus, Kazakistan, Tanzanya, Ermenistan, Ürdün, Küba üzere ülkeler bile bizden daha yüksek puan almış.

EN BAŞARILI 10 ÜLKENİN HEPSİ DE
DEMOKRASİ VE ADALET ÜLKELERİ

(*) ÜÇ: Bir ülkede, demokrasi, adalet, yargı, İnsan Hakları puanları ne kadar yüksekse, yolsuzlukla çabada de o kadar başarılı oluyor ve yüksek puan alıyor.
Yolsuzlukla gayrette en başarılı üç ülke şunlar:
Danimarka, Finlandıya, Yeni Zelanda, Narveç, Singapur, İsveç, İsviçre, Hollanda , Almanya; Lüksemburg.
Evet 2023 Yolsuzluk Algı Araştırması sıralamasında dururumuz bu.

MERKEZİ İKTİDAR BUGÜNE KADAR HANGİ BAKANLA
VEYA AKP’LİYLE İLGİLİ BU TÜRLÜ BİR UYGULAMA YAPTI

Tabi bir de şu var.
Bu iktidar 23’ncü yılında.
Bu mühlet içinde milyarlarca dolarlık ihale yapıldı.
Bunlarla ilgili hepimizin gözü önünde inanılmaz olaylar yaşandı.
İhale verildikten sonra ihale şartnameleri değiştirildi.
Hala da da değiştiriliyor.
Tek şirketin girdiği, girebildiği ihaleler bile yapıldı.

SOKAK DEDİKODULARINDAKİ İLİŞKİ
TEZLERİNİ BİLE İNCELETEN HÜKÜMET

Bir çok ihaleye fesat sokulduğu yolunda sayısız ihbarlar yapıldı, argümanlar ortaya atıldı.
Bugün dizi kesiminde sokak dedikodularındaki ilgileri savcılara ve MASAK’a inceletmeyi kalkan merkezi yönetim, bunların hangisi ile ilgili en küçük inceleme yaptırdı…
Ama bugüne kadar bu savlarla ilgili hiç bir bakan veya , yönetici gözaltına alındı mı…
Yani şuna mı inanmamız isteniyor…
Bu ülkede yalnızca muhalif belediyelerde yolsuzluk yapılıyor…
Yolsuzluk liginde bizi en tabanlara CHP’liler batırıyor…
AKP’li belediyelerde hiç yolsuzluk olayı yoktur…
Aklı başında bir AKP’li bile inananabilir mi buna

CHP’YE OY VEREN BEŞERLER
YOLSUZLUK KONUSUNDA HASSASTIR

Şimdi gelelim Beşiktaş’a…
Orada bir yolsuzluk mu kelam konusu…
Elbette gidilsin üzerine…
CHP’ye sol partilere oy veren beşerler, naturaları gereği yolsuzluklara karşı hassastır.
Ama savcılıkca yapılan acıklamaya bakıyorum. Daha ortada iddianeme yok lakin, neredeyse savcılık etabı geçilmiş, kesin karar verilmiş ve infaz ediliyor üzere bir his bırakıyor insanın üzerinde.
Yani kararı verecek hakime neredeyse hiç kıymetlendirme imkanı bile kalmamış güya.

UMARIM FETÖ DEVRİ İTİRAFÇI VE
SESSİZ ŞAHİT DEVRİ GERİ GELMEZ

Açıklamayı okuyunca başımda kimi soru işaretleri uyandı.
Acaba birtakım itirafçılar ve sessiz şahitler mı devreye girecek.
Ergenekon davaları sırasında Türk Adaleti ve kamu vicdanı bu uygulamadan çok rahatsız oldu.
Umarın bu türlü olmaz ve savcılar sağlam kanıtlarla masraflar hakimin karşısına.

SEÇİLMİŞ BEŞERLERLE İLGİLİ
UYGULAMALARA DİKKAT

Seçilmiş mahallî yöneticilere karşı uygulamalar, yargının ve İçişleri Bakanlığının rutin işleri haline geldi…
Bunun toplumda çok olumsuz tesirleri ortaya çıkabilir.
Birincisi kamuoyu yolsuzluklara karşı duyarsız hale geliyor.
İki yargı siyasallaştıkça ve ağır hezimetle kaybedilen lokal idarelerden intikam alma ve yetkilerinin atanmışlara periyodu aracı haline geldikçe, gerçek yolsuzluklara bile inanamayacak hale geleceğiz.
Evet itiraf edelim.
Bugün ne Esenyurt’ta , ne Beşiktaş’ta ne de DEM’li belediyelerdeki uygulamalar bizlere inandırıcı görünmüyor..
Yargının ve merkezi yönetimin hepsinde siyasi karar aldığına olan inancımız büyüyor.
Yani yüzde 80’le kaybedilen bir belediye seçimde birinci ve ikinci çıkan muhalif insanlara, çok farklı nedenlerle, yapılan uygulamalara prestij etmemiz beklenmesin.