168 bıçak darbesine 15 yıl ceza
İzmir’in Karabağlar ilçesinde geçen yıl meydana gelen olayda 14 yaşında olan U.E.Y, 15 yaşındaki Hacer Çağla Çetinalp’i 168 yerinden bıçaklayarak vahşice öldürmüştü. Bu kapsamda Gözaltına alınarak tutuklanan U.E.Y. hakkında “canavarca hisle ve tasarlayarak öldürme” suçlamasıyla dava açılmış ve hatanın planlanarak işlendiği gerekçesiyle en üst sondan ceza talep edilmişti.
Söz konusu davada karar çıktı. İzmir 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde kapalı oturumda görülen karar duruşmasında sanık, mahkemede pişman olduğunu lisana getirdi. Mahkeme, sanık U.E.Y’nin 15 yaşından küçük olması nedeniyle en üst hudut olarak 15 yıl mahpus cezası verdi. Mahkeme heyeti cezaya rastgele bir indirim uygulamadı. Evrakın müdahil avukatları, mevcut yasal düzenlemeler gereği 15 yaş altı çocuklara verilebilecek en ağır cezanın uygulandığını belirtti.
Odatv’ye konuşan hukukçu Rezan Epözdemir, son periyotta çocuk suçlularla ilgili verilen cezalara ait değerlendirmede bulundu. Türk Ceza Kanunu’nda “çocuk kavramı”nın tarifi hakkında konuşan Epözdemir, şunları kaydetti:
“Öncelikle Türk Ceza Kanunu 6. unsuruna nazaran 18 yaşını ikmal etmemiş herkes çocuktur. Türk Ceza Kanunu’nun uygulanması bakımından çocuk olarak kabul edilir. Hakikaten Kara Avrupa’sında, Anglo-Sakson hukukunda, İtalyan Ceza Kanunu’ndaki düzenlemede bu doğrultudadır. Tabi bunun en tipik tezahürü Türk Ceza Kanunu 31. unsurundaki yaş küçüklüğü durumudur. Bu ceza sorumluluğunu azaltan bir durumdur. Türk Ceza Kanunu 31. hususuna nazaran cürmü işlediği durumda 15 ila 18 yaşını ikmal etmemiş failler bakımından kabahat, ağırlaşmış müebbet mahpus cezasını gerektiriyorsa 18 yıldan 24 yıla kadar mahpus cezası verilebilir.
“EN AĞIR CEZA 15 YIL”
Yani haksız tahrik, takdir indirimi üzere hiçbir indirim uygulanmazsa faile en fazla 24 yıl mahpus cezası verilebilir. TCK’nın 31. unsurunun ikinci fıkrasına nazaran ise ağırlaşmış müebbet mahpus cezası gerektiren kabahatlerde şayet fail 12 ila 15 yaş ortasındaysa verilebilecek en ağır ceza 15 yıldır. Bu da birebir formda hiçbir indirim uygulanmadan verilebilecek azamî cezadır. Taammüden öldürme hatasında kaideyle salıverme durumu tatbik edilirse 10 yıl; hiçbir isimli yönetim olaya karışmazsa koşulla salıvermeden faydalanmak suretiyle bu biçimde tahliye olur. Hatta bu failler çocuk müdafaa kanuna nazaran suça sürüklenen çocuk olarak da isimlendirilir. Kavramsal olarak suça sürüklenen çocuk 18 yaşını ikmal etmemiş olan failler bakımından kullanılan, kavramdır. Burada da tasarlayarak canavarca hisle yahut çocuğa karşı öldürmenin cezası, Türk Ceza Kanunu 82. unsuruna nazaran nitelikli taammüden öldürmedir ve ağırlaşmış müebbet mahpus cezasıdır. Lakin cürüm işlenilen tarihte fail 12 ile 15 yaş aralığındaysa ve kemik yaşıyla tespit ediliyorsa bu durumda azamî alacağı ceza 15 yıldır. Hiçbir indirim sebebi uygulanmazsa 15 yıl ceza alır ve 9 yılda yatarı vardır. Koşulla salıverme ve kontrol hürlük önlemi uygulandıktan sonra”
“DEĞİŞİM GEREKİYOR”
Odatv’ye konuşan Epözdemir, kelam konusu maddede bir değişim olması gerektiğini vurgulayarak, “Burada tartışılması gereken şey Türk Ceza Kanunu 31. hususuna nazaran yaş küçüklüğü, kuruluşu ve kurumudur. Buradaki ceza ölçüleri ve indirim ölçüleri çok yüksek. Kara Avrupa’sına nazaran, Anglo-Saksan hukukuna nazaran bu hususta evveliyatla bir yasal düzenleme yapılması gerekir” dedi.
Odatv Özel
